TAVŞANA KAÇ..TAZIYA TUT

Sevgili gönül dostları

25 Mart Yunanistan için önemli bir gündür. Tarih sayfalarına baktığımızda iki yüz sene geriye, yani 1821 e gittiğimizde asıl hedefin bu gün geldiğimiz noktada da hala devam ettiğini çok net bir şekilde görmekteyiz.

1821 Megalo İdeanın fitilini ateşleyenler hiç söndürmeden mücadelelerini nasıl verdiklerini dedemin dedesinin dedesinden başlayarak (çok şükür bize de nasip oldu) gösterdiler. Yani kısaca 9 nesil bizler nasıl büyüdüklerini hepimiz gördük. İnşallah bizden sonraki neslimiz bu tip faciaları bir daha yaşamazlar ve de görmezler.

Sevgili gönül bekçileri

Seçimlerden bu yana iki ay gibi bir süre geçti. Siriza Partisi için yaptığımız hesaplar yüzde doksan dokuz doğru çıktı. Batı Trakya için sonuçlar zaten belliydi ve üç adayımız kesindi ama son hafta dört niye olmasın dedik..Nasip değilmiş.

İki cümle ile seçimlere değinmek istiyorum.

Tazı, tazı olalı hiçbir zaman tavşanı kovalamaktan vazgeçmez imiş..Bu sözleri bana bir tazının çok yakını söyledi. Kulaklarını çınlatıyorum ve buradan kendisini saygıyla anıyorum.

Tazılar olabilir olacaktır da..Önemli olan tavşanı yakalamak amma ve lakin tavşan sayılı, tazılarda çok olunca...Olacak olanlar ortada.

Bu seçimlerde de, bizlerden yardım isteyenler destek isteyenler her zamanki gibi oldu.Bundan sonraki seçimlerde de bu yönde talepler olacaktır hiç kuşkusuz... Haaa birde hiç yardım istemeyenlerde vardı tabi...

Ama biz ne yaptık? Elimizi taşın altına koyarak,toplum yararına olduğunu düşündüğümüz ve geçmiş dönemlerde olduğu gibi iyi bir araştırma ve kamuoyu yoklaması ile bir karara varıp taraf olduk.Bunu yaparken de bazı adaylarımızın bizlere gönül koyduğunu da gördük ama biz kimseye gönül koyarak bu işi yapmadık.

Amaç milletvekili çıkarmak değil, milletvekilsiz kalmamaktır.. Bu bizim düşüncemiz değil, bunu da hemen ifade edeyim.

Sayın vekillerimizi tebrik ediyorum Allah yar ve yardımcıları olsun diyerek kendilerinden çokta beklentilerimizin olmadığını ifade etmek isterim.

Gayet tabi ki halkımızın beklentilerini karşılamak için önemli gayretler göstereceklerdir ama nafile..Karşılarında iki yüz yıldır hiçbir şey vermeyen fakat buna karşın hep daha fazlasını talep eden bir irade var. Eğer tersi olursa.. Seçilen vekillerimiz eğer bir şeyleri başarıp ta sorunlarımızı halletme yönünde adımlar atılırsa ne ala..

Velhasıl kelam aşağısı sakal yukarısı bıyık işimiz hiçte kolay değil.

Bu dönemin çok önemli olduğunu bir kez daha belirtmek isterim. Bu dönem bir dönüm noktası olacaktır.Şöyleki şimdiye kadar olan dönemlerde Batı Trakya Türk Halkı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin SABRI hiç bu kadar zorlamamıştır.Bu sebepten dolayı bu dönemi Yunanistan da iki yüz yıllık bir dönemin sona ermesi ve yeni bir dönemin başlangıcı olarak görmekteyim.

Sevgili gönül dostları

Gerçekten yeni bir dönemin geldiğini ve Türkiye benzeri yeni açılımları görecek miyiz yoksa aynı hamam aynı tas devam mı edecek.. Bunu önümüzdeki aylar veya yıllarda bekleyip göreceğiz.

Önümüzdeki dönemde başta ekonomik sıkıntılarımız olmak üzere diğer var olan sorunlarımızın halledilmesini ve güzel Batı Trakya'mızda yaşayan tüm halkların huzur içinde geleceğe bakmalarını, gelecek nesillerimizin de tüm problemlerden arınmış bir şekilde hayatlarını idame etmelerini ümit ve temenni ediyorum.

Yazımı sonlandırırken unutmamalıyız ki;

Saygılarımla

Ferruh ÖZKAN