Ömer ÖZKAYA
Ağaç ve Kurt
04/09/2015 Ağaç ve Kurt Eylül 3, 2015 İsmet İnönü, jandarma dipçiğine dayanan tek parti döneminin bir gün sona ereceğini, zor kullanma ve tehditin yerine bir gün aklın hâkim olabileceğini düşünmüyor muydu? Elbette ki düşünüyordu, fakat böyle bir günün gelebileceğine, mevcut kuvvetleri elinde sımsıkı tuttuğu için, asla ihtimal vermiyordu. İnönü, Meclis'te herhangi bir isteği zorluğa veya itiraza uğrarsa bundan çok rahatsız olur, söylenmeye başlar, etrafındakilere işittirecek şekilde, "Meclis artık cıvıdı. Burayı da mahalle kahvehanesine çevirdiler. Hükümetin her isteği itiraza uğruyor. Bu gidişle Meclis'i dağıtmaktan başka çare yoktur!" der ve bu kurusıkı tehditler, hemen tesirlerini gösterirdi. İsmet Paşa, bu halleriyle Meclis'in içten içe nefretini kazandığını hiç fark etmiyor gibiydi. Çünkü gözleri artık, kibir ve tahakküm içinde kendisinden başka kimseyi göremeyecek şekilde perdelenmişti. Allah'tan ki bu gururuna rağmen cesur karakterde değildi. Kibir veya büyük bir çalım ile ortaya fırladığı vaziyetlerde, ciddi bir direnç görünce derhal geri adım atmasını ve koparmak için sarıldığı kolu kuvvetli bulunca, o kolu okşamasını iyi bilirdi. Hasımlarını, sevmediklerini bertaraf etmek için zamana ve gayet geniş alana yayılmış oyunlar tatbik ederdi. En sonunda İsmet Paşa, bu tahakkümcü ve kindar hareketleriyle dava arkadaşı farzolunan kimseleri dahi birer birer kendisinden uzaklaştırdı. Uzaklaşanları birbirleriyle birleşmeye ve günün birinde bir parti (Demokrat Parti) halinde karşısına çıkmaya mecbur etti. Mustafa Kemal'e bir "er" itaatiyle bağlanmaktan başka çare olmadığını düşünmesi onun en büyük akıllılığıydı. İşte İsmet beyin, İsmet Paşa olmasında, İsmet Paşa'nın İnönü oluşunda, sonra derece derece yükselerek Dışişleri Bakanı, Lozan kahramanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olmasındaki bütün sır ve hikmet, hayattaki en büyük marifeti, bu noktada, o tarihteki bu kavrayışında aranmalıdır. Gazi'nin itimat ve emniyetini kazandı. Bundan faydalanarak, bütün rakiplerini birer birer sahnenin dışına attırdı. Onun bu muvaffakiyetinde bazı paşaların sahayı boş bırakmaları da büyük etken oldu. Gazi, bir taraftan ilk günden kendisine iltihak eden yakın arkadaşlarının birer birer, çeşitli bahanelerle kendisinden uzaklaşmakta, muarız vaziyete girmekte olduklarını, diğer taraftan da muti bir unsur halinde İsmet beyin; göğsünü iliklemiş, emir beklemekte olduğunu görünce, kendisini bir karar almak mecburiyetinde hissetti. Gazi, yakın arkadaşlarının, çekingen, küskün, gayrı memnun vaziyetleriyle kaybedilecek vakit olmadığı için İsmet beyi tutmayı ve inkılap işlerinde muti bir alet olarak onu kullanmayı tercih etti. İsmet bey de, inkılaplara inansın veya inanmasın, tamamen Gazi'nin fikir ve kanaatine uygun bir tarzda, hiçbir mülahaza ve itiraz ileri sürmeden onun direktiflerini başarıyla tatbik etti. Bir inkılap reisi olarak da Gazi'nin, bu vaziyet karşısında İsmet Paşa'yı tutmaması mümkün değildi. Bir ülkede muhalefet, iktidarı bölücülükle suçlarsa, sandığa gitmeyen ama sandıktan çıkmış iktidarla ülkenin yönetimine ortak olan sivil ve askeri bürokrat, emre itaatsizliği vatanseverlik sayar. Mücadele edilmesi gereken bir husus da, devlette başka bir "ikilik" doğuran, muhalefete hâkim işte bu düşünce vaziyetidir. Devlet ya da parti olsun... Ağacı devirecek kurt, her ağacın kendi içindedir. Ömer Özkaya / Güneş Gazetesi |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Oyunu anlayamamak - 08/03/2016 |
Oyunu anlayamamak |
Dünyanın bir ahlak hareketine ihtiyacı var - 01/03/2016 |
Dünyanın bir ahlak hareketine ihtiyacı var |
12 Mart Muhtırası - 07/02/2016 |
12 Mart Muhtırası |
Parçalanmışlık - 02/02/2016 |
Parçalanmışlık |
ABD’ye Devredilişimiz - 26/01/2016 |
ABD’ye Devredilişimiz |
Yönlendirme - 21/01/2016 |
Yönlendirme |
Tilki Uygarlığı - 17/01/2016 |
Tilki Uygarlığı |
Öngörmek - 13/01/2016 |
Öngörmek |
Olaylarla Esir Alınmak - 22/12/2015 |
Olaylarla Esir Alınmak |
Devamı |