SİRİZA adayı Mustafa Mustafa: “SİRİZA’nın varlığı bir şanstır” SİRİZA’dan Rodop milletvekili adayı olan Dr. Mustafa Mustafa, adaylığıyla ilgili olarak GÜNDEM’e önemli açıklamalarda bulundu. SİRİZA’dan Rodop milletvekili adayı olan Dr. Mustafa Mustafa, adaylığıyla ilgili olarak GÜNDEM’e önemli açıklamalarda bulundu.
Yunanistan’ın, 25 Ocak 2015 tarihinde son 40 yılın en kritik seçimlerine gittiğini ifade eden milletvekili adayı Mustafa Mustafa, “Yıllarca ülkeyi idare eden iki partili sistem çöküyor. Çökerken de ardında sıkıntı, ekonomik ve toplumsal bunalım, endişe ve acı bırakıyor. Seçimlerde bu iki partiye oy vererek ya bu bunalımın daimi hale gelmesini kabulleneceğiz, ya da sadece Yunanistan için değil, tüm Avrupa halkları için bir umut kaynağı olan SİRİZA’yı destekleyeceğiz.” diye konuştu. “AZINLIK TARİHİNDE YENİ BİR SAYFA DEĞİL, YENİ BİR KİTAP YAZMAK İÇİN SİRİZA”
Son 40 yıllık süreç içerisinde solun, azınlığın birçok kazanımlarında önemli rol oynadığını dile getiren Mustafa, SİRİZA’dan adaylığına ilişkin olarak şunları söyledi: “Bu mücadelenin aktif bir katılımcısı olarak, büyük bir sorumluluk, büyük bir özgüven duygusuyla seçimlere SİRİZA listesinden aday olarak katılıyorum. Azınlık tarihinde yeni bir sayfa değil, yeni bir kitap yazmak için SİRİZA diyoruz.” “BU BİR ÇIKIŞ YOLUDUR VE TARTIŞMA KONUSU YAPILAMAZ”
GÜNDEM’in, “Hükümetin erken seçim kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Dr. Mustafa Mustafa şöyle cevap verdi: “Erken seçim kararı her ne kadar meclisteki aritmetiğe dayansa bile, demokratik çıkış yolu olarak demokrasinin zaferidir. Bu bir demokratik çıkış yoludur ve tartışma konusu yapılamaz. Bu karar iyi olmuştur. Bu kararın ülkemize, toplumumuza ve azınlığımıza hayırlı olmasını dilerim. Bu seçimlerden aklıselim galip çıkacaktır.” “SİRİZA’NIN VARLIĞI ÜLKEMİZ İÇİN BİR ŞANSTIR”
SİRİZA’nın iktidarda yer alması halinde ülkede bir kaosun meydana geleceği şeklindeki yorumlara da değinen Mustafa Mustafa şu değerlendirmede bulundu: “Önlerine getirilen dersi çalışmaktan dahi aciz olanların, önlerindeki memorandumu dahi okumayıp bunu uygulamaktan ve bunu becermekten aciz olanların söyleyebileceği ve ileri sürebileceği tek şey korku imparatorluğu yaratmaktır. Bu durum 2012 yılındaki seçimlerde de yaşandı. Şimdi bu durum tekrar hortlatılmak isteniyor. Felaket tellalığı yaparak ülkenin önünün açılmasını engellemek istiyorlar. Bizler bunun geçerli bir propaganda aracı olacağına inanmıyoruz. Söyleyecek sözü, vizyonu, amacı, programı olmayan, bütün olayı sadece neoliberal politikaların akışına bırakan insanların durumlarını savunmak için başvurabilecekleri tek çare, korku imparatorluğudur. Ancak toplumumuzun da bundan etkilenmemesi gerekir. Yaşam nasıl önümüze zorlukları çıkarıyorsa, bu zorlukları aşmanın yollarını da üretecektir. Hiç bir zaman toplumlar çaresizlik içinde olmazlar. Kendi sıkıntılı ortamlarında yeni alternatifler üretirler ve daha iyi koşullarda yollarına devam ederler. SİRİZA’nın varlığı ülkemiz için bir şanstır. Bu şansın denenmesi gerekiyor ve denenecektir. Partinin en alt kademesinden en üst kademesine kadar bütün kadrolar bu sorumluluğun bilincindedirler.” |