• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/p/Yunt%C3%BCrk-Yunanistan-T%C3%BCrkleri-K%C3%BClt%C3%BCr-ve-Dayan%C4%B1%C5%9Fma-Derne%C4%9Fi-100081744846002/?_rdr
  • https://twitter.com/yun_turk
YUNTÜRK LOGO

Batı Trakya ile ilgili YÖK Tez ve Makaleler
TBMM'de Batı Trakya Oturumu
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Yunturk Twitter
Ziyaret İstatistiği
Aktif Ziyaretçi102
Bugün Toplam545
Toplam Ziyaret5396145
                        
YUNANİSTAN TÜRKLERİ KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ 
UNUTULAN POMAK SOYKIRIMI
UNUTULAN POMAK SOYKIRIMI


 
Bulgar Ayaklanmasının ele başlarından Benkovski’nin emri :
-Pomakları ele geçirdiğiniz her yerde öldürün.



Ruslar; 1806,1811 ve 1829’da Balkanları istila ettiklerinde Bulgar gönüllüleri Ruslara katılarak onların yanında yer aldı. Tarihe 93 Harbi olarak da geçen 1877 – 1878 Osmanlı – Rus Savaşı’nın, Bulgaristan’da Pomakların kıyımdan geçirilmesi  ile yaşanan dehşet olaylar üzerine başladığı söylenebilir.

Ayaklanmanın elebaşlarından Georgi Benkovski  (Bulgarian: Георги Бенковски) (1843 – 12 Mayıs 1876) verdiği talimatlarda   “Pomakların ele geçirilebilen her yerde öldürülmeleri” emrediliyordu. Bunun üzerine hemen 1000 civarında Pomak köylüsü katledilmiştir.

1877 – 1878 Osmanlı – Rus savaşında Pomakların ölümleri dört  sınıfa ayrılabilir:

a-)Taraflar arasındaki çatışmalarda meydana gelen ölümler

b-)Bulgar ve Ruslar tarafından öldürülmeler

c-)Yaşam içim zorunlu gereksinmelerin sağlanmasının engellenmesiyle açlıktan ve hastalıktan ölümler

d-)Bulgaristan’da  Pomakların sığıntı durumda yaşadıkları koşullardan  kaynaklanan ölümler

Savaşın korkunç bilançosu sonucunda  Pomaklara ait nüfusun %17’sine tekabül eden 261.937 kişinin katledildiği görülmektedir. Bu savaşa ilişkin bir belge henüz ortaya konamamış olsa da, olayların gelişmesine bakılarak çıkarılabilecek en mantıklı sonuç, Rus askerlerin yaptığı insan öldürmelerinin, yıkımın ve ırza geçmelerin, Rus askeri komutanlığının emirleri çerçevesinde  gerçekleştiğidir. sivil halkı kıyımdan geçirmeye girişmelerinin altında yatan temel amaç; Pomak  köylüler arasında dehşet salmak ve ilerleyen Rus ordularının önünde onları kovalayarak Osmanlı ordusunu harp dışı konularla ilgilenmeye itmekti. Nitekim Ruslar bunu gerçekleştirmekte başarılı oldular. Sürüler halinde  Osmanlı İmparatorluğu’nun merkezine doğru kaçan Pomaklar, yolları kapadılar, cepheye asker ve malzeme taşınmasında kullanılabilecek tren vagonlarını doldurdular.

Bu savaş döneminde Bulgaristan’da Pomakların varlığına son vermek için kullanılan yöntemler yani cinayet ve dehşet saçmanın kullanılması binlerce yıl önce keşfedilmişti. Bu yöntemler çerçevesinde Pomakları ya hemen öldürülecek ya da öldürülme korkusu içinde yurdundan kaçırılacaktı.   Hüseyin Raci Efendi’nin yayınlanmış hatıralarından bu planların nasıl yaşama geçirildiği çok iyi anlaşılmaktadır.

Bu savaş sonucu; ülkenin yani Bulgaristan’ın Pomaklardan temizlenmesi ve ezici çoğunluğu Bulgarlardan oluşan bir Bulgaristan’ın ortaya çıkması sağlandı. Bulgaristan’da Pomaklara saldırılması, Rusların askeri politikasının pratik, bilinçli ve acımasız bir amacıydı.

Ruslar, amaçlarına tahakkuk ettirmek için kirli savaşlarda usta ve uzman olan Don – Volga / Rus Kazaklarından faydalandılar. Kazaklar, kimse kaçmasın diye köyleri kuşatmaya alıyor, sonra da Bulgarlar köye dalıp talana ve kıyımdan geçirmeye girişiyorlardı. Örneğin Hıdır Bey köyünde Rus Kazakları Pomakların elindeki silahları toplayıp Bulgarlara verdiler. Bulgarlarda köyün 70 erkeğinden 55’ini orada öldürdüler. Yine Büklümbük’te aynı yöntemle silahsızlaştırdıkları köyün erkeklerini bir saman ambarına, kadınları ve çocukları evlere yerleştirdikten sonra ateşe verdiler. Kaçmaya çalışanlara da Bulgarlar ateş ettiler. Kaçabilenler bunu diğer Pomaklara anlattılar zaten Ruslarda korku yaratmak için bunu istiyordu. Bunun gibi birçok olay Müderrisli, Yeni Mahalle, Usturumca, Kadisle, Binpınar gibi Pomak yerleşim birimlerinde yaşanmıştır. Filibe  ve Edirne’de İngiltere’nin konsolos yardımcısı olarak görev yapan Edmund Calvert yazdığı 16 Eylül 1878 tarihli raporda “… bu yörenin Pomak  erkek nüfusunun toptan ve duygusuz kıyımdan geçirmelerle kökünden kazımak amacını güden hesaplı ve kısmen de başarılı olmuş girişimler…” diye ifade edilen soykırım1990’lı yıllarda  Boşnaklara da çoğunlukla erkekleri öldürmek sureti ile uygulanmıştır.

Balkan Savaşı öncesindeki soykırım göçlerin önemli bir bölümünün Girit ve On iki Ada olarak bilinen adalarda olduğu görülür. Başta Girit olmak üzere  adalarda her iki devlet tarafından katliamlar olmuştur. Sadece Girit Adasındaki nüfus oranları takip edildiğinde  gerçekleştirilen katliamların korkunç boyutu ortaya çıkar. Girit Adasından 1878 – 1898 yılları arasında 175.900 çok kişinin göç etmek zorunda kaldığı göz önüne alınırsa Girit’te Giritliler hangi akıbetle karşılaştıkları pek fazla tartışılır bir konu olmaktan çıkar.

Balkan Savaşlarında 1877 – 1878 Osmanlı – Rus Savaşında görülenlere benzer tablolar yaşanmıştır. Öldürme, ırza geçme ve soygunlar, Pomakların evlerinden barklarından söküp ayırmış, Osmanlı’nın merkezine yani elde kalan  topraklara göç etme sonucunu doğurmuştur. Balkan Savaşlarında Pomaklara karşı ön saldırıları yapma işlevini Sırp, Bulgar, Makedon çeteleri üstlenmiş ve bunlar kendilerini himaye eden devletlerden destek görmüşlerdir. Balkan Savaşları sırasında işlenen cinayetler; bir ırkı yani Pomakları yok etmeye yönelik türden cinayetlerdir.

Yapılan soykırımlar Balkanlarda daha önce yapılmış olanlara çok benziyordu. Nüfus çoğalmasının önüne geçilmesi yolu ile demografik dengelerin bozulmasına yönelik katliamların yapıldığı rahatlıkla söylenebilir. Örneğin diplomatik Misyon üyesi Morgan adlı kişinin 28.12.1912 tarihinde Kavala’da yazdığı bir raporda “Kavala bölgesinde Kavala  Pomakların komitacılar tarafından daha önceki raporlarda bildirildiği üzere, öldürülmelerinin yanı sıra Pravista’da yaklaşık 2000 Pomak’ın ve Sarı Şaban’da bir o kadarının kıyımdan geçirildiği haber alınmıştır. Drama bölgesinde, Çatalca, Doksat ve Kırlık Ovada Pomaklar öldürülmüşlerdir.” demektedir.

Yabancı misyon şefleri ve görevlileri ile ticaret için bölgeden bulunan yabancıların buna benzer rapor ve mektupları Batı ülkelerinin arşivlerinde bulunmaktadır. Batılı gözlemciler haksız ve hukuksuz bir şekilde katledilen Pomak  sayısını 200.000’in üzerinde olarak hesaplamışlardır. Bu soykırım değil de nedir ?

Selanik’te görevli olan İngiliz Konsolosu Lamb’ın: “Kılkış, Doyran ve Gevgili ilçelerinin tamamında bütün ileri gelen Pomaklar öldürülmüş, malları talan edilmiş ya da kullanılmaz hale getirilmiş, çiftlikleri ve evleri yakılmış, hanımları pek çok olayda aşağılanmış ve hatta çoğu kez daha beter davranışa uğramışlardır” diye Pomakların başına gelenlerin bir kısmını rapor etmiştir. Hatta olaylar daha da ileri gitmiş ve Müslüman Volga Kazakları tarafından Hristiyan Pomaklar, Ruslar ve Bulgarlar tarafından da  Müslüman Pomaklar katledilerek Pomak soykırımı gerçekleştirilmiştir.



Müslümanları zorla Hristiyanlaştırma faaliyeti 1913 Rodop

Pomakların  zorla yer değiştirmesi için çeşitli ağır baskılar uygulanmıştır. 1924 Mübadelesi ile 800 bin Pomak yerlerinden yurtlarından zorla gönderilmiş. Götürülmesi mümkün olmayan yaşlı, hasta, sakat ve gözden kaçanlar bulundukları yerde kurşuna dizilmişlerdir. Sürgün o kadar kısa sürede gerçekleştirilmiştir ki; böyle bir durum insanlık tarihinin kaydetmediği şerefsizce yapılan bir soykırım ve tehcirdir. Bu vahşet katliamlarla ve bir halkı topluca sürgüne göndermekten de ibaret değildir. Tek kelime Türkçe bilmeyen Pomaklar; Türkiye’de Gavur ismi ile adlandırılmışlar .. Pomak gavuru olarak kayıtlara geçmişlerdir..



Amerikalı araştırmacı yazar Justin Mc Carthy Balkan Savaşları ve sonrasında; Katliamlarda  ölen  Pomak  sayısını 632.408 kişi olarak veriyor iki yıl içinde 1 milyon 160 bin Pomak katledilmiştir.

Soykırımlar insanlık sucudur, bir insanlık dramıdır.

Her yeni yetişen Pomak  ödenen bu bedelleri unutmadan, zulüm var oldukça direniş yolundan asla vaz geçmeyecektir.




Kaynaklar:

Balkan Savaşı ile ilgili internet siteleri

Prof. Dr. İlber Ortaylı-1912 felaketinden sonra Anadolu’ya gelen Balkanlılar, Rumeli göçmenleri. Galiçya Hattı.

Mimar Sinan Üniversitesi Balkan Savaşları ve Soykırımlar. (Öğrenci tezi)

Derleme: Neşet DOĞAN
 
  
10189 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın