Ufuk SÜSLÜ
TÜRK BANKACILIĞINDA RUMELİ İZLERİ
17/02/2015 TÜRK BANKACILIĞINDA RUMELİ İZLERİ Geçenlerde bir dostumla sohbet ederken, ilk özel Türk Bankası`nın 13 Ocak 1913 yılında Adapazarı`n da kurulduğunu öğrendim. Kurucuları arasında Balkanlar'dan muhacir olarak gelenler olduğunu duyunca konu daha da ilgimi çekti. Asıl önemlisi de kuruculardan biri, yakından tanıdığım ve kendisi de Balkanlı (Bosna eşrafından) olan, ülkemizin en genç Milletvekili Faik Tunay`ın büyük babasının bu ilk özel Müslim Bankasının kurucuları arasında bulunmasıydı. Balkanlar ilgi alanımız yani görüş ufkumuzdadır. Araştıralım, bakalım neler var dedikçe, ilginç detaylar çıktı karşıma. Bu arada eşim ile Galata kulesine gezmeye gitmiştik. Beyoğlu, Tramvay derken tünel tarafından Karaköy ve Galata kulesindeydik. Karşıma çıkan ilk tabela kafamın/beynimin içinde dönüp duran, bankacılıkla ilgili nöronlarım çalışırken, gözüme ilişmişti. "Osmanlı Bankası Müzesi" ve biz müzedeyiz. Okullarda öğrenmiştik bu bankayı ve tarihçesini ama burada göründüğü gibi değil tabi ki... Nedense müfredatımızda sanki geçmişimizle hesaplaşmak ayıpmış gibi bir izlenim vardır. Hep Batı anlatılır, bütün icatlar, kuramcılar, doktrineler ve düşünürler, sanatçılar, finansçılar vb. hep Batıdan çıkmıştır. Mesela, hesap kitap işleri, mali defterler, bilançolar, hazine hesaplarını bu millet nasıl yaptı, nasıl devleti idare ettiler. Vakıflar, ilk vakıf yapılanması... Batının parasal işleri ve ticareti bireyin tüketimi üzerine kurulduğundan onlarda Bankacılık, bizde ise sosyallik ve toplum çıkarları önemli olduğundan Vakıf müessesi ön plana çıkmıştır, işte bu anlatılmaz. Vakıflar Hz. Ebubekir döneminde ilk oluşumlarını gösterirken defter tutma ve kayıt altına alma kurumsallaşmaya başlamıştır. Bu gelenek Selçukluya ve onlardan da Osmanlıya intikal etmiştir. Yani ecdat Bankacılığı, bugünkü tabiriyle Sosyal girişimciliği Vakıflar kurumlarıyla icra etmiştir. 24 Mayıs 1856 da Bank-ı Osmani, İngiltere kraliçesi Victoria'nın fermanıyla, iki İngiliz girişimci tarafından 500 bin £ sermaye ile Londra da kurulmuştur. Kuruluşuna takiben 21 gün sonra, sebebi sıra kadem her ne hikmetse, padişahımız efendimiz Abdülmecid han ferman yayınlamış ve Osmanlının para düzeni `ne ve mali işlerine saygınlık verecek banka gibi finans oluşumlarına izin verilmiştir. 1875 de Osmanlı Bankası ve hükümet, devlet gelir ve giderlerinin alınıp harcanmasıyla ilgili anlaşmaya imza atarlar. Bu arada 1862 de Fransızlarda Mayer A. Rothshildler vasıtasıyla bankaya ortak olmuşlardır. 1875 yılında Osmanlı krizdedir. 1853-56 Kırım savaşında Ruslarla baş edebilmenin maliyeti oldukça pahalıya gelmiştir. İşte o ekonomik krizin arkasında bu nedenler vardır. İsyan ve ayaklanmalar, bağımsızlık isteyenler derken devlet borç batağına saplanmıştır. Bu nedenle 1875 de Osmanlı Bankasının devlete verdiği kredi tavan yapmış, oran % 80`e çıkmıştır. Zaten bu anlaşmanın ardından Duyun-u Umumiye kurulmuştur. Devlet işlerinden oluşan basit işlerde Müslümanların oranı % 58 iken, Ticaret (%85) ve Finans (%65) gibi sektörlerde gayri Müslimlerin etkisi oldukça fazladır. Banka kredi ve işlemlerdeki kayıtlarda her nedense "etnik" imzalar kullandırmış ve bunları da resmi olarak kaydetmiştir. Müslüman müşteri % 50 ile önde olmasına rağmen, sosyoekonomik olarak zayıf olduklarından portföy oranı % 16 dır. Gayri Müslüm müşteri oranı Rumlar da % 15 iken portföy oranı %34 dür. % 14 Ermeni müşterinin ise pay oranı % 25 olarak kaydedilmiştir. Tüm bunları bankanın resmi kayıtlarında etnik imzalarıyla görmek mümkündür. Osmanlıda ilk banka aslında Osmanlı Bankası değildir, ondan öncede Galata bankerleri düşük sermayeli (8 Mart 1847) Bank-ı Dersaade`i kurmuşlardı. Atılı tüccarlara borçları ödemekte gecikince 1852 de kapatılmıştır. Müslüman girişimcilerinde banka kurma deneyimleri olmuştur. İlk deneyen devlet adamı Mithat Paşadır ve şimdiki Sırbistan ve fakat eski Osmanlı kasabası Pirotta çiftçi ve esnaflar için Devlet adına resmi "Memleket Sandıkları" (1863) ile bu oluşuma öncülük etmiştir. Paşa Rumeli topraklarında girişimde bulunduğu bu sandık yapısı için "imece" usulünü örnek almıştır. Vakıf geleneğinde bahsettiğimiz sosyal yardımlaşma geleneğinin bir başka örneğidir, imece. 1867 de nizamname ile kurumsallaştıktan sonra 1888 de de devletin bankası olarak resmen Banka sıfatı ile kurulmuştur. Osmanlı bankası kayıtlarından da gördüğümüz gibi Müslüman ahalinin maddi gücü yeterli olmadığından, o günkü Ziraat bankası ancak çiftçilerimize kredi açabiliyordu. Osmanlı bankası ile rekabet etmesi adeta imkânsızdı. 1924 de bile Osmanlı bankasının yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetinin merkez bankası sıfatıyla çalışması bunun en bariz delilidir ki Ziraat bankası halen fiilen vardır. Mart 1924 de Osmanlı bankası para basma yetkisini T.C Merkez Bankasına devredene kadar bu devam etmiştir. Giriş paragrafımda bahsettiğim 13 Rumeli ve Çerkez Müslüman Türk girişimcinin/esnafının kurduğu ilk özel "Müslim" bankası, Osmanlı coğrafyasında Müslüman esnafın cesaretiyle böylesine güçlü yabacılar ile Galata bankerlerinin tekelinde olan bir alanda kurulmuş ilk milli girişimin ender örneklerinden biridir. Kuruluş sermayesi 13.629, 63 Osmanlı lirasıdır. Bankanın kuruluş adı "Adapazarı İslam Ticaret Bankası" dır. Daha sonra Ticaret bankası (1937) adını almıştır. Temmuz 2001 de kapatılmıştır. Ziraat bankası Balkanlarda kurulmuş ilk devlet bankamızdır. Adapazarı İslam Ticaret bankası da kurucuları arasında Milletvekili Faik Tunay`ın dedesi Hacı Adem İbrahim Nuri Bey`in bulunduğu Rumeli ve Çerkez esnafın kurduğu bankamızdır. Diğer kurucular; Sipahi Hamit Bey, Şumnulu Hacı Ali, Hacı Rıza efendi, Nazmi efendi, Numan bey, Mustafa Nuri efendi, Mehmet Ziyaettin, Naip Ahmet efendi, Bekir efendi, İsmail Hakkı efendidir. Hamit Bey müfettiş, Şumnulu Hacı Ali efendi banka müdürü ve İbrahim efendide veznedarlık görevine getirilmişler. Hacı Adem İbrahim Nuri Bey ise uzun yıllar bankanın idare meclisi reisliğinde bulunmuştur. Nuri Bey Faik Tunay`ın annesi tarafından dedesidir. İbrahim Nuri Begoviç, 1902-1904 yıllarında Adapazarı'n belediye reisidir. Adapazarı'n ilk yeşil alanı olan merkez parkını yapmıştır. Ufuk Süslü |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
TÜRKİYE PROXİ WAR/SAVAŞIN TAM MERKEZİNDE! - 02/02/2016 |
TÜRKİYE PROXİ WAR/SAVAŞIN TAM MERKEZİNDE! |
"ÇUKUR"! DA SREBRENİTCA`YI YAŞAMAK - 17/07/2015 |
"ÇUKUR"! DA SREBRENİTCA`YI YAŞAMAK |
Zoraki oyuna dâhil olmak. - 16/03/2015 |
Zoraki oyuna dâhil olmak. |
IRAK ANADOLU “ SANCAK “ - 02/03/2015 |
IRAK ANADOLU “ SANCAK “ |
ÇUKUROVA`DA İZ BIRAKAN RUMELİ DEVLET ADAMLARI - 16/01/2015 |
Beş Ocak günü Adana için oldukça anlamlıdır. 4 yıl 6 ay süren bir işgal ve esaretten kurtuluş günüdür 5 Ocak. Her ne kadar İstanbullu olsam da doğduğum yerdir, |
BALKANLARDA MEVLEVİLİK - 21/11/2014 |
BALKANLARDA MEVLEVİLİK |