Ömer ÖZKAYA
İnsanın Bozulması
20/08/2015 İnsanın Bozulması Temmuz 16, 2015 Kur'an-ı Kerim'de Abese Suresi'nin 24. ayetinde "İnsan ne yediğine bir baksın..." diye buyurulmakta. Bu uyarı, 200 yıl önce yaşayanlar için değil, sanki bugün yaşayanlar için yapılmış... Hayvanlara verilen hormonlar, insanları vurdu! Erkekler, ‘kadınsılaştı'; kadınlar erkekleşiyor... Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden Prof. Dr. Fethi Doğan'a göre "Hayvanlarda gelişmeyi hızlandırıcı, et ve süt miktarını arttırıcı etkiye sahip hormonlar, bunları yiyenler arasında, karşı cinsin özelliklerinin görülmesine yol açtı. Testesteron ve trenbolon asetat gibi androjenik hormonla beslenen hayvanları yiyen kadınlarda erkekleşme, erkeklerde ise östrojenli hormon alan hayvan eti yemekle kadınsılaşma ve iktidarsızlık belirtileri arttı." (Anadolu Ajansı-30 Ocak 2008) Toprak madenini kaybetti Sanayileşmeyle birlikte, toprakta maden cevherleri giderek azalmaktadır. Tarlalar yine zümrüt yeşilidir fakat artık eski hayatiyetlerine malik değillerdir ve bunun doğal neticesi olarak bu topraklardan elde edilen mahsuller, insana yeter bir gıda temin etme hassasını kaybetmişlerdir. Kafi derecede iyot olmazsa Guatr, husule geliyor. Demir eksikliği, kansızlığa sebep oluyor. Dünyanın başlıca gıda fabrikası hiç şüphesiz ki bitkilerdir. Ya bu bitkileri, yahut da bu bitkilerle beslenen hayvanları yiyerek besleniriz. Uzviyetimize şart olan bir madde, aldığımız gıdada bulunmuyorsa, bu demektir ki, aynı madde bitkilerde de bulunmuyordur. Bitkisel olsun, hayvani olsun, insan gıdasının esası, topraktaki maden cevherine bağlıdır. Toprağın maden cevherini kaybetmesi sebebiyle şimdi milyonlarca insan, eksikliğini duydukları maddeleri haplarla temine çalışıyor. Kadın evi terkedince... Eskiden hayvanlar, dağa, meraya çıkar, özgürce otlanır, çam kokan sulardan içer, akşam evine döner nefis süt verirdi. Hayvancılık, "sanayi" olunca, daha fazla kâr ve daha fazla "çıktı" almanın peşine düştük. Hayvanları ahıra tıktık. Birer metre arayla, zincirlere bağladık. Önlerine, içinde, mobilya sanayiinde kullanılan zamk dahil, yüzden fazla katkı maddesi olan suni yemleri koyduk. Elde ettiğimiz şeye de "süt" dedik. Zincirlere vurduğumuz bu hayvanlar, doğal yollardan çiftleşemeyip doğal yollardan üreyemedikleri için de, onları şırıngayla hamile bıraktık. Kadın evi "terketti", ev ekonomisi çöktü. Eskiden, hemen her toplumda, ev ekonomisi vardı, hemen her kültürde, evde hoşaf, yani meyve suyu, kaynatılırdı. Hoşafla dalga geçtik. Kadının evi "terketmesi"yle, ev ekonomisinin çökmesi, gıda sanayiine zemin oldu. Cola, dünyanın hoşafı oldu. "Daha fazla kâr"dan gayri bir şey düşünmeyen gıda sanayii, raf ömrü 5-6 ay olan ürünler üretti, gıda bozuldu. Gıda bozulunca, insan da bozuldu. Ya da insan bozulunca; hava, çevre ve gıda da bozuldu. Doğal yollardan üremeyen, tohum vermeyen bitki ve hayvanlarla beslenen insan, doğal yollardan üreyemez oldu, tüp bebek çağı başladı. Çünkü erkek, erkekliğini kaybetti, dişi de, dişiliğini. Bir ülkenin gıda güvenliği, basit bir zabıta meselesi değildir. Ömer Özkaya / Güneş Gazetesi |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Oyunu anlayamamak - 08/03/2016 |
Oyunu anlayamamak |
Dünyanın bir ahlak hareketine ihtiyacı var - 01/03/2016 |
Dünyanın bir ahlak hareketine ihtiyacı var |
12 Mart Muhtırası - 07/02/2016 |
12 Mart Muhtırası |
Parçalanmışlık - 02/02/2016 |
Parçalanmışlık |
ABD’ye Devredilişimiz - 26/01/2016 |
ABD’ye Devredilişimiz |
Yönlendirme - 21/01/2016 |
Yönlendirme |
Tilki Uygarlığı - 17/01/2016 |
Tilki Uygarlığı |
Öngörmek - 13/01/2016 |
Öngörmek |
Olaylarla Esir Alınmak - 22/12/2015 |
Olaylarla Esir Alınmak |
Devamı |