Ocak ayında başlayan uygulama çerçevesinde, Batı Trakya’daki devlet okullarında görev yapmak üzere görevlendirilen “din dersi öğreticileri” (ierodidaskalos) okullardaki azınlık mensubu öğrencilere İslam dinini Yunanca olarak öğretmeye başladı.
VELİLERE YÖNELİK YANILTMA TEŞEBBÜSÜ
Seçmeli ders olarak okullara konan sözkonusu derse girmek istemeyen azınlık mensubu öğrencilerin velilerine ve öğrencilere okul yönetimleri tarafından çeşitli şekillerde baskı yapıldığı öne sürüldü. Uygulamanın hayata geçirildiği Rodop ve İskeçe illerindeki bazı okullarda öğrenci velileri ile okul yönetimleri rasında zaman zaman tartışma yaşandığı öne sürüldü. Kanunda sözkonusu dersin seçmeli olduğu açıkça belirtilmesine rağmen, bazı okullarda velilere Yunanca din dersinin “seçmeli” değil “zorunlu” olduğu ifade edildiği iddia ediliyor. Bazı durumlarda ise velilere Yunanca din dersinde yoklama alınacağı ve öğrencilerin sorun yaşayabileceği uyarılarında bulunulduğu ifade ediliyor.
“ÇOCUKLARINIZ DİNSİZ SAYILACAK” İDDİASI
Batı Trakya Türk azınlığının tüm kurumları ve milletvekilleri tarafından tepki çeken “240 İmam Yasası” uyarınca Ocak ayında başlayan Yunanca İslam din dersi uygulamasıyla ilgili olarak bazı okul yönetimleri ile öğrenci velileri arasında son derece ilginç ve garip olayların yaşandığı da gelen bilgiler arasında. Buna göre, bazı okullarda okul yönetimi tarafından azınlık mensubu öğrenci velilerine, bu derse girmemek üzere imzalanan dilekçeyle çocukların “dinsiz” (ateist) sayılacağı uyarısında bulundukları öne sürüldü. Bu durumdan çekinen ve korkan azınlık mensubu bazı öğrenci velilerinin dilekçeyi imzalamaktan çekindiği bildirildi.
“VELİLERE DİLEKÇELER DAĞITILDI MI?”
Bu arada, sözkonusu seçmeli derse girmeyen öğrencilere diğer derslerde düşük not verileceği, Yunanca İslam dini dersine girenlere ise not verme aşamasında daha “hoşgörülü” davranılacağı yönünde öğrenciler arasında söylentilerin yayıldığı da iddialar arasında.
Öte yandan, devlet okullarına giden birçok azınlık mensubu öğrenci velisinin ise konu hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmadığı belirtiliyor. Okul yönetimlerinin seçmeli Yunanca İslam dini dersi konusunda velilerin yeterince bilgilendirmediği ve velilere dilekçe dağıtmadığı öne sürülüyor.
DANIŞMA KURULU BAŞKANI İBRAHİM ŞERİF: “AZINLIĞA DAYATMA ANTİDEMOKRATİKTİR”
Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif konuyla ilgili GÜNDEM’in sorularını yanıtladı. “240 İmam Yasası”nın ilk olarak 2007’de kabul edildiğini anlatan İbrahim Şerif, “240 İmam Yasası’nı azınlığın hiçbir zaman kabul etmediğini hatırlatmak istiyorum. Mecliste görüşülürken de, üç azınlık milletvekili bu yasanın kabul edilmediğini söyledi. Yasa ilk olarak camilerde din öğreticilerinin (ierodidaskalos) görevlendirilmesini öngörüyordu. Geçen yıl yapılan değişiklikle devlet tarafından tayin edilecek din görevlilerinin hem okullarda, hem camilerde görevlendirilmesi kanunda yer aldı. Her iki durumda da azınlığımız tepki koydu. Böyle bir yasayı istemediğini ifade etti. Sonuçta yasa okullarda geçtiğimiz aylarda uygulamaya kondu. Devlet okullarındaki Müslüman çocuklara devlet tarafından tayin edilen azınlık üyesi memurlar tarafından Yunanca din dersleri verme yöntemiyle bu yasa uygulamaya başlandı.” dedi.
“UYUGULAMAYLA İLGİLİ VELİLERE İZAHAT VERİLMEDİ”
Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının bu yasayı ve uygulamayı istemediğini yineleyen Danışma Kurulu Başkanı İbrahim Şerif şöyle konuştu: “Şimdi yasa uyarınca bu derse girecek olan öğrenci velilerinin bir dilekçe doldurmaları ve bunu okula vermeleri gerekirdi. Ancak bu dilekçelerin bazı okullarda velilere dağıtıldığını, bazı okullarda ise böyle bir dilekçenin velilere verilmediği duyuldu. Hatta bu dilekçenin bir örneğini ben de gördüm. Fakat bu uygulamayla ilgili olarak birçok spekülasyon var. Bu uygulamayla ilgili öğrencilere ve velilere net ve açık bir şekilde izahat verileceği yerde, olayın karmakarışık bir hale geldiği veya getirildiği konuşuluyor ve göze batıyor.”
“BU SÖYLENTİLER ÇOK CİDDİ”
Devlet okullarındaki Yunanca İslam dini dersi uygulamasıyla ilgili toplumda ilginç bazı söylentilerin olduğunu anlatan Danışma Kurulu Başkanı İbrahim Şerif sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu dersin zorunlu olmadığını bugüne kadar çok söyledik, ama tekrar edelim. Ders zorunlu değil, seçmeli bir ders. Ancak bazı okullarda çocukların bu derse girmeleri için baskı yapıldığı yönünde sözleri duyuyoruz. Mesela ders seçmeli olmasına rağmen, namevcut yazılacak veya bu dersi almazsa çocuğunuz ateist olarak yazılacak gibi şeyler konuşuluyor. Bu tür şeyler toplum arasında, insanlar arasında duyuluyor. Çocuklarımızın velilerinin bu konuda çok duyarlı olması lazım. Dikkatli olması lazım. Okul müdürleriyle doğrudan temasa geçmesi lazım. Unutmayın ki bu ders zorunlu bir ders değildir. Azınlık, çocuklarını o okullara Yunanca din dersi alsın diye göndermiyor. Azınlığın böyle bir ihtiyacı yok. Böyle bir isteği de yok. Eğer bu iddialar doğruysa, yani çocuklarımızın derslere girmesi için yok dinsiz yazılacaklar veya devamsızlık sorunları olacak ya da bu ders zorunludur ve girmek zorundadırlar gibi iddialar doğruysa, o zaman vahim bir tablo ile karşı karşıyayız demektir.”
“KÜLTÜRÜMÜZE YAPILAN BİR MÜDAHALEDİR”
Danışma Kurulu Başkanı İbrahim Şerif sözlerini şöyle tamamladı: “Halk arasında konuşulan bu iddialar doğruysa o zaman bir zorlama var demektir. Bu zorlama kesinlikle demokratik değildir. Din, insan topluluklarının kültürlerini şekillendirmede bir unsurdur, bir ögedir. Sen bizim çolcuklarımıza dinlerini kalkıp Yunanca öğreteceğim diyorsan ve bunu toplum böyle bir şeyi istemiyor olmasına rağmen yapıyorsan, o zaman bu toplumun kültürüyle oynuyorsun demektir. Bu kültürümüze müdahaledir. Kabul edilemez ve antidemokratik bir uygulamadır.”
HÜSEYİN ZEYBEK: “BU DERS ZORUNLU DEĞİLDİR, KİMSE DERSE GİRMEYE ZORLANAMAZ”
Konuyla ilgili olarak GÜNDEM’e konuşan İskeçe SİRİZA Milletvekili Hüseyin Zeybek, bazı okullarda müdürlerin ve okul yönetimlerinin kendi inisiyatiflerini kullanarak azınlık öğrencilerinin Yunanca din dersine girmeleri için baskı oluşturduklarına dair duyumlar aldıklarını belirtti. Böyle bir durumla karşılaşan öğrenci velilerinin kendilerine başvurmalarını isteyen Zeybek, “Böyle bir dayatmayla, zorlamayla karşı karşıya kalan veliler mutlaka bizlere ulaşsın. Çünkü bu ders zorunlu değil seçmeli derstir. Yani isteyen bu derse girer, istemeyen girmez. Derse girmeyenlere de hiç bir şey yapılamaz. Normalde kanun uyarınca bu derse girmek isteyenlerin dilekçe vermesi gerekiyor. Uygulamanın bu şekilde olması gerekiyor. Ancak tüm velilerin dilekçe vererek çocuklarının bu derse girmek istemediklerini ifade etmeleri doğru olacaktır. Veliler mutlaka, ama mutlaka çocuklarının bu dersi almak istemediklerini dilekçeyle okul yönetimine bildirsinler.” dedi.
“ÖNDE GELENLERE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR”
Toplumun önde gelen ve yüksek eğitim alan bireylerinin de bu konuya özel bir önem vermesi gerektiğini anlatan milletvekili Zeybek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu yasa ve bu uygulama azınlığın tepkisine rağmen uygulanıyor. Azınlık toplumu bunun uygulanmasını istemiyor. Fakat bu konuda önde gelenlerimizin, yüksek eğitim almış kişilerin topluma örnek olması gerekiyor. İnsanımız bu kişilerin tutum ve davranışlarından örnek alıyor. Bu nedenle toplum bireylerinin örnek olması şart.”
“ZORLAMALAR KABUL EDİLEMEZ”
Bazı okullarda azınlık mensubu öğrencilerin sözkonusu derse girmeleri için çeşitli nedenlerle zorlandığına dair bilgilerin toplumda konuşulduğunu ve bu doğrultuda bilgilerin kendilerine de ulaştığını dile getiren milletvekili Zeybek, “Dersin zorunlu olmadığını Doğu Makedonya - Trakya Eyalet Eğitim Müdürü sayın Melisopulos da açıkladı. Bazı okullarda baskı olduğu takdirde veliler bize başvursunlar. Din dersi Yunanistan’da zorunlu değildir. Sadece Müslüman Türk çocukları için değil, Hıristiyan Yunanlı çocuklar için de zorunlu değildir. Yani isteyen bu derse girer, isteyen girmez. Zaten konuştuğumuz bu ders için, yani azınlık çocuklarına verilmek istenen Yunanca din dersi için öğrencilere not verilemeyecek. Bu nokta da çok önemli. Ama her halükarda veliler çocukları için bu derse girmek istemediklerini dilekçeyle okula bildirsin. Olası zorlamalar da hiçbir şekilde kabul edilmez. Eğer zorlama varsa ve veliler bunu gelip bize aktarırlarsa biz de meclis nezdinde ve resmi yollardan gereken girişimlerde bulunuruz.”
|
