Ömer ÖZKAYA
İnanalım mı?
20/08/2015 İnanalım mı? Ağustos 3, 2015 İMF'de bir kararın çıkması için, kota sahiplerinin % 85'inin reyinin alınması gerekiyor. ABD, IMF kotalarının % 17,67sine tek başına sahip. 100'den 17,67'yi çıkarırsak, geriye 82,33 kalır. Dolayısıyla ABD dışındaki tüm ülkelerin tamamı bir araya gelse dahi, ABD'nin "olur"u olmadan, IMF'den bir karar çıkarılamaz. Yani ABD'nin veto gücü, IMF'nin gücünün üzerindedir. Askeri, dini ve ekonomik jeopolitik olduğu gibi, enerji jeopolitiği de vardır. Doğal kaynaklar ve bu kaynakları tüketici ülkelere taşıyan güzergahlar, coğrafyanın incelenmesinde ve hadiselerin analizinde kritik önem arz etmektedir. Tarihteki her türlü uluslararası düzen, bir enerji kaynağını temel almıştır. Günümüz uluslararası düzeni de petrol ve doğalgaza dayanmaktadır. Körfez Ülkeleri; yani Bahreyn, Katar, Kuveyt, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, dünya petrol rezervlerinin yaklaşık yüzde 57'sini elinde bulundurmakta ve bu ülkeler 80-90 yıldır ailelere yönettirilmekte, buralarda demokrasiye geçilmesi talep edilmemektedir. Dünya dengeleri açısından kritik yerlerde bulunan ülkelerin, sadece kendi tercihleri doğrultusunda yaşaması mümkün değildir. İnternetin kontrolü Tüm dünyada olduğu gibi, Ankara'dan İstanbul'a gönderilen bir e-posta, neden önce New York'a, oradan da Londra'ya, sonra giden kişiye ulaşsın ki? ABD ulusal internet trafiğini çok önceden hayata geçirdi. Yani ABD'deki alıcı ve gönderici yurtdışına yönlendirilmiyor. Dünya üzerindeki internet trafiği, 13 adet kök sunucu tarafından idare ediliyor. "İnternet trafiğini yönlendiren dev bilgisayarlar" olarak tanımlanabilecek toplam 13 sunucunun 10'u ABD'de, dolayısıyla internet ABD'nin kontrolünde. İnternet, Amerikalılar tarafından geliştirildiğinden, Washington yönetimi, 1998'de aldığı bir kararla, internetin yönetimini Kaliforniya eyalet hukukuna tabi, kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan ve kısaca ICANN olarak anılan İnternet Tahsisli Adlar ve Sayılar Otoritesi'ne verdi. Ancak değişen koşullar ve ABD gizli servislerinin internetteki casusluk faaliyetleri, uluslararası toplumun bu alanda yeni düzenlemeler talep etmesine neden oldu. Konuya ilişkin bir kaç zirve düzenlendi, bazı ülkeler, internetin yönetimine ortak olmak istedi. İnternetin yönetimini BM bünyesindeki bir komisyona aktarmayı savunanlar da çıktı. Ancak ABD her defasında, "bilginin demokratikleşmesini sağlıyor" denilen internet üzerindeki hakimiyetini dünya ile paylaşmayı, dolayısıyla internetin idaresinde demokratikleşmeyi reddetti. Sizin hakkınızda edinilen bilgi, sizin üzerinizde kurulan güç demektir. İnternetin ve IMF'in idaresinde ve dünya petrol rezervinin % 57'sine sahip Körfez ülkelerinde demokratikleşme istenmezken, tüm dünyada demokrasiyi yaygınlaştırmak için çaba sarfettiğini iddia eden Batı'ya ve bize bunların propagandasını yapan içimizdeki devşirme sözde aydınlara hâlâ inanalım mı? İnsanlık bu barbarların insafına bırakılamaz. Ama bugünkü küresel düzenin kurucularının saçtığı fikir tohumlarını benimseyerek onlarla mücadeleye de imkan yoktur. Yeni bir alan tanımlaması yapmalıyız. Ömer Özkaya / Güneş Gazetesi |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Oyunu anlayamamak - 08/03/2016 |
Oyunu anlayamamak |
Dünyanın bir ahlak hareketine ihtiyacı var - 01/03/2016 |
Dünyanın bir ahlak hareketine ihtiyacı var |
12 Mart Muhtırası - 07/02/2016 |
12 Mart Muhtırası |
Parçalanmışlık - 02/02/2016 |
Parçalanmışlık |
ABD’ye Devredilişimiz - 26/01/2016 |
ABD’ye Devredilişimiz |
Yönlendirme - 21/01/2016 |
Yönlendirme |
Tilki Uygarlığı - 17/01/2016 |
Tilki Uygarlığı |
Öngörmek - 13/01/2016 |
Öngörmek |
Olaylarla Esir Alınmak - 22/12/2015 |
Olaylarla Esir Alınmak |
Devamı |