• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/p/Yunt%C3%BCrk-Yunanistan-T%C3%BCrkleri-K%C3%BClt%C3%BCr-ve-Dayan%C4%B1%C5%9Fma-Derne%C4%9Fi-100081744846002/?_rdr
  • https://twitter.com/yun_turk
YUNTÜRK LOGO

Batı Trakya ile ilgili YÖK Tez ve Makaleler
TBMM'de Batı Trakya Oturumu
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Yunturk Twitter
Ziyaret İstatistiği
Aktif Ziyaretçi100
Bugün Toplam791
Toplam Ziyaret5396391
                        
YUNANİSTAN TÜRKLERİ KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ 
Cumhuriyet neden milli egemenliğe dayalı?



Cumhuriyet neden milli egemenliğe dayalı?

 

“Türk ulusunun yüreğinden, vicdanından doğan ve esin veren en köklü, en açık istek ve inanç belli olmuştu:Kurtuluş! Bu kurtuluş çığlığı, Türk yurdunun bütün ufuklarında yansımakta idi.Ulustan başka bir açıklama istemenin yeri yoktu. Artık bu isteği, dile getirmek kolaydı.

Nitekim, Erzurum ve Sivas Kongrelerinde ulusal istek belirtilmiş ve dile getirilmiştir. Bu kongrelerin ilkelerine bağlı oldukları için  ulusca bilinen kişiler,bu topluluk, ulusal örgüte ve dolayısıyla ulusa dayanarak her nerede olursa olsun, ulusun kutsal isteklerini yüreklilikle yerine getirecek ve savunacaktı.”diyor Atatürk ve Misak-ı Milli’nin hazırlanması sırasında  her görüştüğü kişi ya da kişilerin  kendisiyle görüş birliğine vararak ayrıldıklarını ama sonra “Müdafaai Hukuk Cemiyetini” kurmadıklarından yakınır. Buna bugün cevap istiyorum der Nutuk ‘da. Sorunun cevabını kendi verir:

Çünkü  bu cemiyeti kurmayı vicdan borcu, ulus borcu  bilmek durumunda olan bu beyler inançsız, korkak ve bilgisizdiler

İnançsızdılar;çünkü ulusal isteklerin önemine ve kesinliğine, bu isteklerin kaynağı olan  ulusal örgütlerin sağlamlığına inanmadılar

Korkak idiler; çünkü ulusal örgütlere bağlılığı korkulur durumlara yol açar nitelikte gördüler

 Bilgisiz idiler; çünkü tek kurtuluş dayanağının ulus olduğunu ve olacağını kavrayamıyorlardı. Padişaha dalkavukluk ederek, yabancılara hoş görünerek, uysal ve saygılı davranarak, büyük ülkelerin ancak bunları gerçekleştirebileceği bönlüğü içindeler “der Atatürk.

Baylar  bilirsiniz ki, yaşam demek , savaşım ve çarpışma demektir. Yaşamda başarı, kesinlikle savaşımda başarıyla sağlanır. Bu da  somut ve soyut yani maddi ve manevi  güce yaslanır. Bu nedenle ulusal egemenlik temeline dayanan halk hükümetini; Cumhuriyet’i kurmaya karar verir.

Ulus kendi vekillerini seçerken neden kıskanç olmalı sorusunun yanıtı şudur: Sayın Baylar, pek güzel bilirsiniz ki, padişahlarla yönetilmiş bir ülkelerde en korkulacak durum onların düşmanlarca satın alınmalarıdır. Meclislerle yönetilen ülkelerde de  en yıkıcı durum, kimi milletvekillerinin, yabancılar adına ve çıkarına  çalınmış ve satın alınmış olmalarıdır. Millet meclisine kadar girebilmenin yollarınıı bulabilen yurt hayinlerine raslamanın uzak olmayacağına, tarihin bu konudaki örnekleriyle inanmak  gereklidir. Bunun için ulus, vekillerini seçerken çok dikkatli ve kıskanç olmalıdır. diyerek milletvekilini seçimi konusuna açıklık getirir.

“Saygıdeğer ulusuma şunu öğütlerim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne değin çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz mayayı çok iyi incelesin, bundan bir an geri durmasın!

Baylar ,Cumhuriyetin ilanı ,bütün ulusca sevinç nedeni oldu. Her yerde parlak sevinç gösterileri  ve mutluluk açığa vuruldu. Yalnız İstanbul’da  iki üç gazete ve yalnız İstanbul’da toplanan bir takım kimseler ulusun bu içten sevincine katılmakta duraksadı, kaygıya düştü. Cumhuriyetin kurulmasına önayak olanları eleştirmeye başladı.”

Kurulan bebek cumhuriyete yöneltilen ağır eleştirileri, kuşkuları bize birer birer aktarır Atatürk Nutuk ‘da.Bunu acelecilik olarak nitelendirenlerden tutun da  padişaha bile verilmeyen hakların şimdi cumhurbaşkanına mı verileceğini soranlara kadar .

Nutuk okunması gerken bir tarihi belge. Burada bize Cumhuriyet kuruluncaya kadar ve kurulduktan sonra neler yaşadığını birinci elden anlatır Atatürk. Bu tarihi belgeyi incelemeden Cumhuriyet hakkında değerlendirme yapmamız zordur.

Burada önemli olanın değişim olduğunu bir tek Atatürk kavramıştır. Bu çok önceleri 1902’de söyler:

Cebesoy bu kadar radikal devrimlerin hepsini birden yapamayacağını söyler. Atatürk döner ve der ki:Senin gibi kafalarla yapmayacağım zaten,yeni Türk gençliği ile yapacağım.

En yakın arkadaşları için bile yaptıkları inanılmazdır.

Ülkem benim için ne yapabilir diye sormayın ben ülkem için ne yapabilirim diye sorun der Roosvelt. Demokrasinin temeli  devletten beklemek değil devletin  ve toplumun kalitesini arttıracak bireyler olmaktır.

 NEVVAL SEVİNDİ

 

  
1517 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın