“Türk çıkarları bölgemizde bayram yapıyor”muş! “Türk çıkarları bölgemizde bayram yapıyor”muş! Şu bizim yerel yunan basıncılar da bazen çok güldürüyor bizleri. Allah razı olsun, hiç olmazsa farkında olmadan da olsa can sıkan haberlerindeki “komiklikleriyle” bizleri güldürerek “sevaba” giriyorlar. Neymiş efendim: “Türk çıkarları bölgemizde bayram yapıyor”muş! Nedenine gelince: Yerel yunanca basına göre, İskeçe İnhanlı (Topiros) Belediye Başkanı, belediyedeki makamında tarihte bir ilke imza atarak İskeçe Türk Birliği heyetini kabul ettiği için Yunanistan’a göre yasadışı bir derneği meşrulaştırmış ve dolayısıyla Türkiye’nin bölgeye yönelik çıkarlarına hizmet etmiş sayılıyor. Belediye Başkanı İnhanlı Belediyesi’nde yaşayan binlerce Türk Azınlık mensubu yurttaşından oy alarak seçilmiş biri. Aslında çok da Türk dostu olarak bilinmeyen bir siyasetçi. Kendisini YDP’nin aşırıcılar grubu üyesi olarak tanıyoruz. Ayrıca İskeçe Yedek Subaylar Örgütü Başkanı olması bunun en büyük delilidir. Yanlış anlaşılmasın, böyle bir örgütün üyesi veya başkanı olması onun kötü biri olduğu anlamına gelmez. Ama onun bir Yunan milliyetçisi olduğuna dair kuvvetlendirici bir karinedir. O yüzden ilave etmekte fayda mülahaza ettim. Böyle biri olmak onun tercihi olabilir. O ayrı bir konu. Ama böyle birinin Belediye Başkanı olarak seçildikten sonra kendilerini Türk olarak tanımlayan ve İskeçe Türk Birliği çatısı altında bir araya gelen insanları makamında resmen kabul etmesi pek ihtimaller dahilinde düşünülmezdi. Önceki başkan Hacıevangelu aslında bu konuda kapıyı aralamış ve yerleşik Türk karşıtı inkârcı politik statükoyu zorlamaya başlamıştı. Konuşmalarında, bölge insanına Türk diyen ve İTB’nin bölgedeki etkinliklerinde yer alarak birliği adıyla anan ve selamlayan ilk kendisidir. Bölge insanı bu yüzden kendisine sahip çıkmış ve defalarca başkan seçmiştir. Ancak Türk-Yunan dostluğunu istemeyen/hazmedemeyen malûm statüko, ne yazık ki kendisini demokratik yollardan deviremeyince değişik yollarla politik arenanın dışında kalmasını sağladı. Azınlığa Türk demek, İTB’yi tanımak o kadar kolay değil bu ülkede. Bunun ağır bedeli vardır. Hacıevangelu nasibini aldı. Şimdi sıra Mihoğlu’ya geldi. Nasıl olduysa bilmiyorum, herhalde Belediye Başkan Yardımcısı Sunay Hüseyinoğlu’nun haklı olarak isteği neticesinde olsa gerek, bu Belediye Başkanı da İTB’yi makamında kabul ederek neticede o da hedef haline geldi. Yunan basını kendisini “dışlanmış” ve “yasadışı İTB’yi meşrulaştırmak” dolayısıyla da “Türk çıkarlarına bölgemizde bayram yaptırmak”la suçlayarak adeta çarmıha gerdi. Haberlere göre, YDP İl Örgütü de toplantısında kendisine söz vermeyerek tavır koymuştur. Olanbitene güldük, çünkü konuyla ilgili haberler komik. Yunan basını, “Türk çıkarları bayram yapıyor” diyerek bizleri güldürüyor, diyorum çünkü bölgemizde bayram yapan Türk çıkarları değil Türk-Yunan dostluğunu ve barışı istemeyen Türk düşmanlarıdır. Hangi Türk çıkarlarından bahsediyorlar! Devlet Batı Trakya’da inkârcı ve baskıcı politikasını en kesif haliyle sürdürerek Türk çıkarlarına hizmet etmeyi düşünüyorsa o başka. Türk asıllı yurttaşlarının kültürel ve azınlık haklarını ihlâl eden devletin baskılarını ve haksızlıklarını manipüle etmek için Batı Trakya’daki memurlarının böyle haberler yayması doğaldır ve mesele de kısacası bundan ibarettir. Türk kimliğini savunanlar “Türk çıkarlarına bayram” yaptıranlar olarak nitelenerek kendilerine hain yaftası vurulmak istenirken aynı zamanda “bayram yapanlar” şeklinde gösterilerek mağduriyetlerinin örtbas edilmek istendiğinin farkındayız. Bu değişmeyen soğuk savaş dönemi zihniyetin temsilciliğini yapan statükocu basın ve politikacıları ne yazık ki Batı Trakya’da mevzilerini muhafaza etmeye devam ediyor. Devletin statükocu düzenini yürütenler nemalanmaya devam ediyor. Sonra da kalkıp ekonomik krizden bahsediyorlar. Yunanistan’ın her yerinde ekonomik kriz Yunan kökenli yurttaşlarımızı derinden etkiler, ama Batı Trakya’dakilerini fazla etkilemez. Çünkü burada çoğu bu statükoyu yaşatarak geçinmektedir. Sistem onlara bu anlamda eskiden beri sağladığı ödenekleri devam ettirmektedir. Azınlık olarak buna seviniyoruz. En azından bu kriz döneminde “Yunan çıkarlarının bayram etmesi için” çok sayıda yurttaşımız geçimini sayemizde sağlayarak aç kalmıyor. Ne bereketli bir toplumuz ama! Bizlere duyulan düşmanlık bile birilerine yarıyor. Dostluğumuzun daha çok yaradığını anlasalar keşke. Biz bu yurttaşlarımızı da sistemin kurbanı olarak gördüğümüz için onlara kızmıyoruz. Acınacak durumda olduklarını görüyoruz ve kriz mağduru yurttaşlarımıza bakarken insan olarak bir geçim derdinde olduklarını düşünüyor ve onlar olmasa başkaları olacaktı, diyerek meseleye mütekabiliyet, nefret ve düşmanlık boyutundan değil insanlık ve sevgi boyutundan yaklaşıyoruz. Biz böyleyiz. Kötü olmak istesek de olamıyoruz. Bizlere kötülük yapanlara kızıyoruz, ama karşılık vermek yerine onlara bu kötü duruma düştükleri için acıyoruz. Onlara tabii ki eyvallah demeyeceğiz, ama onlar gibi kötülüğe alet de olmayacağız. Biz biz olacağız. Kendimiz olarak bizi biz yapan kimliğimizin değerlerini yaşatmaya çalışarak insanlık örneği olmaya gayret edeceğiz. Azınlık toplumu olarak her şeye rağmen iyi niyetimizi muhafaza etmeye ve umutvar olmaya devam edeceğiz. Yaşasın Türk-Yunan dostluğu, yaşasın barış, yaşasın insanlık, bayram etsin “ortak çıkarlarımız”.... Cengiz Ömer-Millet Gazetesi |
1634 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |