Ömer ÖZKAYA
“Aklıma geldi”
21/09/2015 "Aklıma geldi" Eylül 21, 2015 New York Yataklı Vagon Şirketi'nin Müdürü, genç bir Fransız göçmeni ofisinde kabul etti. Delikanlı kötü bir İngilizce ile şunları söyledi: "Şirketinizin, müşterilerine restoranda verdiği çay şekerlerini, ufak paketler halinde sunmak istediğinizi ve bunun için yeni bir yol aradığınızı biliyorum. Bugüne kadar yapılmış bütün denemelerden bir sonuç alınamadığını da biliyorum. Kağıt içine konan kesme şeker taneleri, birkaç hafta içinde kendiliğinden dağılmaktadır. Müşteriler bundan çok rahatsız. Ben, yeni bir usül buldum ve patentini aldım. Benim fikrimi denemek ister misiniz?" Delikanlı cebinden kağıt içine konmuş birkaç kesme şeker çıkardı. "İşte" dedi, "Bu iki şekeri, sizin şirketinizin kağıda sarılı şekerleriyle birlikte bir sandığa koyup mühürleyin. Sandığı iki ay sonra açarız. Benim usulüm, ‘50 bin dolar değerindedir' diye tescil edilmiştir. Eğer iki ay sonra sonuçtan memnun kalırsanız, bu parayı bana verirsiniz, ben de keşif beratını size devrederim." -Pekala. İki ay sonra sandık, noter huzurunda açıldı. Şirketin iki adet kesme şekeri un ufak olmuştu. Genç Fransız'ın şekerleri ise olduğu gibi duruyordu. Genç 50 bin doları aldı. Şirketin kimyagerleri toplandılar, delikanlıdan keşfinin mahiyetini öğrenmek istediler. Şirket, artık müşterilerinin şikayetini önleyecek formülü elde edecekti. Genç Fransız, bir şeker paketini eline aldı ve "İhtira beratım bir iğne deliği üzerinedir. Şu gördüğünüz paketçikleri bir defa iğne ile delmek kafidir. Ben kimyadan falan anlamam" dedi. Kesme şekerin dağılmaması için, daima hava alması lazımdır. Bu gencin "aklına gelen" basit bu keşiften sonra, dünyanın bütün kahvehanelerinde satılan şekerlerin paketlerinde bir iğne deliği açılmıştır. İlham ve icad Günlük hayatımızda gelişi güzel kullandığımız, "içime doğdu", "gönlüme düştü" ve "aklıma geldi" sözleri aslında oldukça önemlidir. Aklımıza nereden geldi, nasıl geldi, gönderen neresidir? İcad sahasında her dâhinin kendine has bir yolu ve usulü vardır. Büyük adamların, dâhilerin keşiflerini, çok kere ani olarak zihinde zuhur eden fikirlere borçlu olduklarını biliyoruz. Kaide teşkil etmemekler beraber, dahiyane fikirlerin beklenmedik anlarda zuhur ettikleri tespit edilmiştir, birdenbire zihinde meydana gelirler. Meşhur İngiliz romancısı Sir Walter Scott "Fikirler uyku esnasında gelir. Bu gece ilhamdan mahrum isem, ehemmiyeti yok! Yarın uyanınca muhakkak olacaktır" derdi. Büyüklerimizden Mümin Vatansever, Aydın Menderes'e "Beyefendi siyaset nedir?" diye sorar. O da, "Cenab-ı Hak, dünyada bir şeyi yapmayı murad ettiğinde, ilham gökyüzünden geldiği için, bakar dünyada kimin anteni kalkık ise, işte o "ol" emri, o adamın antenine iner" diye cevap verir. Abdülkadir Geylani'ye göre de "Allah bir husus için seni dilemişse, seni ona hazırlar. Göğsünü açar, oraya hikmet doldurur." Wirelessi açık, anteni kalkık ve bir hayat disiplinine sahip olanların aradıkları, akıllarına gelir. Diğer yandan mesele, bir konuda fikir sahibi olmak değil, onu kullanıp meyvelerini toplamaktır. Eyleme geçmeyen her fikir, toprağın altında, ekonomiye kazandırılmayı bekleyen altın gibidir. Sizin en iyiniz, sözün en güzelini söyleyen değil, en küçük işi en iyi şekilde yapandır. Ömer Özkaya / Güneş Gazetesi |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Oyunu anlayamamak - 08/03/2016 |
Oyunu anlayamamak |
Dünyanın bir ahlak hareketine ihtiyacı var - 01/03/2016 |
Dünyanın bir ahlak hareketine ihtiyacı var |
12 Mart Muhtırası - 07/02/2016 |
12 Mart Muhtırası |
Parçalanmışlık - 02/02/2016 |
Parçalanmışlık |
ABD’ye Devredilişimiz - 26/01/2016 |
ABD’ye Devredilişimiz |
Yönlendirme - 21/01/2016 |
Yönlendirme |
Tilki Uygarlığı - 17/01/2016 |
Tilki Uygarlığı |
Öngörmek - 13/01/2016 |
Öngörmek |
Olaylarla Esir Alınmak - 22/12/2015 |
Olaylarla Esir Alınmak |
Devamı |