Ömer ÖZKAYA
Tilki Uygarlığı
17/01/2016 Tilki Uygarlığı Batı ülkeleri hükümetlerinin, kendi ülkelerinin içişlerinde yapabileceklerinin bir sınırı vardır ancak başka ülkeler üzerinde yapabileceklerinin bir sınırı yoktur. Hedef ülkede, "işe yarayacaksa" ve "suçüstü yakalanılmayacaksa", her şey, ama her şey yapılabilir, bu; normal ve hatta ahlakidir de. Kazanmak için ellerinden gelen her şeyi yaparlar: Yalan söylerler, karşı gizli anlaşmalar yaparlar, anlaşmalarına sadık kalmayabilirler. Yok eğer böyle davranmıyorlarsa, bunun tek nedeni, sadece ve sadece etkin olmadığının düşünülmesidir. Batı, gelmiş geçmiş lider tipleri ve bunların hangi durumda nasıl davrandıkları konusunda engin deneyim ve bilgiye sahiptir. Defalarca yaşanmış hadiseler göstermiştir ki; tüm olumsuz yönlerine rağmen, ne yapacakları öngörülebilir olan liderler, Batı açısından tercih edilebilirler, çünkü onlar, hiç değilse "en az kötü"dürler. Yok eğer o liderin kaybetmesi, milli çıkarlarına hizmet edecekse, o lider devrilip, işlerine daha yarayacak biri iş başına getirilebilir. Menfaatlerine hizmet etmesi şartıyla, hedef ülke hükümetini askeri ve politik alanda hür, dünya ile ilişkilerini sürdürebilecekleri kadar güçlü hale getirmek konusunda da "lütufkar"dırlar. Sosyal ve ekonomik açıdan yetersiz ve milli kaynaklarıyla problemlerine çözüm getiremeyen ve Küresel Oyun'da, ABD, Rusya ve İngiltere'nin hamlelerine karşılık vermek durumunda olan tüm liderlerin paylaştığı kader aslında ortaktır. Bu ülkelerde liderler, milliyetçi sloganlarla ya suçu emperyalist güçlere atacak ya da, "uşak" suçlamasını kabul ederek, dış yardımlarla iktidarını sürdürmeye çalışacaktır. Dışarıdan sermaye girişi ise siyasal şartlara bağlıdır. Gücünü halktan almayan yönetimler, biraz daha ayakta kalabilmek için dış desteğe ihtiyaç duyarlar ve bu desteğin karşılığında ülkenin milli varlıklarını yabancılara pay ederler. Dolayısıyla gücünü halkından almayan yönetimler vasıtasıyla o ülkenin varlıklarını yağmalamak ve bu ülkeleri idare etmek, modern sömürgecilikte bir sistemdir. 5-6 ülke hariç, birçok ülke, içinde bulunduğumuz "savaş gibi olmayan savaş" ortamını anlayabilecek, iyi yetişmiş personel kıtlığı yaşamaktadır. Günümüz küresel sistemi, çatışmaların devamı, çatışma yoksa icadı, zayıfsa körüklenmesi üzerine kuruludur. Farklı kültürlerin barış içinde yaşamasından rahatsızdırlar. Batı ekonomisi, savaş endüstrisi tarafından ayakta tutulur ve dünyada çatışmalardan beslenen büyük sistemler vardır. Bir düşman olmazsa, bir savaş da olmaz. Batı'nın politikası, daima bir ikilik ve düşman yaratma ihtiyacı içindedir; çünkü ancak bu şekilde dünyadaki birçok askeri müdahalelerini gerekçelendirebilirler. Batı, hedef ülkelerde, kendi değerlerini bilen ve toplumsal karşılığı olan, aynı zamanda dünyayla çatışmayan, Batı ile ittifak içinde kendi milli bazı proğramlarını da gerçekleştirebileceğine inanan ama bu arada partnerliğe halel getirecek davranışlara da yeltenmeyen bir kadro arayışındadır her zaman. Eğer kendi devleti ile çatışıyorsa, devlet dışı aktörler, ulus devletleri zayıflatmak üzere, küresel sermayenin manivelalarıdır. Etnik ve mezhepsel çatışmaların perde gerisindeki stratejik hesaplara bakmamak olayı yanlış analiz etmeye sebep olur. Dünyayı yönetenlerin hiçbir dini veya etnik tercihi ve inancı yoktur. Bunlar halklara ait değerlerdir ve dünyayı yönetenler, bunları sadece kullanır. Her ne kadar açık açık müzakereleri destekleseler de, Batı'nın gizli çıkarı, gücünü ve nüfuzunu sağlamlaştırmak için dünyada çatışmaların devam etmesindedir. İşte bu Tilki Uygarlığı'nın bir takım ictimai ve siyasi prensipleri bizde kanunlaştırılarak devletin temel taşları haline getirilmiştir. Birçok sorunun kaynağı, bünyemizde doku uyuşmazlığına sebep olan bu yamalardır. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Oyunu anlayamamak - 08/03/2016 |
Oyunu anlayamamak |
Dünyanın bir ahlak hareketine ihtiyacı var - 01/03/2016 |
Dünyanın bir ahlak hareketine ihtiyacı var |
12 Mart Muhtırası - 07/02/2016 |
12 Mart Muhtırası |
Parçalanmışlık - 02/02/2016 |
Parçalanmışlık |
ABD’ye Devredilişimiz - 26/01/2016 |
ABD’ye Devredilişimiz |
Yönlendirme - 21/01/2016 |
Yönlendirme |
Öngörmek - 13/01/2016 |
Öngörmek |
Olaylarla Esir Alınmak - 22/12/2015 |
Olaylarla Esir Alınmak |
Rusya ve Türkiye - 18/12/2015 |
Tarihte olduğu gibi bugün de Rusya ve Türkiye arasındaki karmaşık ilişkiyi tanımlamak pek de kolay değil. |
Devamı |