TÜRK SİYASETİNDE DEĞİŞİMİN ADI VE DEMİRTAŞIN OPERASYONEL KOD`LARI! TÜRK SİYASETİNDE DEĞİŞİMİN ADI VE DEMİRTAŞIN OPERASYONEL KOD`LARI! Ağustos ayını iple çekerken analitik ve rasyonel olarak gündemi analiz etmemizin de şart olduğu gerçeğinden yola çıkarak, Türkiye gündemi ve Cumhurbaşkanlığı sürecini ele almak zorurunluluğu hasıl oldu. Bu makalemde, adaylardan çok bir aday üzerinde yoğunlaşacağız. Malum her üç adayda meydanlarda vizyonlarını sergiliyorlar. Askeri vesayetin o mağrur ve baskın havası bu sefer yerini sivil inisiyatife bırakmış görünüyor. Bu da bize 1950 lerden beri mücadelesini verdiğimiz demokratik sürece girdiğimizin en somut işaretini vermiştir. Başbakan R.Tayyip Erdoğan beyin aday olacağını sağır sultan bile biliyordu. Son hamle adayı yani çatı adayı Sn. E.İhsanoğlu ise sürpriz bir isim oldu. Adaylar içerisinde akademik ve uluslararası titre sahip olan tek adayda Sn. İhsanoğludur. Asker, Siyasetçi derken yelpazenin akademisyenlere doğru kayması sevindirici. Son aday bu makaleninde konusu olacak olan, HDP eş başkanı Selahattin Demirtaş Beydir. Bu isim yıldızı parlayan veya parlatılmaya çalışılan bir figür müdür, yoksa gerçekten kaderin ağlarını örerken hasbelkader bu role bürünmüş bir aktör müdür? Ortadoğunun yeni liderlere ihtiyacı var! Uluslararası konjonktürde liderler üzerinde değerlendirme yapaken; (Leadership Traits Analysis) Lider Kişilik Analizi ve (Operationel Code) Operasyonel Kod yöntemleri kullanılır. Bu analize geçmeden adaylık açıklandığından bu yana adayların profilleri üzerinden bir açıklama yapmalıyım. "Mahkumlar Açmazı Turnuvası" oyun kuramına göre 3 aday içerisinden farklı davranan adayın S.Demirtaş olduğu ortadadır. Bu oyun kuramına göre adayların hangi stratejileri kullanarak hangi durumlarda işbirliği geliştirebileceğine bakılır. Sonuç da ise kısasa kısas (tit for tat) stratejisine göre değerlendirmeler yapılır. Adaylar veya aktörler/oyuncu, birtur öncesine kıyasla diğer adayların/oyuncuların gerçekleştirdiği girişimleri/eylemleri tekrar eder. Rakip davranışlarını taklit eder. Taktiklerini bu rol modellere göre belirler. İşte fark buradadır; Demirtaş diğer iki adaydan burada farklılık göstermektedir. İhsanoğlu ve Erdoğan biribirlerinin, başka rakipleri yokmuş gibi kısasa kısas rol modelleri olmuşlardır.Bu açmaz, kısır döngü her iki adaya da zarar veriyor. Dikkat edilirse, Demirtaş, PKK ve Apo dilini asla kullanmadı. Vizyon toplantılaırnda ve ziyaretlerinde diğerlerini taklit etmedi, tabi şimdiye kadar... Birlikte yaşam, Türk bayrağına saygı söylemleri (geçmişle kıyaslanırsa ne kadar doğru bilemem), İsrail´i kınaması, mazlumlara kucak açması, mezhep ve dini siyasetten uzak durması v.b konular, Demirtaş´ı farklı bir alana çekiyor. Kısacası Orta Doğuda etnik tabandan gelen ama umuma hitap edebilecek yeni bir Kürt lider profili sergiliyor! ULUSLARARASI MODEL OLARAK CUMHURBAŞKANLIĞI Kimi, ne için seçtiğimiz kadar, seçtiğimiz kişinin bir lider olacağını asla unutmayınız. Bu lider Türkiye devletini ve Türk milletini temsil edeceği için oldukça önemlidir. Demirtaşın kazanması oldukça uzak bir ihtimaldir. % 6 ile % 10 arasında bir baremde gidip geleceği aşikardır. Fakat, izlediği rol ve yol bu sefer farklı olduğundan Kürt siyasetçiler için eşik seviyesi olan % 10 üzerine çıkması da olası görünüyor. Bu neyi ifade edecek bize; Demirtaş´ın artık bir tescilli ve rüştünü ispat etmiş politik etnik lider olduğunun kanıtı olacaktır. Cumhurbaşkanlığı iç ve dış politika yapımında aktif bir psikolojik unsur olarak uluslararası aktör olarak karşımıza çıkacağa benziyor. Nedeni ise adaylardan Erdoğanın verdiği mesajlardır. Yerinde oturan bir figür olmayacağım diyen Erdoğan´ın asıl hedefi ise zaten baştan beri dile getirdiği başkanlık sistemidir. Bu geri dönülmez yol Türkiye için oldukça riskli bir zemin oluşturmaktadır. Bölgesel olaylara bakınca, bölge liderliğine İrana rakip olarak soyunan bir ülke imajı yaratılmaktadır. Konu dağılmasın! Gelelim Demirtaşa, O kazanamassa bile "galiptir bu yolda mağlup" bir lider rolü sergileyecek, Kürtler üzerinde etkisi arttığı gibi bir kısım radikal sol ve Alevi vatandaşımızıda cezbedektir. PKK ve Apo etkisi, İngilteredeki İRA ve Sean Pen ilişkisi gibi olurmu?, birşeyler söylemek için daha çok erken.Ama Demirtaşın terörist Apo çizgisinden daha yumuşak bir lider figürü olması ve genele hitap etmesi, o`nun farklı bir aktör/oyuncu olarak bölgede etkili olacağınında işaretidir. Demirtaş´ın bir farklılığıda, Dünya politikasının globalleştiğinin bilincinde olarak uluslararası mesajlar vermesidir. Burada lider figürü olarak Demirtaş´ın kişilik ve karakterinde değişimlerin olumlu bir imaj sergilemesi önemlidir.Diğer iki adayın vizyonları kısasa kısas modeli çizdiğinden (Misperception) yanlış algılamalarada neden olabileceğine dikkatlerinizi çekerim.Zaten Erdoğanın kodeks dili sert ve uzlaşmacı çizgide değildir.İhsanoğlu da bu mecraya zaman zaman giriyor. Söylemler daha çok devlet odaklı ve çevreseldir.Burada çizgi liderin veya lider adaylarının meseleye hangi gözlükle baktığı ve çözümlerini buna göre nasıl oluşturduğu bizi ilgilendirmektedir. Şimdi bazı parametreler vereceğim, bunlarla adayları siz değrlendirin lütfen; liderin içyüzünü anlamak için, algılama ve dünyaya bakış açısı, diğeri ise adayın kurmay heyeti/takımı ve bu kadroyu nasıl organize ettiğidir. Burada Erdoğan tecrübeli olduğundan açık ara öndedir. Milli görüş ana aktörleri dışında daha proaktif operasyonel ve fonksiyonel ekibin olması ve kadrosunu iyi kanalize ederek koordinasyon oluşturması, Erdoğan'ı öne çıkarmaktadır. İhsanoğlu, 6 farklı partinin desteğini alarak bu oluşumdaki farklılıkları daha benimsememiş görünüyor. Gerçi CHP ve MHP kadrolarının koordinasyonları ve uyum içinde çalışmaları şimdiye kadarki en başarılı gözüken unsurların başında gelmektedir. Ama yapı kırılgandır. Erdoğan'ın bu camdan kıristali tuzla buz etmesi an meselesidir. Demirtaşın en zayıf yönünü gördük. Buna rağmen (kazanacak olamamasına rağmen) Demirtaş, dengeleri ve taşları yerinden oynatacak gibi görünüyor.Henüz Demirtaş üzerine ampirik yaklaşım/kantitatfif bir araştırma yapımadığını görüyoruz. Anketler ve sayısal değerleri bilmiyoruz. O`un hakkında en somut veri bu süreçte alınacaktır. Biz daha çok normatif yaklaşımla kalitatif verilere bakacağız. Adayın niteliğine, söylemelerine kullandığı dile bakacağız. Her iki yol birbirini tamamlayıcı verilere neden olacağından nicel değerleri seçim öncesi süreçte, nitel değerleri ise seçimden sonraki süreçte elde edeceğimizden değerlendirmelerimizin ikinci aşamasıda olacaktır. DEMİRTAŞIN OPERASYONEL KODU NE OLABİLİR? Liderlerin kullandığı günlükleri, konuşmaları, mektupları, bildirileri, röpörtajları ve basın açıklamaları sırasında ürettiği cümleler ve kelimeler bizim için kantitatif verilerdir. Buna diğer değişkenleride eklersek, analizlerimizin temel unsurlarını oluşturmuş oluruz. İşte tüm bu veriler bize bireyin/adayın Operasyonel kodunu yani kişiliğini ve inançlarını vereceğinden önemlidirler.Demirtaşın politik amaçları vardır.Bu politika o`nun inançlarını ele verir.Demirtaş bu konuda giderek uzmanlaşmaktadır. Yani, oynadığı rolde veya yüklendiği misyonda, inançlrına ve kişiliğine göre ve ona biçilen rol model senaryolarına göre; tarama, seçme, filitreleme, ilişkilendirme, sorgulama ve organize etme becerileri test edilen ve deneyim geçiren bir politik figürdür aslında Demirtaş. Tüm bunları başarıyla geçecek olursa Apo`nun bittiği gündür. Bu bağlamda Adaylı süreci Demirtaşın verdiği en ağır bir sınavdır diyebiliriz. Cumhurbaşkanlığı öncesi daha adaylığı bile belli olmayan ve söylemlerini kandile göre yapan Demirtaş, bugün ne olduda daha yumuşak ve etnik siyasetten uzak tavırlar sergilemeye başladı?Bu milad öncesi, saldırgan ve bölücü tavırlı, terörizmi savunan biri, adaylığı açıklandığı günden buna yana uzlaştırıcı bir kimliğe bürünmüştür. Demirtaşın son 1 aydır sergilediği yeni bilgilere açık olması, motivasyonunun tam olması ve sıkıntılara karşı olan tavırları, O`un değişim geçirdiğine kanıt olabilir mi? Tüm bu soruların cevabını Ağustos ayında alacağız gibi görünüyor. Demirtaş´ın İmajı sorunları çözen ve çözüm öneren bir yapı sergiliyor.Üzerinde karşı tarafın oluşturduğu yanlış algıları değiştirme çabasında bulunmayan Demirtaş, polemiğe girmeden yoluna devam ederse, bu eski algı, yerini daha yumuşak bir zihinsel perfonmasa bırakacak gibi görünüyor.Burada Bilişsel bir tutarlılık var gibi...Demirtaş Politik Dilemma - açmazının yol ayrımındadır. Ya yeni bir lider olarak sadece Türkiyede değil, aynı zamanda da Orta doğuda adından bahsettirecekler, yada Apo`un gölgesinde imralı sözcüsü olarak yıldızı sönmüş bir ara taşıyıcı rolüne devam ettirilecektir.Demirtaş bunun farkındamıdır bilemem ama, bence apo`yu silecek bir lider oluşturulacaksa bunun adı Demirtaştır. Bu da seçimleri kazanmış olursa Erdoğanın işini oldukça şimdiden kolaylaştıracağa benziyor. Elimizde cumhuriyet tarihinde başka bir örneği olmadığından Analoji yapma sıkıntısı var. Ama bu örnek ilerde başka olaylarda bir geçmişle kıyas yapma (Analoji) olacağıda gün gibi aşikardır.Buna mukayese odalı muhakeme diyoruz. Apo figürü maalesef buna uygun değildir. Mevcut Kürt liderler içinde neden Ahmet Türk veya Osman Aydemir, Hasip Kaplan gibi daha deneyimli hatta Kemal Burkay gibi rol modeller duruken Demirtaş öne çıkarılmaya çalışıldı? Birkere genç (1973) yani uzun soluklu bir yatırım ve projedir. İsteklidir, çalışkan görünüyor.Ayrıca hukukcu olması, türkçeyi güzel konuşması ve espri kabiliyeti onun artılarıdır. Zaten eski bakanlardan Ahmet Türk`ün ve sol eski tüfek Ertuğrul Kürkçü`nün desteğini de almış görünmesi onun güçlendiğinin bir başka işaretidir. Elimizde somut olarak operasyonel kodu ölçülmüş 3 adaydan biri olan Erdoğanın ölçüm değeri vardır; felsefi temel inanç P-1 siyasi evre seviyesi .365, Araçsal temel inanç I-1 strateji yönü .558. Operasyonel kod -1 ile +1 arasında oluşan bir değerlendirmedir. Eksiye doğru kayış olumsuz agresif, artıya doğru kayış ise olumlu uzlaşmacı ve başarılı liderliği gösterir.Erdoğanın kodu artı değerde olup stratejik olarak araçsal temel inanç notu daha yüksektir.Bu verilerle lider hakkında, insan ilişkilerinde nekadar güç kullanıyor, bu konuda bildikleri, deneyimleri, hissettikleri ve istekleri konusunda bilgi sahibi olabiliriz. İhsanoğlu ve Demirtaş için henüz böyle bir nota rastlamadım.P-1 siyasi evre olarak İhsanoğlu`nun siyaset dışı bir aktör olmasından dolayı düşük çıkma olasılığı vardır. demirtaşda bu değer biraz daha yüksek olabilir.P-1 değeri nasıl hesaplanır?Adayın politik evredeki diğer aktörlerin hedeflerine ne kadar ve nasıl yaklaştığı ve hedeflerini nasıl tanımladığı gibi değişkenlerini verecektir.P-1 değeri bir konuşma evresinde, (VICS değerleri yani kullandığı kelimelerin kodeksi) diğer adaya atfedilen olumsuz fiiller yüzdesinin olumlu fiillerin yüzdesinden çıkarılması ile hesaplanır.Burada somut olarak İhsanoğlu için merhum Ecevitin değerlerini daha yakın buldum.Ecevit`in P-1 kod değeri .365 dir. Demirtaş için bu değer .350 ile .450 arasında olabilir. P-1 de ve I-1 de; (+) değer Adayın samimiyet, iş birliği ve uyum görünümünü; (-) değer ise hasmane , çatışmacı, uyuşmazlık görünümünü verir. I-1 araçsal temel inanç stratejik not ise, bir adayın politik amaçlarına stratejik yaklaşımıdır; yani liderin kendi eylemeleri için en iyi stratejik yönü , işbirliğini, çalışma metodlarını ve hakkındaki inançlarının ölçüsünü verir.İhsanoğlu için bu değer yine benzerlikleri olabileceğini düşündüğüm Ecevit`in .529 notunu taşıyacağını öngörebilirim veya yaklaşık değer olabilir. Demirtaş için yine aralık olarak bu değer ( Süreç olarak Cumhurbaşkanlığı adaylık konuşmaları ele alınırsa) .400 ile 500 gibi görünmektedir. Demirtaş figür olarak diğer iki adaydan farklıdır. PKK ve Apo eksenindeki bir önceki süreç dahil edilirse Türk kamuoyunda bu değerlerin eksiye yakın olması muhtemeldir. Ama Kürt halkı içinde bu değerler yüksek olabilir. Burada etnik unsuru kullanmamakta olduğundan, konuşmaları daha yapıcı ve herkesi kucaklayıcı göründüğünden biz bı kısa dönemi hesapladık. I-1 değeride aday için atfedilen çatışmacı, uyuşmazlık ifadeleri ile iş birliği ve uyum ifadelerinin yüzdeleri birbirinden çıkarılarak bulunacaktır.Burada da P-1 de olduğu gibi artı ve eksi 1 arasında değerler gidip gelecektir. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME Demitaşın lider olarak öne çıkması Türk politik tarihinde oldukça önemlidir.Öyleki Demirtaş Kürt kimliğiyle kaim olan bir silik figürken bir cumhurbaşkanı adayı olarak aktif ve çözüm üreten lider pozisyonuna kaymıştır/kaydırılmıştır. Apo ile bunun olmayacağı zaten aşikar olarak belliydi. İmralı canisi mi yoksa hukukcu, genç, yüzü gülen ve proaktif Demirtaşmı? Kürt gerçeğini kimse inkar etmiş değil.Uluslararası ve bölgesel olarak bu sadece Türkiye için geçerli bir argüman olmaktan çıkmıştır. Bölgesel olarak Kürt liderler oldukça azdır. Talabani ve Barzani tarihsel süreçte aşiret ve feodal yapıyı temsil eden liderler iken bugün Apo ve Demirtaş daha yenilikçi ve feodalizme karşı olanları temsil etmektdirler. Apo, siyaseten terörle kirlenmiş bir liderdir. Demirtaş ise nispeten daha yumuşak ağzı laf yapan ve değişimin farkında bir genç liderdir. Türk siyasi ve diplomasisi bu adamı iyi analiz etmeli, değerlendirmeli ve yabancı güçlerin kontrolünden çekip almalıdır. Demirtaşın da buna yaklaşacağını farzediyorum. Tek handikap Apo`nun buna ne kadar tahammül edeceğidir.Kısaca Apo bitmiştir. Demirtaş siyasi bir lider olarak geri dönülmez bir yola girmiştir. Apoyla zıtlaşmayacağı kesin ama kendisininde bir güç unsuru olduğunun farkında olacaktır. Apo serbest kalırmı bilmem ama kalırsa altından koltuğunu çekeceği ilk kişi de Demirtaş olacaktır. Yani demirtaş ya sağlam bir zemine oturtulacak yada feda edilecek bir siyasi model olacaktır. Şimdiden tarihe geçmiş bir analojik vaka olmayı becermiş biri olarak Demirtaş buna nekadar süre dayanacak zaman gösterecek.PKK içindeki dinamikler, Karayılan faktörü ve Apoya yakın çevreler sanırım bu sürecin farkındadırlar. AKP `nin çözüm süreci için Demirtaşın, erdoğan tarafından sahiplenilmesi gerekliliğide hasıl olmuştur. Apo yerine Demirtaş. Birinci tuda her üç adayda barajın altında kalacak gibi. 2. turda İhsanoğlu ve Erdoğan yarışacaklar.Diplomasi- Demirtaş Erdoğan için kilit faktördür. Ortadoğunun yeni genç Kürt lideri şimdiden bölgemize hayırlı olsun. Erdoğanın literatürümüze kazandırdığı bu politik figür acaba Apo`nun yerini alabilecekmi? Ağustos sonu Eylül başı bunu net olarak görebileceğiz.Gerçi demirtaş ne yaparsa yapsın bölgesel lider olarak kalacaktır. Apo`nun etki alanı ise Irak, Suriye ve İranı kapsamaktadır bu gerçeği kimse yadsıyamaz. Demirtaş, türkiyede TBMM çatısı altında proaktif bir bölgesel lider rolünü şimdiden benimsemiş görünüyor. Son olarak Abdullah Gül`ün operasyonel koduna bakalım. Nede olsa aktif siyasette olacağı sinyalini verdi.P-1 değeri .393, I-1 değeri .588 dir. AKP veya yeni adı her ne ise, Türkiye`deki yeni oluşumun lideri Sn. Gül`ün değerleri Erdoğan'dan daha pozitifdir. Bu değişimi ve siyasayı okuyamayan liderler varsa şimdiden söyleyeyim, kendinize yeni bir meşgale bulun. ABDULLAH FAZLIOĞLU Siyaset Bilimci |
2314 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |