Bölücü Terör Örgütü Lideri Karayılan'ın "ülkeyi kana bularız" tehdidinden kısa süre sonra Ankara'da yaşanan Cumhuriyet tarihinin en kanlı terör katliamıyla hayatını kaybeden 102 vatandaşımız ve yüzden fazla yaralı ülkeyi derinden sarstı. Ortadoğu yangınının sınırımıza geldiğini düşünürken meğerse kalbimize kadar girmiş te farkında olmamışız.

 

"Analar ağlamasın" denildikçe gelen vuruyor, giden vuruyor hergün gelen şehit haberleri yetmezmiş gibi şimdi de sivil katliamları tuz biber ekiyor. İngiltere Başbakanı Lord Palmerston'un 1856′da "İngiltere´nin ebedî ve ezelî dostları da düşmanları da yoktur, değişmez menfaatleri vardır"sözünü bildiğimiz için küresel projeleri ve bölgesel husumetleri anlıyorum. Anlayamadığım şey, bu güçlerin bu kadar yerli işbirlikçiyi nasıl bulabildikleridir...

 

Kendimi bildim bileli, aşırı solcusu da, aşırı sağcısı da, bölücü haini de, cemaatçisi de, şusu da, busu da bu devlete ve bu millete hep düşmandır.

 

Malesef ilkeleri ve değer yargıları olmayan bazı kesimler, menfaatleri söz konusu olduğunda dostlarını düşman, düşmanlarını dost edinmekten, vatananına ve milletine ihanet etmekten çekinmemekteler. Dini duyguların istismarı ve etnik hassasiyetlerin kaşınmasıyla en vahşi yaratıklar haline dönüşebilen bu tipler, esas olarak düşmanlarına ve küresel güçlere hizmet ettiklerinin farkında bile değiller. 

 

Ülkemizin Büyük Ortadoğu Projesinin kapsamına girdiği gerçeği ve bulunduğu coğrafyanın hassasiyeti nedeniyle zaten terörün hedefinde olması olması kaçınılmaz bir sonuçtur. Buna rağmen ülke içinde yaşadığımız etnik,dini, siyasi, sosyal ve kültürel bölünmeye yol açacak söylem ve davranışlar ihanet değil de nedir??? O halde öncelikle siyaset kurumu tansiyonu düşürmeli, iktidar daha hoşgörülü olmalı, çare Mecliste aranmalı, kin ve nefret ekmekten kaçınılmalıdır.

 

Ortadoğu´yu yeniden düzenlemek, haritaları yeniden çizmek isteyen güçler, bu coğrafyada kendilerine ayakbağı olacak, hesaplarına uymayacak bir yapıya tahammül edemedikleri gibi, onu da paylaşılacak bir hale getirmek isterler.

 

Hürriyet gazetesinden Verda Özer, "Bölgede laik sistemle yönetilen ve birçok Batılı örgüte üye olan tek Müslüman ülke olan Türkiye, İslam dünyası için rol model oluşturmakta. Bu özelliği nedeniyleküresel terörle mücadelede eşsiz bir konumda. İşte Ankara'daki feci saldırının amacı tam da bu argümanı çürütmek. Türkiye'nin sahip olduğu bu kendine has özellikleri yok etmek. Böylece onu terörle mücadelede kilit bir ortak olmaktan ; terör mağduru, Ortadoğunun kronik sorunlu ülkelerinden biri haline getirmek. Belli ki bu saldırılar Türkiye'yi bölgenin dağılan ülkeleriyle aynı kefeye koymayı hedefliyor." Demiş yazısında.

 

Enerji kavşağı olan Türkiye, bölgedeki bin yıllık devlet geleneği ve köklü demokratik yapısıyla, çevresine güven verebilecekken, dış güçlerin maşası terör örgütlerine kurban edilmemelidir. Sonuçta hepimiz aynı gemideyiz...

 

Bir yandan "Sizi Türk olmaktan kurtardık!" diyebilen bazı siyasetçilerimiz, öte yandan bölücü hainler ve radikal islami örgütlerin ülkemizde yaratmak istediği kaosun varacağı yer kan ve göz yaşıdır.