KARTAL KORKUSU KARTAL KORKUSU Kartallar ülkesi “Shqiperia”nın modern dönem yükselişi 1992 yılında başlar. Kartallar ülkesi “Shqiperia”nın modern dönem yükselişi 1992 yılında başlar.“Berlin Duvarı”, “SSCB’nin Dağılışı”, “Yugoslavya’nın Parçalanması”… ve derken öykünün son parçası Arnavutluk. Komşu pek çok ülke ve medeniyet gibi Arnavutların geçmişi de kısa bir yazı dizisiyle anlatılamayacak ölçüde karmaşık. Bilinmesi gerekense, yaklaşık 3 milyonluk nüfusuyla günümüzdeki Arnavutluk’un, bölge ülkeleri için korku veren bir güç haline dönüştüğü gerçeği. Dalmaçya kıyılarında kurulan İlirya’nın Roma öncesinde sınırları Mora yarımadasının kuzeyinden, bugünkü Trieste’ye kadar uzanıyor. Geçmişinde imparatorluk/krallık kültürü bulunan her topluluk gibi, İlirlerin mirasçıları olan Arnavutlar da en azından eski topraklarına geri dönmek, tarihleriyle kucaklaşmak hevesindeler. Makedonya ile 2000’li yılların hemen başında varılan anlaşma, Arnavutluk’un batı sınırını hemen hemen belirlemiş durumda. Kosova’nın bağımsızlığı ve bugün için 100’ün üstünde ülke tarafından tanınmış olması ise, kuzeybatı sınırının da bir anlamda güven içinde olmasını sağlıyor. Arnavutluk için belirlenememiş tek sınır bölgesi ise güneyde… Yani bugünkü adıyla Epir’de… Yunanistan ve Arnavutluk açısından durumu belirsiz olan Epir, Yunanistan için tam bir baş ağrısı konumunda. Arnavutluk’un sefalet içinde bulunduğu dönemlerde, Yunanistan’ın “azınlık” eğitimi için gönderdiği “eğitmen”lerin öğretilerine karşı çıkamayan Arnavutluk, son 15 yılda ciddi bir atılım gösterdi. Bugün “Yunanlı” olmanın Avrupalı olmak anlamına geldiği dinletisiyle uyuşmuş çok sayıda Arnavut genci, Atina’da, Florina’da, Selanik’te ve Yanya’da Arnavut dernekleri kurmaya çalışıyor. Resmi olmayan rakamlarla 1 milyon Arnavut Yunanistan ekonomisine işgücü olarak katkı sağlıyor. Anavatanlarının büyük parçasında yatırımlarını tamamlayan Arnavutlar için yeni yatırım sahası ise, anavatanın güney parçasında yer alan Yunanistan gibi görünüyor. Yunanistan Dışişleri Bakanı Evangelos Venizelos’un iki günlük Arnavutluk ziyareti de, Yunan tarafının duyduğu kaygıları ortaya koymak bakımından son derece yeterli olmuşa benziyor. Yatırımların ülkeler bakımından öneminin dile getirildiği, diğer taraftan bölgesel gerginliklerin ele alındığı ziyarette, Venizelos’u dostça ağırlayan Bujar Nishani, Edi Rama, Ilir Meta ve Lulzim Basha, açık arazide avını takip eden “Kartal” misali Venizelos’u dikkatle izlediler. Kuzeyden Bulgar, batıdan ise Arnavut tehdidini hisseden Yunanistan için oynanabilecek son koz “AB Üyeliği” oldu. Dolayısıyla Venizelos’un görüşmelerinde temel maddelerden birisini de 14 Haziran’a kadar devam edecek dönem başkanlığı süresince, Arnavutluk’a verilecek “destek” meydana getirdi. AB’ye tam üyelik başvurusunu 2009’da gerçekleştiren Arnavut tarafı içinse, bu vaatler çok gerçekçi gelmedi. Başvurudan bu yana 10 dönem başkanı değişmiş olmasına rağmen, üyelik yönünde somut bir adım atılabilmiş değil. Üstelik AB müktesebatına tabi olmaksızın, herhangi bir sosyal güvenceden yoksun biçimde çalışan Arnavutların, AB şemsiyesi altında ne İtalya’da ne de Yunanistan’da çalışmaları, kriz içindeki bu iki ülkenin de kabul edebileceği bir gerçeklik değil ! Öte yandan hızlı biçimde gelişen Arnavutluk’un laik yapısı içinde filizlenen Müslümanlık da Yunanistan bakımından ayrı bir sorun konusu, Katolik ve Ortodoks olarak Yunanistan’da hayatlarını sürdüren Arnavutlar’ın yanı sıra Müslüman Arnavutlar da önemli bir kesimi oluşturuyor. Üstelik bu kesimin iletişim halinde olduğu daha geniş bir kitle var. Yunanistan’da yaşayan ve daima tehdit olarak görülen Türk azınlığın dışında, İslam dinini benimseyen, çeşitli vesilelerle Yunanistan’a gelen ve bu ülkede kalan, Avrupa Konseyi verilerine göre nüfusa oranları %10’a yaklaşan önemli bir kesim bulunuyor. Ülkelerindeki savaştan kaçan, “medeniyete” ulaşmak isteyen bu kesimin Yunanistan’da bulduğu ise daha başka bir savaş. Bir taraftan açlık ve yoksullukla mücadele eden göçmenlerin, en büyük düşmanları ise Altın Şafak… İşte Venizelos’un ziyaretindeki bir diğer gündem maddesi. Her ne kadar Yeni Demokrasi Partisi ağırlıklı bir yönetim olsa da, Yunanistan’daki gelişmelerden PASOK’da en az diğerleri kadar pay sahibi. Gelişmelere ilişkin kaygılarını dile getiren Venizelos, Yunanistan’daki Arnavut göçmenlere yönelik saldırılara ilişkin olarak sağ duyulu olunması çağrısını da muhataplarına iletti. Yunanistan’ın endişesinin, Arnavutlarla başlayacak bir kalkışmanın, zaten zor durumda olan Yunanistan’da, diğer göçmen gruplarını da etkileyerek toplu bir iç çatışmaya dönüşmesi. İşte bu nedenle Venizelos, İlirya’nın bu ''Çift Başlı Kartalı”nı umutla beslemeyi ve havalanmasını engellemeyi denedi. Unutulmaması gereken şu ! Kartallar kanatları olduğu sürece uçarlar… |
1765 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |