Ahmet Mete: "Ne Türk-Yunan dostluğuna ne azınlığın isteklerine bakılıyor" Ahmet Mete: "Ne Türk-Yunan dostluğuna ne azınlığın isteklerine bakılıyor" İskeçe Müftüsü Ahmet Mete, “240 İmam Yasası”nın fiilen uygulamaya geçmesini GÜNDEM’e değerlendirdi. Batı Trakya Türk azınlığının tepki gösterdiği “240 İmam Yasası” fiilen uygulamaya başlandı. Yasa uyarınca Batı Trakya’daki devlet okullarında ve camilerde görevlendirilmesi planlanan “tayinli din öğreticileri” (ierodidaskalos) okullara tayin edildi. Azınlığın tepkilerine rağmen 2013 yılı Ocak ayında mecliste kabul ederek yasalaştırılan “240 İmam Yasası” artık resmen ve fiilen uygulanmaya başladı. İlk atamalar yapıldı ve 23 kişilik ilk “ierodidaskalos” grubu devlet ortaokul ve liselerinde göreve başladı. İskeçe Müftüsü Ahmet Mete, “240 İmam Yasası”nın fiilen uygulamaya geçmesini GÜNDEM’e değerlendirdi. AHMET METE Yasanın fiilen uygulamaya geçmesini değerlendiren İskeçe Müftüsü Ahmet Mete, “2007’de bu yasa gündeme geldiği sırada önümüzdeki yıllarda sünnetsiz imamların geleceği uyarısında bulunmuştuk. Sonradan Kur’anı-ı Kerim’i Yunanca öğretecekler, dinimizi Yunanca öğretecekler dedik. Kimisi inandı, kimisi güldü geçti. Olayların ve zamanın beni haklı çıkarmasından ötürü üzgün olduğumu söylemek istiyorum.” diye konuştu. “NE TÜRK-YUNAN DOSTLUĞUNA NE AZINLIĞIN İSTEKLERİNE BAKILIYOR” Devletin ne pahasına olursa olsun bu uygulamayı hayata geçirmek istediğini anlatan Müftü Mete şunları söyledi: “Devlet ne Türk – Yunan dostluğuna, ne kendi vatandaşı olan Batı Trakya Müslüman Türk azınlığına, ne insan haklarına, ne din özgürlüğüne saygı göstermiyor. ‘Ben bu kişilere dinlerini öğretiyorum’ diyerek ve bunu Avrupa’ya pazarlayarak aslında Batı Trakya Türk azınlığına zülmediliyor. Burada maksat açıktır; ‘Burada Türk yoktur, Müslüman vardır, bu Müslümanlar da Türk değildir. İki dilli azınlık eğitimi yanlıştır, devlet eğitimi olması lazım’ gibi iddialara güç kazandırılmak isteniyor. Aslında Selanik’teki akademinin kurulmasından bu yana bu tez hep ilerliyor.” “DEVLETİN BUNA HAKKI YOK” Devlet okullarındaki azınlık çocuklarına din eğitimi ve Kur’an dersleri uygulamasının öğrenci velileri ve halk arasında bir infiale neden olduğunu vurgulayan Ahmet Mete, “Çocuklarının bu derslere katılmaması yönünde dilekçe verenler var. Okullarda bu dersleri veren memurlara, öğrencilerin ‘siz azınlık üyesi değil misiniz, neden bize Türkçe konuşmuyorsunuz?’ diyenler var. Ailelerde bir hareketlenme var. Okul yönetimlerini uyaranlar var. Hayretle ve tepkiyle karşılama var. Yunan devletinin bizim dinimizle, kimliğimizle, namusumuzla oynamaya hakkı yoktur. Bu oyunlar karşısında benim de toplum olarak sessiz kalmam yanlıştır. Evlat benimdir. Evladımı nasıl, nerede ve ne şekilde eğiteceğime devlet karar veremez. Hele hele bu eğitim, din eğitimiyse. Dine saldırı geliyorsa, artık iş evlerimize kalmıştır. Evlerimizdeki namus sıradadır. Bakın sıra namusumuzdadır diyorum. Nasıl Kur’anı Yunanca okutacaklar dediğimde birileri inanmadıysa, şimdi de sırada namusumuz var diyorum. Bunun örnekleri de var Batı Trakya’da. Herkes bunu çok güzel bir şekilde okusun.” “BUNUN VEBALİ ONLARDA OLUR” “Tayinli din öğreticisi” olmayı kabul ederek memur olarak tayin edilenlere de seslenen İskeçe Müftüsü Mete, “Ben lafı dolandırmam. Doğrudan söylerim. Eğer bir gün Batı Trakya’da ezanlar susarsa veya ezanlar Yunanca okunursa veya insanlar okullarda İslam dini altında Hıristiyanlığı öğrenmeye başlarsa o zaman bunun vebali bunların sırtındadır. Allah’a nasıl hesap vereceğini herkes iyi düşünsün. Bir gemide biri çıkar da bir delik açarsa o zaman gemi batar. Bunu kimse unutmasın” dedi. (gundem gazetesi)
|
2186 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |