Ömer ÖZKAYA
Akdeniz
19/10/2015 Akdeniz Ekim 8, 2015 Rusya ile Suriye arasında, 15 Kasım 1980 günü, Sovyet Yüksek Prezidyumu tarafından onaylanmış bir dostluk anlaşması var. Bu anlaşma, taraflardan birinin güvenliği tehlikeye girdiğinde acilen destek gönderilmesini de öngörüyor. Rusya 1950'lerde, Arap milliyetçiliğini destekleyerek, Orta Doğu'da İngiltere'nin yerini aldı. Afrika ve Orta Doğu'da, İngiliz ve Fransız sömürgesi ülkelerin bağımsızlıklarını kazanmalarına, ABD ve SSCB gizli destek verdi, sonra da kalkınma yardımlarıyla bu devletleri kendilerine bağlamaya çalıştılar. Hint Okyanusu ve Akdeniz'de bir zamanlar bayrak gösteren İngiliz savaş gemileri giderek azaldı, İngiltere'nin yerine ABD geçti ve gerek Akdeniz'de ve gerekse Hint Okyanusu'nda, onun da karşısında Rusya yer aldı. ABD'nin karşısında yer alan SSCB'nin yerine İngiltere'yi çıkarma hesabı, Amerikan derin devletince Kennedy'ye hayatıyla ödetildi. Bu dönemde, İngiltere'nin küresel bir güç olmasını istemeyen Fransa ile küresel iktidar ortaklığından tasfiye edilmek istenen Rusya, ortak hareket etti. İran Şahı'nı, Fransa'dan gelen Humeyni devirdi. Orta Doğu'nun öneminde, kuşkusuz bölgenin hem jeopolitik özellikleri, hem de petrol gibi çağa egemen olan temel bir hammaddenin bölgedeki varlığı, ciddi rol oynamaktadır. Orta Doğu, Hint Okyanusu'na; kara, hava veya kanal yoluyla ulaşan stratejik bir geçittir. Günümüzün jeostratejik ilkeleri, Süveyş Kanalı vasıtasıyla, Hint Okyanusu'ndaki gelişmeleri Akdeniz'e bağlamaktadır. Dünyanın en büyük petrol rezervlerinin burada bulunması ve diğer etkenler, Akdeniz'i, "Büyük güçlerin mücadele alanı" yapmıştır. Sürekli çatışma, neden? Orta Doğu, çeşitli nedenlerin etkisi altında, çatışma dinamizmini sürdürmekte, çünkü bölge; çatışma dinamizmini bünyesinde bulunduran ülkelerden oluşmaktadır. Çatışma nedenlerinin başında, 1914'lerin egemen ekonomileri olan İngiltere ve Fransa'nın, Osmanlı İmparatorluğu içinde bulunan Arap ülkelerini, özellikle petrol ve öteki yeraltı kaynaklarını sömürmek amacıyla, bağımsızlık sloganını kullanarak, kendi kontrolleri altına alma istekleri gelmektedir. Daha sonra, BM'nin kararıyla kurulan İsrail devletinin bölgeye yerleştirilmesiyle, çatışma dinamizmi bir başka açıdan, bir daha bu bölge içine sokulmuştur. Orta Doğu'da çatışma dinamizminin artışının nedenlerinden bir diğeri de, günümüzün egemen güçleri olan ABD ve Rusya'nın bölgede etkilerini sürdürmek istemeleridir. Bugün ABD ve Rusya, birlikte, Avrupa ve Çin'in enerjiye ulaşımını, kontrolleri altına almaya çalışmaktadırlar. Orta Doğu'da çatışma dinamizminin sürdürülmesinde başlıca şu etkenler söz konusudur: Orta Doğu ülkeleri, petrolden elde ettikleri gelirin büyük bir bölümünü, Batı'dan yaptıkları lüks ithalat dolayısıyla yeniden gelişmiş ülkelere devretmektedirler. Yani petrol gelirlerinin büyük bir bölümü yeniden Batı'ya dönmektedir. Paranın gerçek sahibi, onu kazanan değil, onu yönetendir. Çatışma dinamizmini kolaylaştıran bir başka etmen, Arapların henüz gerçek anlamda millet/devlet aşamasına erişemeyişleri ve bu nedenle de dış güçler bakımından bölgede çatışma olanağı yaratılmasının kolay oluşudur. Arap oldukları halde aralarındaki siyasal liderlik mücadeleleri, bu ülkelerin birçok sorunu çözmelerini de engellemektedir. Devamlı çatışma, bir süre sonra statik kitleyi de etkiler. Ömer Özkaya / Güneş Gazetesi |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Oyunu anlayamamak - 08/03/2016 |
Oyunu anlayamamak |
Dünyanın bir ahlak hareketine ihtiyacı var - 01/03/2016 |
Dünyanın bir ahlak hareketine ihtiyacı var |
12 Mart Muhtırası - 07/02/2016 |
12 Mart Muhtırası |
Parçalanmışlık - 02/02/2016 |
Parçalanmışlık |
ABD’ye Devredilişimiz - 26/01/2016 |
ABD’ye Devredilişimiz |
Yönlendirme - 21/01/2016 |
Yönlendirme |
Tilki Uygarlığı - 17/01/2016 |
Tilki Uygarlığı |
Öngörmek - 13/01/2016 |
Öngörmek |
Olaylarla Esir Alınmak - 22/12/2015 |
Olaylarla Esir Alınmak |
Devamı |