“Ne acıdır ki Türk Türk’e Yunanca din dersi öğretiyor” “Ne acıdır ki Türk Türk’e Yunanca din dersi öğretiyor” 29 Ocak 1988 ve 1990 Olayları Gümülcine Türk Gençler Birliği’nde düzenlenen törenle anıldı. Danışma Kurulu Başkanı İbrahim Şerif’in yönettiği toplantıya konuşmacı olarak GTGB Başkanı Koray Hasan, İTB Başkanı Ahmet Kurt ve BTTÖB Başkanı Sami Toraman katıldı. Konuşmalarda son zamanlarda uygulamaya konulan 240 İmam Yasası gündeme geldi. Toplantıya, Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif’in “Okullar bitti. Sıra dine geldi. Ne acıdır ki Türk Türke Yunanca din dersi öğretiyor.” Sözleri damgasını vurdu. Töreni Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu düzenledi. Törene Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, İskeçe Müftüsü Ahmet Mete, İskeçe SIRIZA Milletvekili Hüseyin Zeybek, Güney Meriç Derneği Başkanı Bekir Mustafaoğlu, MMMM Cemiyeti Başkanı Asım Çavuşoğlu, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Sami Toraman, İskeçe Türk Birliği Başkanı Ahmet Kurt, DEB Partisi Başkan Yardımcısı Ozan Ahmetoğlu, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı Mehmet Emin, BAKEŞ Başkanı Galip Galip, BAKEŞ Gn. Md. Pervin Hayrullah, Kozlukebir Belediye Başkanı İbrahim Şerif, Yassıköy Belediye Başkanı İsmet Kadı, Mustafçova Belediye Başkanı Mustafa Çukal, Şapçı Azınlık Eğitim ve Folklor Derneği Başkanı Nejla Çavuş, GTGB Başkanı Koray Hasan, Eşitliğe İlk Adım Listesi Başkanı Sibel Mustafaoğlu, Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği Başkanı Ahmet Arif, v.d. soydaşlar katıldı. Anma töreninde özetle aşağıdaki konuşmalar yapıldı: DEB Partisi Başkan Yardımcısı Ozan Ahmetoğlu: “Ülkemiz AB üyesidir. 29 Ocak 1990’ın günahını ödememiş, hesabını vermemiş, bu konuda Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı’na vereceği hesabı vardır. Sıra geldi din özgürlüğüne ve çocuklarımızın din eğitimine. 240 İmam Yasası’nı biliyorsunuz. Ana okulu aç diyoruz, anaokulu açmam, Yunanca anaokulu açtım ister istemez oraya gideceksiniz, deniyor. Müftülüklerimiz elimizden alındı. Vakıflarımız elimizden alındı. Azınlık eğitimi elimizden alındı, ya da tamamıyla elimizden alınacak veya alınmak isteniyor. Camilerimiz ve din özgürlüğümüz de elimizden alınmak isteniyor. Bu konuda da mesafe katedildiğini söylemek zorundayım. Keşke söylemesem bunu. Soruyorum, biz ne yapıyoruz ve ne yapacağız.” Yassıköy- İasmos Belediye Başkanı İsmet Kadı: “29 Ocak olayına değişik bir pencereden veya perspektiften bakmamız gerektiğine inanıyorum. Bizler 29 Ocak’ta yapılan haksızlıklara karşı mert bir şekilde haykırdık. Ama şunu önce anlamanızı istiyorum. 29 Ocak bizim için şunu ifade ediyor: Bizler, 29 Ocak 1988 tarihinde ilk defa birbirimize ihtiyacımızın olduğunu ve bu gemi batarsa birlikte batacağımızı ve birbirimizin kıymetini anladık. Ancak sürece baktığımızda 1988 yılında yaşadıklarımızın aynısını yaşıyoruz. 240 İmam yasası, eğitim yasası ve bize yapılan diğer haksızlıklar. Biz bu konuda ne yapıyoruz bunları düşünmek lazım. Ne yapıyoruz? Biz birbirimizi ve kurumların başındakileri eleştiriyoruz. Halbuki yapmamız nedir sayın Batı Trakyalılar? Birbirimize destek olmalıyız.” Kozlukebir-Arriana Belediye Başkanı İbrahim Şerif: “Kutlama başka salonlarda yapılmalı. Burası insanları almıyor. Birbirimize destek olmalıyız. Maalesef biz birbirimizin gözlerini çıkarmak istiyoruz. İnşallah tekrar 29 Ocaklar’ı yaşamayız.” İskeçe- Xanthi SIRIZA Milletvekili Hüseyin Zeybek: “29 Ocak Batı Trakya Türk Azınlığı’nın haklı mücadelesinde bir dönüm noktasıdır. Uysal bir azınlıkız. Gerektiğinde mücadele etmesini de biliyoruz. Mücadelenin kurbanlarını anıyorum. Bu insanlar bize örnek olması lazım. Elde ettiğimiz her kazanım mücadeleyle kazanılıyor. Meclis aşırı sağ aritmetiği olan bir meclis. Burada bırakın azınlık haklarını dile getirmeyi, Türk kelimesine duymak istemeyen bir çoğunluk var. Biz sizleri temsil etmek için elimizden geleni yapıyoruz. İşimiz zor. Burada vurgulandı. Biz, birbirimizle barışık olmayı, kolektif çalışmayı öğrenemedik. En büyük zaafımız bu. Bunu bir an önce kapatmak zorundayız.” Mustafçova- Miki Beleidye Başkanı Mustafa Çukal: “Milli kimliği ve Türklüğü savunmak için ayağa kalktığımız bir gündür. Tabii ki bugünlerin bizim geleceğimize ışık tutması gerekir. Eğer bugünleri iyi anlarsak, o gündeki durumu yakalarsak, geleceğimize de daha sağlam adımlarla gidebileceğiz. Ancak maalesef o geçmişteki ruh yok! Birlikten beraberlikten bahsediyoruz. Haklarımız hergün gasp ediliyor. Ama maalesef o geçmişteki ruhu bir türlü yakalayamıyoruz. Artık uyanma ve birlik beraberlik ve kendimize gelme zamanıdır.” İskeçe Müftüsü Ahmet Mete: “Bugün arkadaşlar hep ruhtan bahsetti. Aynı şeyi ben de söyleyeceğim. Halkımızda mı, bizde mi sorun var, diye kendi kendime sordum. 26 sene iyi ki 29 Ocak oldu da üstüne yattık! Aldılar, aldılar ve evdeki namusumuz kaldı, ona da gelecekler! Camileri alacaklar dedik, güldüler. Yunanca hutbe dedi, güldüler. Bir hanımlarımız ve kocalarımız kaldı, yakında onlara da gelecekler. Şu Kürtlere imreniyorum. Bakın Kürt demekle küçümsemiyorum. O halka ben imreniyorum. Azınlık olmamasına rağmen nasıl haklarını söke söke alıyorlar!” Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif: “Batı Trakya’da birlik yapamadık. Birbirimizi dilinden anlamıyoruz. 25 sene önce müftü seçimi yaptık. Biz ise hala müftü seçimimi yapalım, yoksa tayin mi edilsinler, daha karar vermedik. Seçim mi istiyoruz, seçilen müftülerin tayinini mi istiyoruz? Şu anda sorsam kimse cevap veremez. Eğitimde çift dilli anaokulu mu istiyoruz, yoksa Türkçe anaokulu mu istiyoruz. Şu anda net karar vermiş değiliz. Birbirimizi duymuyoruz. Bugün bizim için en önemli konu çocuklarımızı din dersine göndermiyoruz, nereye varırsa varsın!” Mücadelemiz neticesinde vatandaşlık haklarımızı aldık, ancak Azınlık haklarımızı alamadık! Azınlık hakları parça parça elimizden gidiyor. Okullar bitti. Sıra dine geldi. Ne acıdır ki Türk Türke Yunanca din dersi öğretiyor. Ben bir çağrı yapmak istiyorum buradan. Geliniz birbirimizle uğraşmayalım. Bu ayın sonunda Danışma Kurulu Başkanlığım bitmektedir. Görev sürem bitmeden Azınlık Yüksek Kurulu’nu toplasak, acaba neler konuşacağız. Ama anlaşmamız gerekiyor.” Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Koray Hasan: “1988 olaylarından sonra bazı haklarımız geri iade edildi. Bundan sonra çok şey değişmedi. Halen ikinci sınıf insan olarak devam etmekteyiz. Valiliğe ve belediye baktığımızda bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıda memurumuz var! Elimizde hiçbir şey kalmadı. Hepsini aldıklar. Elimizde camilerimiz vardı. Maalesef onları 240 İmam Yasası ile girilmek üzere. Biz ne yaptık? Susuyoruz. Susmaya devam edecek miyiz? Gemi içinde olduğumuzu düşünürseniz, bu gemi su lamaya başladı. Gemi su aldıkça batıyoruz! Bu gemi batarsa hepimiz batacağız. Bence bunlara dur demenin zamanı geldiğini düşünüyorum. Birlik beraberlik içinde tek yumruk olarak hareket etmemiz gerekiyor. İkinci bir 29 Ocak gibi toplanıp bir yürüyüş yaparsak başarılı olacağız. Böylece bazı haklarımızı alacağımıza inanıyorum.” İskeçe Türk Birliği Başkanı Ahmet Kurt: “Ne yazıktır ki o şanlı tarihten 26 yıl geçmesine rağmen bırakınız azınlık haklarının iade edilmesini, bir arpa boyu kadar mesafe katedilmemiştir. Mevcut olan anayasal haklarımız, imzalanan antlaşmalar hiçe sayılarak, AİHM’nin kararları hiçe sayılarak bugün azınlığımız olduğu yerde hiçbir şey değişmeden olduğu gibi devam ediyor.” Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Sami Toraman: “29 Ocak 1988 öncesi Balkanlar’ı incelersek aynı hareketlerin orada da yaşandığını ve bunların bir tesadüf olmadığını orada da göreceğiz. En yakın komşumuz Bulgaristan’da isim değiştirmelere karşı ilk hareket Sütkesiği bölgesinde başlamıştır. İkincisi ise Killi’de devam etmiştir ki burada Türkan bebek anıtlaşmıştır. Bunların bizim kuruluşlarımızın kpatıldığı tarihlere denk düşeceğini görmekteyiz. Kimlik bir aidiyettir. Nasıl ki akraba seçme şansımız yoksa, kimlikleri de seçme şansımız yoktur. Kimlik, var demekle var, yok demekle yok sayılamaz. Batı Trakya Türklüğünün kimliği yok saymaya çalışanlar bilsin ki; bu Türk Azınlığı dün vardı, bugün var, yarın da var olmaya devam edecektir. AGİT’in birinci maddesi, “kişi kimliğini kendisi tayin eder” der.Bıraksınlar bizim adımıza kimliğimize ipotek koymayı! Biz Müslüman ve Türk olmaktan hem mutlu, hem de gururluyuz. Bunun böyle bilinmesinde çok fayda olacağını zannediyorum. Azınlık insanı Müslüman ve Türktür!” Batı Trakya Azınlığı Güney Meriç Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Bekir Mustafaoğlu: “ Birlik ve beraberlik içinde olmanın zamanının geldiğini, hatta geçtiğini söylemek istiyorum. Biz sekiz seneden beri bölgede mücadele ediyoruz. Ancak başardık. Mücadelemizde Batı Trakya Türk Azınlığı’nı yanımızda görmek istiyoruz. Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı bu topraklarda yaşadı ve yaşayacaktır. Elhamdülillah Müslümanız, Türküz ve Yunan vatandaşıyız.” Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği Asbaşkanı Sadık Sadık: “Mücadele 90 seneden bu yana devam ediyor. Haklarımız verilmiyor. Verilmediğinden de bizler mücadele etmesini öğrendik. Hayta olduğumuz sürece hep mücadele edeceğiz. Batı Trakya Türkünün çilesi budur. Mücadele etmeden bir şey kazanılmaz. 1492 yılında Endülüs Müslüman Devleti vardı. 1492’de yıkıldı. O zamanki Padişahı Abdullah annesiyle beraber, dağların arkasından Endülüs Devleti’nin yıkılışına yanışına bakıyor ve göz yaşlarıyla ağlamaya başlıyor. Ve annesi şöyle diyor: “Ağla oğlum ağla. Senin gibi mücasdele etmeden bir vatanı bırakana ancak çocuklar gibi ağlamak yakışır.” Biz ağlamak istemiyoruz. Biz bu Batı Trakya’da hep birlikte gülmek istiyoruz.” Radyo JOY FM Program Yapımcısı Ahmet Davut: “Brüksel’de bir büromuz olsun, dedik. Dört duvar oldu, ancak içinde çalışanı olmadı. Benim önerim şu: Bir strateji araştırma merkezimiz olması gerekir burada. ” Değirmendere Mütevelli Heyeti Yardımcısı: Mehmet Latif: “Burada bir eksiklik var. Bu hepimiz için geçerli. Neden nasıl geçerli. Bu işler birbirimizi sevmekten geçiyor. Sevmesek de seveceğiz. Burada birlik ve beraber olmamız lazım. Kişileri sevmeyip te mücadele yarım bırakılırsa bu bizim eksikliğimiz olur. Zaman zaman bir araya geleceğiz. Sevgi olmayan yerde muhabbet olmaz.” Toplantının sonunda Kuzuren köyünden olan ancak Gümülcine’de oturan bir soydaşın odun almaya parası olmadığını söylemesi üzerine Kozlukebir Belediye Başkanı İbrahim Şerif kendisine bir ton odun alacağı sözünü verdi. Bu da salonda gülüşmelere neden oldu. (rodopruzgarı)
|
2060 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |