TARİH TEKERRÜR EDER Mİ? TARİH TEKERRÜR EDER Mİ? 12.03.2014 Tarih ve siyaset tartışmalarında bu iddia üzerinde sıklıkla durulur. Gerçekten de insanoğlu hatalarına sadıktır ve hatalarından da, pişmanlıklarından da kolayca uzaklaşamaz. Yüz yıl önce dünya siyaseti çok karmaşık ve kötü bir durumdaydı. Bütün dünya –kabul etse de, etmese de- büyük bir savaşın eşiğindeydi. O yıllarda “küreselleşmeye” henüz teşhis konulmadığından “cihan harbinden” söz ediliyordu. Yüz yıl önce bütün dünyanın bilerek veya bilmeyerek çok büyük ve kanlı bir savaşın eşiğine gelmesinin nedeni, küreselleşen ekonomilerin birbiri ile rekabetin sertleşmesiydi; Sertleşen rekabet paylaşılacak pasta dilimlerini inceltmişti. Kaynaklar kıtlaşmıştı. Bunun sonucunda da bölgesel anlaşmazlıkla depreşmiş ve milletlerin kolektif hafızasındaki travmalar yeniden canlanmıştı. Hiç kuşku yok ki, 1. Dünya Savaşı belki Balkanlar’da yaşanan bir olayla başladı, ama elbette Balkanlar 1. Dünya Savaşı’nın müsebbibi değildi. Ama Balkanlar o dönemde de “tıpkı dünya siyasetinin küçük bir kopyasıydı”. Bu sebeple bugünden yüz yıl önce Balkan Yarımadası’nda yaşananlar o dönemde meydana gelebilecek felaketlere işaret ediyordu. Balkan Yarımadası bugün hala, aradan geçen yüz yıla rağmen henüz huzuru yakalayamadı. Balkan ülkeleri ve uluslar, bugün elbette 1914 yılına nazaran daha farklı ve daha iyi bir konumdalar. Ama yine de aradan geçen yüzyılın sonunda Balkan Yarımadası halen riskli bir ülke ve yeni bir küresel krizin sıfır noktası olabilir… Küresel ekonomik kriz, artan işsizlik, çöken mali sistem, tırmanan güvensizlik ve hızla düşen yaşam standartları bütün Balkan ülkelerini az ya da çok etkileyen bir fırtına gibi. Bunun yanı sıra bölgesel anlaşmazlıkların hala çözümden uzak olması, geçmişte birbiri ile her zaman çok iyi ilişkilere sahip olmayı başaramamış olan Balkan devletleri için gerilimin sürekli yüksek seviyede kalmasına neden oluyor. Gerçekçi bir bakış açısıyla şunu kabul etmek zorundayız; dünyanın en önemli birkaç siyasi ve askeri fay hattından birisi Balkanlar’dan geçiyor. Balkanlar’da yine bir arşidükün, Avusturya-Macaristan Veliaht Prensinin suikaste kurban gitmeyeceğine emin olabiliriz. Ama bölgesel ve küresel dengelerin gerilim yüküne bakıldığında, sanırım sadece bundan emin olabiliriz. Çünkü tarihi travmalar, olası bölgesel göçler, sınır aşan halk ayaklanmaları ve benzeri biçimde çok sayıda ihtimal, Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasının yüzüncü yılında Balkan Yarımadası’nda yine mutsuzluğun artacağına ve bunun birtakım olumsuz yansımalarının birçok bölgeye tesir edebileceğine işaret ediyor… |
1615 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |