örnekti ve önderdi tüm dünyada ve bu coğrafyada. 

 

Bizi kardeş yapan üst kimliğimiz, TÜRK'lüktü.

 

Ölümden korkmazdık kul hakkı yemekten korktuğumuz kadar. Ülke bizim için kutsaldı Türklüğümüzden ve inançlarımızdan dolayı. Bir vücudun uzuvları gibiydik. Kardeşlik deyince aklımıza Hz. Ali'nin "Tüm insanlar ya dinde kardeş, ya da insanlıkta eştir" sözü gelirdi..

 

Adalet herkese şâmildi; makam, rütbe, asalet fark etmezdi. Fatih Sultan Mehmet Han'ın emri ile bir Yahudi'nin arazisine onun izni olmadan cami yaptırıldığında Yahudi'nin cihan padişahını Kadı'ya şikâyet etmesine şahit olduk. Dahası Kadı'nın Yahudi lehine padişaha rağmen karar vermesine ve cihan padişahının kolunun kesilmesi fetvasına şahit olduk. Bu fetvaya rağmen padişahın itiraz etmemesi, isyan etmemesi sonucu adaletin böylesine gıpta eden dâvâcı Yahudi'nin Müslüman olmasına neden olmuştu ve biz buna da şahit olduk.

 

Şimdilerde ne örnek, ne önder, bir İslam ülkesi yok dünya coğrafyasında. Sadece İslam ümmetinin umut bağladığı bir ülke var; Türkiye.

 

Umudun adı Türkiye'de örnek ve önder olması gereken bizler ise konjonktüre uyduk, başaramadık. "Emri bil maruf nehyi anil münker"di parolamız ve hiç bilmedikleri coğrafyalarda, hiç tanımadığı insanların imanlarını kurtarmak için fedakârlık yapan ecdadın torunları olan bizler, kendi evimizde kendi çocuklarımızın imanlarını kurtarabilmek için fedakârlık yapamadığımız için başaramadık.

 

Sabah namazına kaldırmaya alıştıramadığımız ama dershaneye geç kalacak diye sabahın köründe zorla da olsa kaldırdığımız çocuklarımıza iman şuurunu veremediğimiz için başaramadık.

 

Yunus Emreleri,Atatürkleri Mevlanaları, Aziz Mahmut Hüdaileri, Hacı Bayram Velileri, Fatihleri Karabekirleri İnönüleri Çakmakları Askeri Beyleri yetiştiren bu coğrafya şimdilerde, tek derdi sınavları geçmek, bol paralı bir işe girmek olan egoist, hedonist nesiller yetiştiriyor ve bizler buna vesile olduğumuz için başaramadık.

 

"Milletimin imanını selamette görürsem, Cehennemin alevleri arasında yanmaya razıyım" diyen iman ehli önderlerin söylemlerinden, ‘üniversitede dört yıllık adam gibi bir fakülteyi kazanırsan gözüm açık gitmez' diyen ebeveynler haline dönüştüğümüz için başaramadık.

 

Komşumuzun meşrebini, nesebini, memleketini değil, bir şeye ihtiyacı olup olmadığını önemserdik. Hıristiyanların yumurta bayramlarını dört gözle beklerdik renkli yumurta alacağımız ve onların bayramlarını birlikte kutlayacağımız için, tüm bu kültürel renklerimizi, zenginliklerimizi koruyamadığımız için başaramadık.

 

Yanlış bir penaltı yüzünden tuttuğu takımı yenildiği için sokaklara dökülen binlerce genci, dünyanın dört bir yanındaki zulümlere, haksızlıklara "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır" düsturunu yerleştirmediğimiz için başaramadık.

 

Takım tutar gibi parti tuttuğumuz için, ideolojimizi ve dünya görüşümüzü yaşama erdemi göstermek yerine, baskı unsuru olarak kullandığımız için başaramadık.

 

Kendisiyle aynı dünya görüşüne sahip olmadığımız insanlar tarafından dışlandığımız için başaramadık.

 

Yazıklar olsun BİZE yazıklar olsun bize, yönetici olupta Başardığını sananlara !!

 

Tüm bu başarısızlıklarımıza rağmen ümidimizi kaybetmedik. 

 

Mutlu ve huzurlu bayramlar dileğiyle