YUNANİSTAN TÜRKLERİ KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ
Yunanistan’da Faşist devlet yıkılacak... Ama nasıl?  Bizim anarşistlerin sık sık attığı sloganlardan biri, "Faşist devlet yıkılacak". Ve neredeyse hepimizin hayâlini ifade ediyor bu slogan... Yıkılmasına yıkılacak; ama nasıl? Gözden kaçan ayrıntılar Yunanistan'ın önemli aydınlarından Periklis Korovesis, Türkçe'ye çevirip Barikat'ta da yayınladığımız Efimerida ton Sindakton gazetesindeki "Mutant Faşizm" başlıklı makalesinde, birçoğumuzun gözünden kaçan birkaç ayrıntıya dikkat çekiyordu: ND ve PaSoK'tan oluşan koalisyon hükûmeti, "İstikrar ya da kaos" ikilemini dayatarak SyRizA'ya karşı terör estiriyor; "Brüksel ve Washington arkamızda, siz gelseniz bile biz patronlarımızın onayı ve desteğiyle ülkeyi dağıtırız, sizi deviririz" tarzında ayar çekiyor... Gerektiğinde daha "light" bir Hrisi Avgi ile "millî birlik" koalisyonuna gidebileceklerini söyleyen üyeleri var. Hatta ve hatta gençliğinde elinde baltayla solcu ve anarşist gençlere saldıran Sağlık Bakanları var... ND-PaSoK-Hrisi Avgi'nin ülke genelinde aldıkları oy oranı %41. "Bu da halkın ne denli demokrat olduğunu gösteriyor" diye ekliyor Korovesis... Ve olası bir SyRizA iktidarında en iyi ihtimalle Venezuela, en kötü ihtimalle Ukrayna'da yaşanları yaşamamızın imkânsız olmadığını vurguluyor... Ve çözüm önerisini sunuyor: Halkın içinde köklenme... "Komünistler" Diğer yandan, adı "soL" olan ve komünist olduğunu iddia eden bir tayfanın gazetesinde Yunanistan'la ilgili yazılar yazan bir "mağara adamı"nın son yazılarının başlıklarına bir göz attığınızda sezeceğiniz üzre, adı "Komünist Partisi" olan parti de, hükûmetle uğraşmayı bırakmış, varsa yoksa SyRizA'ya saldırmakla meşgul... "Memlekete komünizm gelecekse biz getiririz" mantığıyla hareket etmeye devam eden ve patronların övgüsünü alan bu partinin tabanının kazanılması, SyRizA için birincil görev olmalı. Ama maalesef bu da yeterli değil. SyRizA'nın solun tüm kesimlerine çağrı yapması ve "yurtseverlik nâmeleri"ni bırakıp, radikalleşmesi gerek. Çünkü "komünistlerin" de dolaylı desteğini alan faşist Samaras hükûmeti, cuntavarî kararlarla temizlikçi kadınları işten atabiliyor, okulları kapatabiliyor, "karar verdim uyguluyorum" mantığıyla halkın aleyhine istediği kararı kimseye sormadan meclisten geçirebiliyor. SyRizA'nın "normal parlamenter bir demokrasi" rejiminde olmadığımızı da anlaması gerektiğini vurguluyor, Korovesis... Derin devlet Kabûl etsek de etmesek de, cuntacılar, işbirlikçiler, yan-devletçilerden oluşan derin devlet, zannettiğimizden çok fazla köklenmiş biçimde... 25 Mayıs akşamı sandıklar açıldığında ve SyRizA'nın 4 puan farkla 1. parti olduğu sonucu çıktığında, derin devletin medyasıyla, polisiyle, nazileriyle birlikte olası SyRizA iktidarında neler yapabileceklerinin örneklerini görmeye başladık... Tüm bunlara –tekrar ediyorum– "komünistler"i de eklersek, SyRizA'nın işinin hiç de kolay olmadığını anlıyoruz... Emekçi yığınların ezici çoğunluğu SyRizA'ya oy verirken, halkın içinde yeterince örgütlenememiş bir SyRizA'nın tüm bu saldırılara karşı dayanma ihtimali az. Bu yüzden, SyRizA'ya tek seçenek kalıyor: Halkın içinde örgütlenmek, köklenmek! Ve bu, sınıf savaşı meselesini daha ciddiye alarak, faşizm tehdidini daha ciddiye alarak mümkün; sanayicilere gidip "yağ çekerek" ve "yurtseverlik türküleri" söylerek değil. Bu noktada SyRizA üyelerine de parti üst kademesine daha fazla basınç uygulama görevi düşüyor. Faşist devlet, ancak o zaman yıkılacak. Mustafa Çolak (Barikat Gazetesi-Batı Trakya,Yunanistan)
|
|
1350 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |