• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/p/Yunt%C3%BCrk-Yunanistan-T%C3%BCrkleri-K%C3%BClt%C3%BCr-ve-Dayan%C4%B1%C5%9Fma-Derne%C4%9Fi-100081744846002/?_rdr
  • https://twitter.com/yun_turk
YUNTÜRK LOGO

Batı Trakya ile ilgili YÖK Tez ve Makaleler
TBMM'de Batı Trakya Oturumu
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Yunturk Twitter
Ziyaret İstatistiği
Aktif Ziyaretçi14
Bugün Toplam234
Toplam Ziyaret5395834
                        
YUNANİSTAN TÜRKLERİ KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ 
Ömer ÖZKAYA
Üç Düşman
20/08/2015
Üç Düşman
 
Ağustos 6, 2015
 
3. Selim'in saltanatı, Napolyon'un dünya egemenliği hayaliyle mücadele verdiği dönemlere denk düşer. Tarih 1803'tür... Napolyon'un İstanbul'daki elçisi, General Sebastiani'dir. Fransız elçisi, Sultan Selim'le çok iyi dosttur. İngiltere ve Rusya, el ele, Sırp isyanının yanısıra Osmanlı'ya karşı yeni savaşlara hazırlanırken, General Sebastiani, dertli ve endişeli Padişah'ı teselli etmek ister: "Siz, İngiltere ve Rusya'dan ne korkuyorsunuz? Sizin daha tehlikeli üç düşmanınız var ki, onları dost yapabilirseniz, Türklerin karşısında kimse duramaz" der. 
 
Padişah şaşırmıştır, sorar: "Kimdir bu üç düşman?" 
 
Sebastiani içini çeker: "Söyliyeyim Şevketmeab... Üçü de "T" harfi ile başlıyor. Evvela Tenbelllik, sonra Tevekkül, en sonra da Teseyyüp, yani ‘adam sendecilik'. Bazen de ‘inşaallah, maaşallah ve dur bakalım'... İşte sizin hakiki düşmanlarınız Şevketmeab!" 
 
Selçuklu ve peşinden Osmanlı'nın kuvvetlenmesiyle Anadolu'da bir tasavvuf cereyanı başladı. Bunlar arasında, Horasan ve Maveraünnehir Türkleri arasında yetişmiş ve hatta Orta Asya'dan gelme Hoca Ahmed Yesevi mensupları olduğu gibi; İran, Irak, Suriye ve Mısır'dan gelmiş bir takım mutasavvıflar da vardı. İşte bu dervişler, kendileri ile beraber memleketlerinin örf, adet ve geleneklerini, dini usül ve kaidelerini de beraberlerinde getirdiler. 
 
Anadolu'nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasında, "Ahi, Alp, Abdal" gibi ünvanlar taşıyan tasavvufi tarikat ve teşkilatların, taze kuvvetler halinde, ardı arkası kesilmeden, Türkler'in en müteşebbis kısmını teşkil ettikleri bilinen gerçeklerdendir. 
 
Anadolu Türkleri'nde dini hislerle, kahramanlık hisleri son derece yüksekti. Daha çok tasavvufi şekiller altında beliren bu dini hisler, hiç bir zaman Anadolu Türkleri'ni, tekkelere yahut mescitlere kapayarak sosyal bünyeyi felce uğratacak bir mahiyette olamazdı ve olmadı. Çünkü bu hal, herşeyden evvel "Allah yolunda cihad"ı emreden İslam dininin ruhuna aykırı idi. Ayrıca defalarca Haçlı istilasını gören Türkler'in, Anadolu'daki coğrafi durumun kendilerinden beklediği cengaverlik vasıflarını üzerlerinde daima taşımaları gerekirdi. 
 
Milletlerin büyüklüğü, yalnızca askeri rollerinin azametiyle değil, medeniyet ve kültür tarihinde ne kadar yer tuttuklarıyla da alakalıdır. Buhari, Biruni, Zemahşeri, Mevlana ve Fuzuli gibi muhtelif kültür sahalarının en yüksek derecelerinde yeralmış büyük adamları sayesinde Türk ırkı, siyasi ve askeri tarihte olduğu gibi medeniyet tarihinde de en önde gelen milletlerdendir. 
 
Arap tasavvufu, Maturidi coğrafyasına sokulmuş en büyük fitnelerden biridir. Sadece tesbih çekerek, Allah'tan bazı taleplerde bulunuluyor ve bunun gerçekleşeceğine inanılıyor. Gerçekleşen ise, miskinlik ve fakirlik. Çünkü Allah Necm Suresi'nin 39. ayetinde, "İnsan için kendi çalıştığından başkası yoktur" buyuruyor. En büyük fiili dua, çalışmaktır, bunu kaybettik, İslam'dan uzaklaştık, bidat ve hurafeler, gerçek dinden daha fazlaca hayatımızda yer etmiş vaziyette. 
 
Tüm bu sebeplerle Türk mutasavvıflarını, tekkelerde miskin bir hayat sürdüren Arap mutasavvıflarıyla karıştırmak yanlıştır.
 
Ömer Özkaya / Güneş Gazetesi


881 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Oyunu anlayamamak - 08/03/2016
Oyunu anlayamamak
Dünyanın bir ahlak hareketine ihtiyacı var - 01/03/2016
Dünyanın bir ahlak hareketine ihtiyacı var
12 Mart Muhtırası - 07/02/2016
12 Mart Muhtırası
Parçalanmışlık - 02/02/2016
Parçalanmışlık
ABD’ye Devredilişimiz - 26/01/2016
ABD’ye Devredilişimiz
Yönlendirme - 21/01/2016
Yönlendirme
Tilki Uygarlığı - 17/01/2016
Tilki Uygarlığı
Öngörmek - 13/01/2016
Öngörmek
Olaylarla Esir Alınmak - 22/12/2015
Olaylarla Esir Alınmak
 Devamı