Eyalet yönetiminde B.Trakya azınlığına yer yok mu? Eyalet yönetiminde B.Trakya azınlığına yer yok mu? Rodop, İskeçe, Meriç, Kavala ve Drama illerinden meydana gelen Doğu Makedonya - Trakya eyaleti başkanlığına aday olan listelerin hiçbirinde azınlıktan, eyalet başkan yardımcısı adayı gösterilmedi. Mayıs ayında yapılacak yerel seçimler için geri sayım başladı. Belediyelerin yanısıra eyalet seçimleri için de hareketlilik arttı. 2010 yılında yapılan seçimlerle ilk kez uygulamaya konan eyalet sistemi için vatandalar ikinci kez sandığa gidecek. Doğu Makedonya - Trakya Eyalet yönetimi için yarışacak eyalet başkan adayları belli olurken, eski valilerin konumundaki eyalet başkan yardımcısı adayları da geçtiğimiz günlerde kesinleşmeye başladı. Beş ilden oluşan Doğu Makedonya - Trakya eyaletindeki seçmenlerin yaklaşık yüzde 20’si Batı Trakya Türk azınlık seçmeninden oluşuyor. Rodop, İskeçe, Meriç, Kavala ve Drama illerinden meydana gelen Doğu Makedonya - Trakya eyaleti başkanlığına aday olan listelerin hiçbirinde azınlıktan, eyalet başkan yardımcısı adayı gösterilmedi. Eyalet başkanlığı için yarışacak Yeni Demokrasi Partisi destekli Yorgos Pavlidis, PASOK Partisi destekli Aris Yannakidis, SİRİZA Partisi destekli Kostas Morfidis, KKE Partisi destekli Hristos Trellis başkanlığındaki listelerin hiçbirinde azınlık üyesi eyalet başkan yardımcısı adayı yok. Bu arada, DİMAR Partisi tarafından desteklenen eyalet başkan adayı Vasilis Trayforos’un listesinde yer alacak başkan yardımcısı adaylarının isimlerinin önümüzdeki günlerde açıklanacağı ifade edildi. Trayforos’un listesindeki eyalet başkan yardımcısı adayları arasında da azınlık üyelerinin olmayacağı belirtiliyor. GEÇMİŞTE ADAY GÖSTERİLEN AZINLIK ÜYELERİ Hatırlanacağı üzere 2010 yılında yapılan yerel seçimlerde, SİRİZA Partisi tarafından desteklenen listede İskeçe ilinden sorumlu eyalet başkan yardımcısı adayı olarak Hüseyin Zeybek gösterilmişti. Hüseyin Zeybek 2012 yılında yapılan seçimlerde ise milletvekili seçilmişti. 2006 yılında yapılan yerel seçimlerde ise Yorgos Papandreu başkanlığındaki PASOK Partisi, İskeçe – Kavala – Drama Genişletilmiş Bölge Vali adayı olarak İskeçeli avukat Gülbeyaz Karahasan’ı aday göstermişti. 1998’de yapılan yerel seçimlerde de Sinaspismos Partisi, Rodop – Evros Genişletilmiş Bölge Vali adayı olarak dönemin milletvekili Mustafa Mustafa’yı desteklemişti. Aynı seçimlerde avukat Sebahattin Emin ise Yunanistan Komünist Partisi tarafından Rodop vali adayı olarak gösterilmişti. Mayıs ayında yapılacak yerel seçimlerde eyalet başkanlığı için yarışacak listelerde başkan yardımcısı adayları arasında hiçbir azınlık mensubuna yer verilmemesini görevdeki eyalet meclis üyeleriyle konuştuk. ERCAN HÜSEYİN: “DEVLET POLİTİKASINI AŞMAK ÇOK ZOR” 2010 yılında yapılan eyalet seçimlerinde Rodop ilinde en çok oyu alarak seçilen Ercan Hüseyin konuyla ilgili olarak GÜNDEM’in sorularını yanıtladı. “Büyük partilerin ne yazık ki bugüne kadar bu konuda başarılı bir sınav verdiğini söslememiz çok zor” diyen Ercan Hüseyin, yüksek oy oranı alan partilerin azınlıktan zaten eyalet başkan yardımcısı adayı göstermediğini söyledi. Ercan Hüseyin, “Bu gerçekten de önemli bir konu. Batı Trakya Türk azınlığının yerel yönetimde hak ettiği payı almasını hepimiz isteriz. Ancak bugüne kadar yüksek oy oranına sahip partiler bu yerlere azınlık üyesi birisini aday gösterme konusunda hiç cesur davranmadılar. Fakat küçük partiler dediğimiz veya küçük oy oranına sahip olan partilerin bu konuda daha cesur davrandıklarını gördük. Bugüne kadar bu böyle oldu. Ben açık konuşmak istiyorum. Bu seçimlerde özellikle SİRİZA Partisi’nin Rodop ilinde veya İskeçe ilinde bir eyalet başkan yardımcısı adayını azınlıktan göstereceğine inanmıştım. Ama olmadı. Gözlemim şu oldu; partiler belirli bir oy oranını geçtikten sonra, geçmişini unutup normal devlet politikalarını uyguluyorlar. Anlıyoruz ki; insanlar iktidara yaklaştıkça bu konulardaki tutum ve politikaları da değişiyor. Açık konuşmalıyım ki; diğer partilerden zaten pek bir beklentim yoktu bu konuda. Bir tek SİRİZA’dan ümitliydim. Onlar da yapmadığına göre kimse devlet politikasına karşı koyamıyor.” diye konuştu. Azınlığın üzerine düşen görevler olduğunu anlatan Ercan Hüseyin, “Azınlık insanı da bu görevlere layık olduğunu ispatlamak zorundadır. Biz de bazı noktalarda birçok şeyi ispat etmek durumundayız. Evet, belki bizde de çok yetenekli ve eğitimli insanlar var. Ancak bizler de bu kadrolara önem vermeli, öncelik tanımalı ve nitelikli insanlarımızı ön plana çıkarmalıyız. Ben inanıyorum ki, nesiller değiştikçe partilerin azınlığı algılama şekli de değişecek. Bunun için de zamana ihtiyaç olduğuna inanıyorum. İnşallah bazı şeyler değişir.” ifadelerini kullandı. TÜRKEŞ HACIMEMİŞ: “AZINLIĞA BU BAKIŞ AÇISI BÜYÜK TALİHSİZLİKTİR” İskeçe ilinde eyalet meclis üyesi seçilen Türkeş Hacımemiş ise, eyalet yönetiminde azınlığa rol verilmek istenmediğini vurguladı. Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının bölgede önemli bir nüfus oranına sahip olduğunu belirten Hacımemiş, eyalet yönetimine talip olanların azınlığa bakış açısının olması gerekenden çok uzak olduğunu söyledi. Türkeş Hacımemiş şöyle konuştu: “Bana göre bu büyük bir talihsizliktir. Kabul edilebilir bir tarafı yok. Demek ki bizleri hala ‘su taşıyıcısı’ olarak görüyorlar. Ne yazık ki böyle bir mantıkla karşı karşıyayız. Azınlık toplumunu yerel yönetime dahil etmek istemeyen, azınlığa rol vermek istemeyen bir zihniyet var. Herşey bunu gösteriyor. Yaşanan gelişmeler bunu ispatlıyor. Biz azınlık olarak yıllarca bu topraklarda yaşıyoruz. Eğer bizi istemiyorlarsa o zaman bir yolunu bulup bizi buradan uzaklaştırsınlar. Biz asırlardır buradayız. Vatanımızı, ülkemizi seviyoruz, burada yaşamak ve burada ölmek istiyoruz. Geçmişte birçok yerde görev aldık. Azınlık toplumu olarak, azınlık insanı olarak bugün bizler artık çok daha önemli görevleri yapabilecek konumdayız. Bunu herkes çok iyi bilmeli ve anlamalı. Eğer bizi toplum olarak buna layık görmüyorlarsa o zaman kendileri bilir. Fakat bunun da bedelini ödemek durumundadırlar. Biz toplumumuzu, toprağımızı herkesten çok seviyoruz. Azınlığa karşı olan bu tutum, bu politikayı anlamak mümkün değil. Azınlığı hiçe saymaları onlar adına, yani bu zihniyet adına üzücüdür. Azınlık dikkate alınmadan, azınlığa rol vermeden, görev vermeden bu bölge ilerleyemez. Ben bugünkü duruma bakınca bütün partiler adına üzülüyorum. Bu seçimlerde azınlığımıza bakış açısı demokrasi adına endişe vericidir.” İRFAN UZUN: “AZINLIKLA İLGİLİ ÖNYARGILARLA HAREKET EDEN BİR SİSTEM VAR” 2010 yılında yapılan seçimlerde İskeçe ilinden seçilen eyalet meclis üyesi İrfan Uzun da, azınlık mensuplarından eyalet başkan yardımcısı adayı gösterilmemesini üzücü bir gelişme olarak nitelendirdi. “Bu tasvip etmediğimiz bir durum. En azından İskeçe veya Rodop ilinde en az bir eyalet başkan yardımcısı adayı azınlıktan olabilirdi” diyen İrfan Uzun, bunun azınlık ve bölge için bir kayıp olduğunu söyledi. İrfan Uzun, “Keşke eski vali konumundaki eyalet başkan yardımcısı adayı olarak en azından bir kişi azınlıktan tercih edilseydi. Ne yazık ki bu olmadı. Fakat biliyorsunuz ben seçildiğim eyalet başkanı tarafından iki yıl boyunca tayinli eyalet başkan yardımcısı olarak görev yaptım. Şu anda birbuçuk yıldan beri de sayın Ercan Hüseyin aynı görevi yapıyor. Bu bizim üyesi olduğumuz listenin azınlığa verdiği önemi yansıtıyor diyebilirim. Biliyorsunuz eyalet başkanının, meclis üyeleri arasından üç kişiyi eyalet başkan yardımcısı olarak tayin etmek hakkı var. Bunlar vilayetten sorumlu değil, belli bazı konulardan sorumlu oluyor. Ancak keşke ilden sorumlu eyalet başkan yardımcısı olarak da bir azınlık mensubu gösterilseydi. Fakat şunu da söylemek istiyorum. Bu durumda azınlık oylarının sadece azınlık adaylarına değil de, dağılması ve çoğunluk adaylarına da gitmesinin önemli rolü var. Eğer azınlık seçmeni oyunu kullanırken, azınlık adaylarını tercih eder ve oylar kaçmazsa o zaman inanıyorum ki durum farklı olabilir. ‘Nasıl olsa biz azınlığın oylarını alıyoruz, hiç olmazsa çoğunluğun tepkisini çekmeyelim’ şeklinde bir yaklaşım sözkonusu. Bugünkü durumda azınlık en azından eyalet başkanı tarafından tayin edilen başkan yardımcıları konusunda talepte bulunabilir. Bunun sayısını birden ikiye çıkarmayı isteyebilir. Bu alanda azınlık yanlısı tutumları sağ partilerden beklemek biraz zor. Ancak sol partilerden böyle bir tutum bekliyoruz. Ne yazık ki Yunanistan’da azınlıkla ilgili konulara çok aşırı tepki veren, birçok kez önyargıyla yaklaşan bir sistem var. Tabii bu durum demokratik bir yaklaşım değil. Bu söylediğimize Selanik Belediye Başkanı sayın Butaris örneğini verebiliriz. Kendisi Türk – Yunan ilişkileriyle alakalı cesur bir tutum izliyor. İki ülkenin ve Türk halkıyla, Yunan halkının yakınlaşmasını savunuyor. Bu politikasının bedelini de ödüyor. Çünkü bazı çevreler kendisine tepki gösteriyor. Tabii bu politikaları takdir eden insanların olması da sevindirici.” ifadelerini kullandı. AYHAN ŞAKİR: “BU DURUM BÖLGE İÇİN BİR KAYIPTIR” Rodop ilinden eyalet meclis üyesi seçilen avukat Ayhan Şakir de, Mayıs ayında yapılacak yerel seçimlerde bir azınlık üyesinin eyalet başkan yardımcısı olarak gösterileceğini beklediğini söyledi. Ayhan Şakir şu ifadelere yer verdi: “Ben son ana kadar mutlaka listelerde azınlıktan isim göreceğime inanıyordum. Hatta olması gerekir diye düşünüyorum. Özellikle de SİRİZA’nın desteklediği listede böyle bir ismin olabileceğini düşünüyordum. Bu yönde bir beklentim vardı. Bu elbette ki bir kayıptır. Yerel yönetim için bir kayıptır. Demokrasi için bir kayıptır. Bölge için bir kayıptır. Özellikle sol partilerden azınlıktan başkan yardımcısı adayı göstermelerini beklerdim. Toplumda da böyle bir beklenti vardı. Ama ne yazık ki olmadı. Sol partiler dahi böyle bir şeye cesaret edemedi. Aslında azınlığın böyle bir beklentisinin olması bu devlet için sevindiricidir. Daha doğrusu sevindirici olmalı. Çünkü azınlık ülkenin ve bölgenin yönetimine talip oluyor. Bunda korkulacak bir şey yok. Fakat partiler tepki çekmesin diye, medyada infial olmasın diye azınlıktan aday konmadı. Bu durumda çoğunlukta olumsuz bir tepki olacaktı diye düşündüler. Öyle anlaşılıyor. Azınlıktan aday gösteren partinin dışındaki partiler tepki gösterecekti. Siyasi partiler azınlık seçmeninin yaklaşık yüzde 20’sinin değil de yüzde 80’inin tepkisi düşündü. Tabii bu noktadan sonra bizim için, yani azınlık için önemli olan eyalet meclisine seçeceğimiz Türk eyalet meclis üyeleridir. Çünkü eyalet meclis üyeleri ilk haftadan belli oluyor. Azınlık seçmeni bu nokaya dikkat göstermelidir. Birinci hafta kullanacağımız oylara, vereceğimiz zaitlere dikkat etmemiz gerekiyor.” MUSTAFA MUSTAFA: “BUNU UYGULAMAYANLARIN BİZİ ELEŞTİRMESİ POLİTİK EDEPSİZLİKTİR” Eski Sinaspismos milletvekili Mustafa Mustafa, Mayıs ayında yapılacak yerel seçimlerin ciddi bir kriz ortamında gerçekleşeceğine dikkat çekerek, bu krizin ‘insani kriz’ boyutlarına ulaştığını söyledi. Yerel seçimleri, ülkede iktidar değişimi ve mevcut gidişatın değişmesi için bir başlangıç olarak gördüklerini anlatan Mustafa, “Bu seçimler gerçekten çok önemli. SİRİZA olarak bu seçimlerde bizim hedefimiz ülkeyi kurtarmak, halkın kurtuluşuna yol açacak bir başlangıç yapmaktır. Amacımız ülkeyi ve toplumu kurtaracak yolu bu seçimlerde açmak ve SİRİZA’nın gelecekteki iktidarını hazırlamaktır. Bu açılardan seçimlere büyük önem atfediyoruz. Ekonomik krizin tartışılmasını, gidişatın değişmesinin tartışılmasını ve toplumun da bu kriterlere göre oy kullanmasını istiyoruz.” dedi. Mustafa Mustafa şöyle konuştu: “Mayıs ayında yapılacak yerel seçimer bizim listemizde azınlıktan eyalet meclis başkan yardımcısı olup olmadığını tartışanlara da şunu hatırlatmak istiyorum. 1998 yılında, benim de milletvekili olduğum dönemde yapılan seçimlerde Rodop – Evros Genişletilmiş Bölge Valiliği için, diğer değişle süper valilik için bir liste oluşturulmuştu. O zaman süper vali adayı bendim. Azınlık tarihinde bir ilkti. Azınlıktan yetkin insanların olduğu bir listeydi. Fakat biz o seçimlerde, milletvekili seçimlerinde aldığımız oylardan daha az oy almıştık. PASOK partisinin listesinde yer alan bir aday bizim aldığımız oyları ikiye katlamıştı. Daha yakın bir örnek ise 2010 seçimlerinde sayın Hüseyin Zeybek’in adaylığıydı. Kendisi İskeçe ilinden sorumlu eyalet başkan yardımcısı adayı olmuştu. Yanılmıyorsam 3.500 civarında bir oy almıştı. Demek ki azınlıktaki kriter vali adayı veya eyalet başkan yardımcısı adayı olmamıştı. İnsanlar politik kriterlerle oy kullandı. Bundan önce seçimlerde yıllarca azınlıktan yüzde 80 oranında oy alan oluşumların, listelerine azınlıktan adayları bu noktalardan aday göstermemesi ve bizi eleştirerek bunu seçim malzemesi yapmaları politik hayasızlıktır, edepsizliktir.” “SİRİZA İÇİN AZINLIKTAN ADAY GÖSTERMEK TABU OLMAMIŞTIR” GÜNDEM’in “SİRİZA Partisi ekonomik krizden sonra büyük bir parti haline gelince azınlığa karşı tutumunu değiştirdi eleştirilerine cevabınız nedir?” şeklinde sorusunu yanıtlayan Mustafa Mustafa şu ifadelere yer verdi: “Herkesin önce iğneyi kendine batırması gerekiyor. İlk önce kendi özeleştirisini veya partisinin eleştirisini yapması gerekiyor. Ne yazık ki bizim bölgemizde özeleştiri diye sağlıklı ve tedavi edici bir kavram yok olmuş durumda. Herkes yaptığını yanına kâr kaldığını sanıyor. Bugün azınlıkta yüzde 80’lere varan oy alan oluşumlar, partiler azınlığa ne kazandırmıştır? Bugünlerde yaşadığımız sorunlarda ne gibi sorumlulukları var? Bizi eleştirmeden önce bunun hesabını vermelidirler. SİRİZA için azınlıktan aday gösterme veya göstermeme hiçbir zaman tabu olmadı. Biz bunun gereğini çok zor zamanlarda ve ağır bedeller ödeyerek yaptık. azınlık içinde gücümüzün az veya çok olmasından bağımsız olarak bu konu bizim için bir ilke sorunudur. Oy oranımızla bağlantılı değildir. Eğer yerel yönetim konusunda yetkin arkadaşlarımız olsaydı bu bizim için hiçbir zaman sorun olmayacaktı. Ancak bu seçimlerde bizim hedeflediğimiz toplumu ve ülkeyi kurtarabilmek için bir başlangıç yapmaktır. Bize yönelik eleştirileri çok yersiz olarak görüyorum. Bunlar; yavuz hırsızın ev sahibi şaşırtmasına benziyor. Somut olarak söyleyeceği bir şeyi olmayanların yaptığı yersiz eleştirilerdir.” Kaynak: GÜNDEM
|
1310 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |