Bu ülkenin polisi bazı protesto eylemlerinde, göstericilere gaz bombalarıyla saldırıken, malesef "Mustafa Kemal pi... leri...." diye kovalıyordu!!!

Büyükelçilik kabul salonuna Atatürk resmi asmayı "Artık bu işleri aşmalıyız, bu çağda Atatürk resmiyle uğraşmak doğru değil, başka şeylere bakalım." diyebilen Büyükelçilere de tanık olmuştuk...

Şimdi milletevekili olan zamanın AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu: "AKP ile hepimiz Türk olmaktan kurtulduk!" derken ne olmak istemiş ama olamamıştı acaba?

Bazı iktidar milletvekilleri, TBMM'nin kurucusu M.Kemal ATATÜRK'ün Meclis'teki resminden de rahatsız olmuşlardı. Cumhuriyet´e "600 yıllık İmparatorluğun 90 yıllık reklam arası bitti" diyen, "Bizans dostu kahpe İnönü" tweeti paylaşan AKP Balıkesir Milletvekili Tülay Babuşçu'yu da görmüştük.

Cumhuriyetimizin kurucusu ve Türk milletinin kurtarıcısı Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun yakın silah arkadaşı İsmet paşayı "iki ayyaş" sözüyle akıllarıınca küçümsemeye çalışan zihniyetin varlığı bizler için çok büyük ayıp ta olsa, seçim propagandasının yarattığı hengamede bu konu pek gündeme getirilmedi.

Türk´ün vatanında, Türk kimliğine karşı, Türklüğü aşağılayan ve adeta Türklükle mücadele için kurulmuş bir kurum gibi çalışan bir siyasi parti Türk'ün oylarıyla yıllardır iktidardı...

Muhalefet partileri, yürütükleri kampayalarında çok seviyeli ve olgun davranırlarken; Anayasa ve yasalara göre adil ve eşitlik içinde bir yarış olması gereken seçimlerde, AKP kanadı yasal çerçevenin dışına taştı ama arzu ettikleri sonucu elde edemediler.

Şimdi hükümet kurabilmek için görüşmeler yapılırken bir zamanlar yaşanan 11'ler olayını unutmamak lazım. Almanya'daki gibi en büyük iki parti olan AKP-CHP'nin kuracağı "Büyük koalisyon" tercih edilmekte. Bu çözüm piyasalarda çok olumlu etki yaratır. Kimbilir ne hesaplar, ne pazarlıklar yapılacakn ama Davutoğlu, Cumhurbaşkanı'nının etki ve güdümünden kurtulabilecekmi???

CHP, çok olumlu propangandasına rağmen oylarını istedikleri gibi arttıramazken, MHP ise 12 Haziran 2011 Genel Seçimleri´ne göre oyunu yüzde 33 artırabilmiştir.

Barajı geçiyormu, meclis dışında mı kalıyor endişesini yaşayan HDP, elde ettiği 80 milletvekiliyle seçimin gerçek kazananı olmuştur. Kürt kökenli yuttaşlarımız, ama baskıyla ama kendi rızalarıyla tulum olarak HDP'ye oy vermişlerdir.

Çok cüzi nüfuslarına rağmen Ermeni kökenli vatandaşlarımız TBMM'de üç milletvekiliyle temsil edilme hakkını kazanmışlardır!!! Ezidi kökenli olduğunu söyleyen HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca: Türkçe bilmiyorum, Kürtçe yemin etmek istiyorum diyerek yeni bir soruna sebep olmuştur... Madem Türkçe bilmiyorsun , Türkiye'nin parlamentosunda işin ne ???

Önümüzdeki süreç hiç olmadığı kadar bir hayli değişik gelişmelere gebe...Cumhuriyetİn kuruluş çizgisini ve Batı'ya dönük yüzünü terkedersek sonumuz, Irak-Suriye-Libya gibi olur. Bu sorun yumağı coğrafyanın mayası kan ve gözyaşıyla şekillenmiş, düello kültüründe ziyade, pusu kültürüyle yoğrulduğu için de bölge dışı devletlerin örtülü veya açık operasyonlarında kullanılması kolay olmuştur. 600 yıllık imparatorluk, 90 yıllık Cumhuriyet ve 65 yıllık çok partili parlamenter sisteme sahip köklü devlet geleneği bulunan ülkemiz sonuçta en doğrusunu bulacaktır, inşallah.

Son olarak Mustafa Kemâl ATATÜRK'ün "Saygıdeğer ulusuma şunu öğütlerim ki; bağrında yetiştirerek başının üstüne dek çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz mayayı çok iyi incelemeye dikkat etmekten, hiçbir zaman geri kalmasın!"...sözünü değerli bilgilerinize bir kez daha saygıyla sunar, seçim sonuçlarının hayırlara vesile olmasını dilerim.