• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/p/Yunt%C3%BCrk-Yunanistan-T%C3%BCrkleri-K%C3%BClt%C3%BCr-ve-Dayan%C4%B1%C5%9Fma-Derne%C4%9Fi-100081744846002/?_rdr
  • https://twitter.com/yun_turk
YUNTÜRK LOGO

Batı Trakya ile ilgili YÖK Tez ve Makaleler
TBMM'de Batı Trakya Oturumu
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Yunturk Twitter
Ziyaret İstatistiği
Aktif Ziyaretçi112
Bugün Toplam809
Toplam Ziyaret5396409
                        
YUNANİSTAN TÜRKLERİ KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ 
Avrupa’yı ekonomik krize sürükleyen neden ve Yunanistan’ın çöküşü
Avrupa’yı ekonomik krize sürükleyen neden ve Yunanistan’ın çöküşü
 
Röportaj:Gülşan KURT
 
Yunanistan'ın eski etkili diplomatı ve Bahçeşehir Üniversitesi öğretim üyesi, Kosova Avrupa Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Hukuk hocası Doç. Dr Byron Matarangas, Avrupa’nın ekonomik krize sürüklenme sebepleri, Yunanistan’ın çöküş nedenlerini ve Türk ekonomisin durumu ile ilgili gazetemize önemli açıklamalar yaptı.

Yunanistan’ın egemenliğini Trokya’ya teslim ettiğini söyleyen Doç. Dr. Matarangas’’ın çarpıcı açıklamalarını okumaya hazır mısınız?


  
 
-Avrupa ekonomisi bugün ne durumda? Ekonomik krizin ana sebebi nedir?
 
-Avrupa Ekonomik Topluluğu adı altında beş ülkenin (Fransa,Batı Almanya, Belçika, Hollanda,Lüksemburg, İtalya)insanlarının toplumsal refahını kalkındırmak amacıyla Avrupa Ekonomik demir ve çelik topluluğu olarak 1951 yılında kuruldu.

Ardından 1957 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğu ve Avrupa Atom Enerjisi topluluğu kuruldu. Bu üç topluluğun uzantısı bugün 'Avrupa Birliği' ismi ile işlevini sürdürmektedir.

Avrupa Birliği’ni teşkil eden 28 ülke Avrupa Birliği'nin üyesi olan Euro'ya geçmişlerdir. Bu geçiş Maastricht anlaşması ile olmuştur.
 
-Maastricht Anlaşmasının ekonomiye etkisini açar mısınız?
 
-Maastricht anlaşması çok sert içerikler barındırıyordu.

Mesela enflasyon, en yüksek enflasyonu olan ülkelerin gayrisafi milli hasılasının yüzde 6'sını aşmamalıydı. Katı bir yaptırımdır.

Maastricht antlaşmasının İkinci kriteri ise,bütçe açığı. En fazla bütçe açığı olan ülkeler gayrisafi milli hasılanın yüzde 3'ünü aşmamalı diyor.

Bunlar çok zor yerine getirilmesi gereken yaptırımlar.

İlk günlerde Almanya ve Fransa bile bu kriterleri yerine getirememiştir.

Almanya ve Fransa yerine getiremediği bu kriterleri aşmanın yolunu buldu tabi.

Bazı harcamaları gizledi. Yani muhasebecilik oyunları oynadı. Milli savunma ve hastane harcamalarının bütçeye sokulmaması gibi...

Böylece yüzde 3 kriterleri doğrultusunda bütçe açığını ayarlamış oldular. Sonuç olarak bu standartları yerine getirmek için vergilerin artırılması, kamu harcamalarının azaltılması gerekiyordu. Bu konuda sadece Almanya başarılı olmuştur.

Onun dışındaki ülkeler başarısızlıklar yaşamıştır.

Almanya'nın başarısının altında ise, üretimlerinin fazla olması, ihracatlarının iyi yönde gitmesiydi.

Avrupa Birliği’nin ortak Para birimi Euro’ya geçmeleri ve ortak para biriminin dönmemesi nedeniyle de kriz ortaya çıkmış ve bu kriz hala devam etmektedir.

Ortak para birimine geçiş de çok kolay olmadı. Çok sıkıntılı olmuştur.

İsveç yaptığı referandumda ortak para birimi Euro’ya geçişi onaylamamıştır. 28 Avrupa ülkesinin 17 tanesi Euro bölgesi ülkesidir.

Ayrıca AB ülkesi olamayan 3 ülke ( Vatikan, Kosova, San Marino) de Euro kullanmaktadır. Litvanya, Letonya, Çek Cumhuriyeti, Polonya, Macaristan, Bulgaristan, Romanya ve Hırvatistan ise Euro kullanmamaktadır. Fakat 2015 ten itibaren kullanma zorunlulukları vardır.

Dolayısıyla Avrupa Birliği ekonomik anlamda özellikle ortak parabirimi Euro alanı sebebiyle ve Euro’nun dolaşımı sıkıntılı olduğu için kriz yaşamıştır.Kriz vardır.Neticede iyi bir gelecek göremiyorum.
 
-Yunan ekonomisinin içinde bulunduğu kriz durumunu aynı nedenlere bağlayabilir miyiz?
 
-Evet.Yunan ekonomisinin 1980-1993 yılları arasında yüzde 28'den yüzde 111'e kadar aşırı borçlanma yapması ülkeyi çıkmaza götürdü.

Ayrıca ülkenin turizm ve gemicilik gelirlerinin dışında önemli gelir kaynağının olmaması bu sıkıntıyı daha da artırdı. Yunanlı önemli gemi sahibi iş adamlarının Londra ve Newyork'ta yaşamayı tercih etmeleri ve işlerini buralara taşımaları Yunan ekonomisine ayrı bir darbe vurdu.

Bugün itibariyle Yunanistan'ın Lizbon Anlaşmasının öngördüğü bir düzenlemeye imza atması ülkeyi denetim altına almıştır. Üç kişilik bir heyet budenetimi yapmak üzere görevlendirilmiştir. Troyka denilen bu heyet, Uluslararası Para Fonu'ndan, Avrupa Merkez Bankasından ve Avrupa Komisyonundan olan birer temsilcisiyle Yunanistan’ın denetimini ele almıştır.

Yunan turizmcileri yüzde 23 olan KDV'yi (Katma Değer Vergisi)yüzde 13'e indirmek için hükümetten talepte bulunmuştur.Ancak Troyka'nın hayır demesi üzerine gerçekleşememiştir.

Daha sonra Yunan Başbakanı Troyka'yı ikna ederek Ağustos ayında bu uygulamaya başlanmıştır. Ağustos’ta başlatılma nedeni de Turizm sezonunun sona erme dönemi olmasıdır.Bu da pek bir işe yaramamıştır.

Lisbon anlaşmasına göre Yunanistan 2040 yılına kadar denetim altındadır.

Yani artık egemen bir devlet değildir.

Egemenliğini kaybetmiş birdevlettir.
 
-Nasıl yani?
 
-Yunanistan ekonomik buhran nedeniyle İMF ve AB ile yaptığı anlaşmalar sonucunda bağımsızlığını kaybetti.

Bayan Merkel’in birden fazla resmi açıklamaları oldu. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Bay Draghi’nin de bununla aynı anlamda açıklamaları oldu.

Bayan Merkel ve Bay Draghi “bu durumda bulunan ülkelerin bağımsızlığından söz edilemez” dediler.

Yunanistan artık fiilen iflas etmiştir.

Artık egemen bir devlet de değildir. Egemenliğini de kaybetmiştir.
 
''Ekonomik neoliberalizmin hayranı eski İngiltere Başbakanı rahmetli Margaret Thatcher, Euro'nun yoksul Avrupa ülkeleri için zararlı olacağını ve onların ekonomilerini yıkacağını söylemişti.Ne yazık ki, rahmetli Thatcher' in değerlendirmeleri doğrulanıyor.''
 
 
-Euro’ya geçişin bu iflasta payı var mı?
 
-Euro alanı ve Avrupa para fonları desteği sayesinde resmen iflas etmemiştir. Yunanistan’ın aşırı borçlanması büyük bir sebeptir. Bu durumun en büyük günahıdır.

Gereksiz harcamalar oldu, boşu boşuna paralar harcandı ve yıllardan beri olan yolsuzluk artık inanılmaz boyuttadır.

Aşırı borçlanma ne zaman oldu bunun altını çizmekte fayda vardır. 1980-1993 yılları arasında devlet Borcu gayri safi milli hasılanın %28,6’dan %111,6’ya tırmandı. Tambir felaket.

Ekonomik neoliberalizmin hayranı eski İngiltere Başbakanı rahmetli Margaret Thatcher, Euro'nun yoksul Avrupa ülkeleri için zararlı olacağını ve onların ekonomilerini yıkacağını söylemişti. Ne yazık ki, rahmetli Thatcher' in değerlendirmeleri doğrulanıyor.”
 
-Bu işten nasıl kurtulur Yunanistan?
 
-1950’den sonraki tüm hükümetler bu iflastan sorumludur.

Yunanistan’da henüz doğmamış iki nesil borçlu.

Ancak yeni nesil de gemliyor. Çünkü ekonomik buhran nedeni ile evlenme yok. Çok az sayıda olan evliliklerde de tek çocuk, ya da çocuksuz evlilikler düşünülüyor.

Borçları ödeyecek nesil de gelmezse nasıl ödenecek bu borçlar?

Çok zor...İmkansız bir durum. Son altı yıldır, para dağılımı ve para politikası çok serttir. Bu durum Yunan halkına diz çöktürmüştür.

İşsizlik oranı %26’lara kadar tırmandı. Bu oran Avrupa’ya veya diğer ülkelere göç eden insanlardan hariç,Yunanistan’da bulunanları içeren resmi bilgilerdir.

Gerçeği daha fazladır.
 
 
''Atina ve Selânik ana caddelerinde kapanmış mağazaların sayısı günden güne artıyor. Atina' nın Nişantaşı'nda mağazaların %35'i kapanmış durumdadır. O semtte böyle bir durum, 2nci Cihan Savaşı esnasında gerçekleştirilmiş Alman işgali döneminde (1941-1944) bile yaşanmadı.''
 
-Maaşlar ödeniyor mu?
 
-İşçi maaşları ödenemiyor aylarca. Aile içerisinde var olan emeklilerin desteğiyle birçok ailenin ayakta kaldığını söyleyebilirim.

Atina ve Selanik’te kapanan mağaza sayıları günden güne artıyor. Atina’nın Nişantaşı’nda mağazaların %35’i kapanmış durumdadır. Bu gösteriyor ki mağazaların neredeyse yarısı kapanmış durumdadır.

Tarihi bilgilere göre işgal döneminde bile o bölgede böyle bir şey olmamıştır.

Açık kalabilmiş mağazalarda da durum pek parlak değildir. Orada çalışanların 3 ay, 6 ay veya 1 sene, 2 sene gibi zamanlari çerisinde maaşları ödenmemiştir. Bu durum emeklilik sistemini büyük bir tehlikeye sokuyor. Çünkü emeklilerin maaşları ödenebilmesi için çalışanların olması gerekmektedir. Kamu veya özel sektörde sürekli işçi çıkarımı yapılıyor.

Kamu işçilerinin çıkarılması Yunanistan’ın para destekçileri tarafından isteniyor, bu da özel sektöre yansıyor ve para dolaşmıyor.

Bu üzüntü verici bir durumdur.Yunan ekonomisi felç oldu, toplumu da felç olmaya başlamıştır.”
 
-Yunanistan’ın ekonomik tablosunun bu kadar felaket olduğunu bilmiyordum. Peki Avrupa'dan Yunanistan'a değerlendirmelerde bulundunuz.

Peki Türkiye'ye uzandığımızda neler söyleyebiriz?
 
-Türkiye'de üretim var. Siyasi istikrar var. Dolayısıyla Türkiye Avrupa'dan daha iyi durumda.

Evet, Türkiye'deki en önemli şey yatırımların hızla devam etmesidir.

Özellikle yeni projeler, Marmaray’ın açılması,yeni hedefler Kanal İstanbul, 3.Havalimanı gibi çalışmaların olması vs.



 

Byron Matarangas kimdir?
 
Doç. Dr. Byron Matarangas İstanbul’ da doğdu ve büyüdü.Atina Üniversitesi’nde Hukuk Lisansı’nı tamamladı. Paris Hukuk, İktisat ve Sosyal Bilimle rÜniversitesi’nde Kamu Hukuku Yüksek Lisansı yaptı.Ayrıca aynı üniversitede Siyaset Bilimi Yüksek Lisansını ve Doktorayı tamamladı.

Yunanistan’da Doçent unvanına eşit sayılan Devlet Doktora diploması aldı. Uzmanlık alanı ise Uluslararası Hukuk’tur.

Yunanistan adına Mısı rve İran’da diplomat olarak görev yapan Doç. Dr.Matarangas’ın Bilimsel ilgileri İnsan Hakları, Azınlık sorunları ve Diplomatik Tarihtir.

Ayrıca Osmanlı Tarihi ve Osmanlı Hukuku ile de ilgilenen Doç. Dr. Matarangas,Türkçe, Yunanca, Fransızca, İngilizce, Almanca ve İspanyolca biliyor.

Osmanlı Tarihi ve Osmanlı Hukuku ile de ilgileniyor.2013-2014 ders yılı itibarı ile İstanbul Bahçeşehir Üniversitesi’ nde öğretim üyeliği yapan Doç.Dr. Matarangas, Priştina'da bulunan Avrupa Kosova Üniversitesi’nde de Hukuk dersleri veriyor.

Doç. Dr.Matarangas, kendisinin İstanbul'lu, dolayısı ile Türk olduğunu ifade ediyor.
 
 
 
Kaynak: 14 Haziran 2014 Cuma - www.ekonomigazetesi.net
  
3038 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın