Eğitim sorununda izlenecek yol... Hayatın İçinden-Ozan Ahmetoğlu Eğitim sorununda izlenecek yol... Eğitim – öğretim yılı tamamlandı ve okullar kapandı. Öğrencilerin tatili başladı. Tüm öğrencilere ve eğitim kadrosuna güzel bir tatil diliyorum. Evet okullar kapandı kapanmasına, eğitim yıllı bitti bitmesine ama azınlık eğitimindeki sorunlar tabii ki bitmedi. Eylül ayı göz kapatıp açıncaya kadar geçecek. Ve biz yeni bir eğitim – öğretim yılına merhaba diyeceğiz. “Azınlık Eğitimi”nin, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın en önemli ve öncelikli sorununun olduğuna inanıyorum. Bu konuda Yunanistan’ın katı bir tutum benimsemesi, sorunlara ve azınlığın beklentilerine odaklı bir politikadan uzak durması azınlık eğitimi alanındaki problemlerin çığ gibi büyümesine neden oldu. Devlet, bu alanda yani azınlığın eğitimiyle alakalı alanda mevcut sorunların çözümüne ve azınlığın beklentilerine cevap vermemesi halinde içinden çıkılamayacak bir durumla karşı karşıya kalacaktır. Örnek vermek gerekirse; Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı yıllardır yeni azınlık ortaokulları istedi. İstemeye de devam ediyor. Devlet bu demokratik talebe bugüne kadar hep direndi. Bunun için azınlık nüfusunun yoğun olarak yaşadığı bölgelere devlet ortaokulları yaptı. Neden? Azınlık insanı Gümülcine ve İskeçe’deki birer azınlık ortaokuluna yığılmasın diye. Ancak fayda etmedi. Şu anda gerek Gümülcine Celal Bayar Azınlık Ortaokul – Lisesi ve gerekse İskeçe Muzaffer Salihoğlu Azınlık Ortaokul – Lisesi rekor düzeyde öğrenciye sahip. Talep çok fazla. Devletimizden azınlığın taleplerine kulak asmasını ve yeni azınlık ortaokul – liseleri kurulması veya mevcut azınlık ortaokul – liselerinin şubelerinin açılmasına izin vermesi gerekiyor. İskeçe’deki azınlık lisesinin bina sorununun da artık bekleme lüksü yok. Bugünden tezi yok, bakanlık bu konuda adım atmalıdır. Geçelim ilköğretime. Bu alanda devletten; “azınlık ilkokullarının kan kaybetmesini seyretme” huyundan vazgeçmesini bekliyoruz. Bu alanda yılların ihmali sonucunda bu duruma geldik. Azınlık ilköğretiminin kan kaybetmesine seyirci kalarak, “azınlık insanı, azınlık ilkokullarından uzaklaşıyor, bu okulları istemiyor, devlet okullarını tercih ediyor” şeklinde sevinç belirtilerinden vazgeçilse iyi olur. Zira, azınlık okulu, azınlık toplumu için sadece bir eğitim yuvası değil, aynı zamanda azınlık kimliği ve kültürünün en önemli ögesi. Azınlık toplumu bunu korumak, devamlılığını sağlamak ve geliştirmek hakkına sahiptir. Bunun aksi bu insan ve azınlık hakkının ihlali anlamına gelmektedir. Devletin azınlık eğitiminin ilköğretim ayağıyla ilgili olarak Batı Trakya Türk Azınlığı’yla samimi ve yapıcı bir diyaloğa girmesi artık zarurettir. Bundan kaçmak ise bana göre, azınlığın insan haklarına ihlal anlamına gelmektedir. Tabii bu işin bir de bizimle yani azınlıkla ilgili bir ayağı vardır. Örneğin, azınlık kurum ve kuruluşlarından ve özellikle de okullarımızda görev yapan öğretmenlerden ve onların oluşturduğu derneklerden aktif girişim bekliyoruz. Azınlık ilkokulunu savunmak, devamlılığını sağlamak, geliştirmek onların başat görevlerinden biridir. Bu sorumluluk onların omuzlarındadır. Toplumun bu konudaki hassasiyetini harekete geçirmek en başta öğretmenlerindir. Tabii ki bu olay sadece bir kesimin, bir meslek grubunun işi ve sorumluluğu değildir. Herkesin bu uğurda çaba göstermesi ve katkı yapması şarttır. Bu sorunla ilgili olarak somut bir örnek vermek istiyorum. Bilindiği gibi İskeçe Merkez Türk İlkululu, Batı Trakya’daki en çok öğrenciye sahip azınlık ilkokuludur. Ancak İskeçe şehrinde sonradan devlet tarafından açılan bir azınlık okulu daha olması nedeniyle iki ilkokul bulunmaktadır. İkinci ilkokul öğrenci velileri tarafından tercih edilmemekte ve veliler çocuklarını oraya göndermek yerine devlet ilkokuluna göndermeyi tercih etmektedirler. Halbuki İskeçe Merkez Türk İlkokulu altyapı bakımından bütün İskeçe’ye hizmet verebilecek niteliktedir. İskeçe’nin yarısı coğrafi alan uygulaması nedeniyle çocuklarını, arzu etmelerine rağmen merkez ilkokuluna kayıt ettirememektedirler. Bu veliler zorunlu olarak çocuklarını devlet ilkokuluna göndermek zorunda kalmaktadırlar. Bunun yanısıra, son yıllarda anaokulu eğitiminin zorunlu hale getirilmesi ve anaokuluna gitmeyen çocukların ilkokullara kaydının yapılmaması nedeniyle, azınlık çocuklarının devlet anaokulundan sonra hemen yanıbaşındaki devlet ilkokuluna devam etmesinin yol açtığı nedenlerden dolayı İskeçe Merkez Türk İlkokulu’ndaki öğrenci sayısı giderek azalmaktadır. İskeçe merkezdeki bu olumsuz gidişata bir an önce çözüm bulunması şart. Azınlık eğitiminin bir diğer önemli öncelik arzeden meselesi “öğretmen eğitimi” konusudur. Azınlık okullarındaki Türkçe öğretmenleri nerede, nasıl ve hangi kriterlere göre eğitiliyor hala belli değil. Bu konuda kocaman bir soru işareti var ortada. Okullarımıza öğretmen yetiştirmek üzere açılan Selanik Özel Pedagoji Akademisi kapatıldı. Onun yerine açıldığı söylenen Selanik Üniversitesi bünyesindeki Azınlık Eğitimi Bölümü ne oldu, ne bitti kesin bir bilgi yok. Bunun için özel bir yasal düzenleme yapılacağı söyleniyordu. Fakat bu konuda hiçbir gelişme yok. Bunun nedenini azınlık gerçekten merak ediyor. Kapatılan okullar, açılması için yıllarca beklediğimiz okullar, bize uluslararası anlaşmalarla tanınan azınlık anaokulu hakkı ve diğer sorunlar ve beklentilerle azınlık eğitimi, Batı Trakya Türklerinin en önemli ve öncelikli sorunu olmaya devam ediyor. Bu sorun ciddi bir strateji ve yol haritasının belirlenmesini zorunlu kılıyor. Bunun için tabii ki partizanlığın ve şahsi siyasi kariyer ve ihtirasların, bir daha indirilmemek şartıyla rafa kaldırılması gerekiyor. Ozan Ahmetoğlu-GUNDEM |
1341 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |