• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/p/Yunt%C3%BCrk-Yunanistan-T%C3%BCrkleri-K%C3%BClt%C3%BCr-ve-Dayan%C4%B1%C5%9Fma-Derne%C4%9Fi-100081744846002/?_rdr
  • https://twitter.com/yun_turk
YUNTÜRK LOGO

Batı Trakya ile ilgili YÖK Tez ve Makaleler
TBMM'de Batı Trakya Oturumu
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Yunturk Twitter
Ziyaret İstatistiği
Aktif Ziyaretçi16
Bugün Toplam237
Toplam Ziyaret5395837
                        
YUNANİSTAN TÜRKLERİ KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ 
Ömer ÖZKAYA
Rusya ve Türkiye
18/12/2015
Rusya ve Türkiye
 
Tarihte olduğu gibi bugün de Rusya ve Türkiye arasındaki karmaşık ilişkiyi tanımlamak pek de kolay değil. İki ülke bir yandan tarihsel açıdan rakipler ve çıkarları da, Kafkasya, Merkez Asya ve Ön Asya'da çatışıyor. Diğer yandan ekonomik ilişkiler iki ülkeyi birbirine bağlıyor. 
 
Ekonomisi, yüzde 60 oranında enerji gelirlerine bağımlı Rusya'nın davranışlarında şu üç şey etkin: 
 
1-Enerji ihracatının güvenliğini sağlamak 
 
2-Yakın coğrafyada, kendisini bypass edecek yeni hatların önünü kesmek ya da kontrolünde söz sahibi olmak 
 
3- Balkanlar'dan Çin sınırına kadar uzanan Türkiye-Türk Dünyası hattının arkasına geçmek.
 
Enerji ve hammadde bağımlısı Avrupa, bölgede nüfuzunu artırmak ve enerji kaynaklarıyla enerji ulaşım yollarını kontrol etmek istedi ve ülkemizle yakınlaşmaya çalıştı. Ancak enerji havzasını ABD ve Rusya da kontrol etmek ve böylelikle AB ve Çin'in bir güç olarak ortaya çıkmasını engellemek istiyordu ama onların Türkiye'nin aracılığına ihtiyaçları yoktu. 
 
ABD'nin Afganistan'ı işgali, Çin'in İran enerjisine ulaşmasına, Irak'ı işgali de AB'nin Kuzey Irak enerjisine ulaşmasına mani oldu. AB'nin Nabucco Hattı'yla Hazar enerjisine kavuşma hayali de Rusya'nın 2008'de Gürcistan'ı işgaliyle suya düştü. Katar ve çevresindeki Güney enerjisine ulaşma hayali de, Suriye kilidi sebebiyle zor görünüyor. 
 
Rusya, bilim ve teknoloji alanında iddiasını kaybetti. Bir zamanlar Amerika ile yarışan Soğuk Savaş döneminin süper gücü Rusya, bilime dayalı sanayi ve sektörlerde etkisini yitirdi. Bu sorun, son yıllarda artan beyin göçü nedeniyle daha da büyüdü. Rusya'nın bilime ayırdığı bütçe 1991'de Sovyetler Birliği'nin çöküşüyle büyük ölçüde azaldı. Rusya'daki en iyi araştırma enstitülerine ayrılan fonlar, Amerika'daki benzer kuruluşlara verilen ödeneğin ancak yüzde 5'ine eşit. 
 
Rusya 1991'den bu yana ciddi bir beyin göçü sorunuyla karşı karşıya. Daha çok maaş ve daha iyi çalışma ortamı arayışındaki 80 bin bilim adamı, Rusya'yı terk etti. Şimdi Rusya, ekonomisini sadece hammadde üzerine değil tam aksine yüksek teknoloji üzerine inşa ederek, ekonomisinin yapısını değiştirmek ve ekonomisini çeşitlendirmek istiyor. Bu noktada Almanya'ya bir partner olarak güveniyor. Rusya ile Almanya arasında Baltık denizi altından döşenen enerji boru hattı ise, Avrupa'yı bölüyor, Berlin'e, Birlik içinde üstünlük sağlıyor. 
 
ABD, hedefindeki devletler arasında, onların bir arada bulunmalarını sağlamak, kontrol edemediği diğer ittifaklara kaymalarını önlemek, bir başka büyük güce karşı ya da gerektiğinde kullanmak maksadıyla, sözkonusu devletlerin ve bunların kamuoylarının da gururunu okşayacak ittifaklar kurar.
 
Varşova Paktı dağılmış olmasına rağmen, bir savunma örgütü maskesi altında ABD'nin Batı Avrupa üzerindeki egemenliğini sağlayan NATO'nun da neden dağıtılmadığı zihinleri kurcalamaktadır. ABD halen, NATO vasıtasıyla üye ülkelerin savunma politikalarını kontrol altında tutuyor. Eğer NATO dağıtılırsa, en azından, üye ülkelerin her biri, kendi savunma politikalarını oluşturur ya da yeni ittifaklar kurabilirler ve bunların kontrolü zor olur. Eski İngiliz Büyükelçi Craig Murray'e göre de, "NATO gerçek bir ortak savunma örgütü mü, yoksa Amerikan dış politikasının araçlarından biri mi, hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir." 
 
Türkiye'deki Ergenekon ve Balyoz davaları aracılığıyla yürütülen süreç Moskova'da, ABD tarafından planlanan ve Rusya'yı da hedef alan bir süreç olarak görülüyor ve Kremlin'de tedirginlik yaratıyordu. Daha önceleri gülünen bu yaklaşımın ne kadar isabetli olduğu şimdi ortada. 
 
Sadece hoşuna giden şeyleri duymak isteyenlerin başı beladan kurtulmaz. 
 
Ömer Özkaya 


1890 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Oyunu anlayamamak - 08/03/2016
Oyunu anlayamamak
Dünyanın bir ahlak hareketine ihtiyacı var - 01/03/2016
Dünyanın bir ahlak hareketine ihtiyacı var
12 Mart Muhtırası - 07/02/2016
12 Mart Muhtırası
Parçalanmışlık - 02/02/2016
Parçalanmışlık
ABD’ye Devredilişimiz - 26/01/2016
ABD’ye Devredilişimiz
Yönlendirme - 21/01/2016
Yönlendirme
Tilki Uygarlığı - 17/01/2016
Tilki Uygarlığı
Öngörmek - 13/01/2016
Öngörmek
Olaylarla Esir Alınmak - 22/12/2015
Olaylarla Esir Alınmak
 Devamı