• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/p/Yunt%C3%BCrk-Yunanistan-T%C3%BCrkleri-K%C3%BClt%C3%BCr-ve-Dayan%C4%B1%C5%9Fma-Derne%C4%9Fi-100081744846002/?_rdr
  • https://twitter.com/yun_turk
YUNTÜRK LOGO

Batı Trakya ile ilgili YÖK Tez ve Makaleler
TBMM'de Batı Trakya Oturumu
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Yunturk Twitter
Ziyaret İstatistiği
Aktif Ziyaretçi7
Bugün Toplam308
Toplam Ziyaret5395908
                        
YUNANİSTAN TÜRKLERİ KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ 
Erhan İMAMOĞLU
imamogluerhan@yahoo.com
BİAT EDEN DEĞİL..KONUŞAN BİR TOPLUM OLMAK
12/01/2015


BİAT EDEN DEĞİL..KONUŞAN BİR TOPLUM OLMAK
 
Hani derler ya ağzı olan konuşuyor, bizim bazı meslektaşların durumu da buna benziyor. eline kalemi alan,mikrofonu kapan kendisini siyaset uzmanı zannedip ahkam kesiyor. Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi denirmiş sözü misali yıllar yılı Batı Trakyada adam gibi dik duran, kimseye yağcılık yapmadan, onun bunun kıçında dolaşmadan mesleğini onurlu yapan kişi bulunmayınca ortalık çok seviyesiz bazı insanların eline kalmış. Bu insanlar kimden bir şişe rakı içmişlerse, kimden bir yemek parası almışlarsa, hatta bir günlük yevmiye parasına haber yapanlar dahi olduğunu biliyoruz. Her işin bir onuru vardır ama maalesef gazetecilik mesleği öyle bir hale gelmiş ki gazetecileri görenler dilenci görmüş gibi uzak durmaya çalışıyorlar.
 
Geçenlerde bir arkadaşımla konuşurken içim burkuldu, bir yemeğe katıldığını, gazetecilerin yemeğe öyle üşüştüklerini görmüş ki adam yemek yemeden ayrılmak zorunda kalmış. İster inanın, ister inanmayın ama üzülerek ifade etmek gerekirse durum aynen bu anlattığım gibi. Hal böyle olunca da meslekte itibar kalmadı. Bu işin temelindeki sorun sadece eğitim değil, etik basın kuralları, ekonomi ve kültür de çok önemli.
 
Bu şartlarda yetişen bir gazeteci siyasetten, ekonomiden, kültürden yoksun geliştiğinden ondan bir şey beklemek yanlış olur. Bir bakmışınız çıkmış birisi siyaset yazıyor, neye istinaden yazdığını sorsanız, tecrübelerime dayanarak yazıyorum der. İyi güzel de arkadaşım sen bu güne kadar hangi siyasi öngöründe haklı çıktın diye sorduğunuzda bu iş bahis oyunlarına benzer atarsın ya tutar, ya tutmaz. Tutarsa olursun büyük gazeteci, tutmazsa kimse anlamaz geçiştirirsin olur biter. İşte bizim gazetecilerin siyaset konusundaki öngörüleri bu. Azınlık Basınında siyaset yazdıklarını sananlar seçim dönemlerinde kafaladıkları normal zamanlarda biraraya gelmesine olanak bile vermediğimiz adayları o kadar tutarsız, o kadar içi boş söylemlerle seçmene kurtarıcı gibi lansetmeye çalışıyorlarki para için yaptıklarını anlamamak için aptal olmak lazım.Bu yüzdende son günlerde eline bir fotoğraf makınesi omuzuna bir çanta asan bazı aç akbabalar misali gazeteciler her köşede mantar gibi biter oldu.Harman zamanı şimdi. Neyse bırakalım onları işleriyle başbaşa gelelim azınlık siyasetine ve siyasetçilerine.
 
Bazılarımızın uzakta kaldığı, bazılarımızın ise hep şüphe ile yaklaştığı siyaset kurumu çok değişik anlamları taşıyor. Toplum bilimi olan siyaset aslında insan hayatında önemli bir yere sahiptir.Çünkü siyasetin içinde olmayan toplumlar hep yönetilirler. Siyasetin seviyesi siyasetçilere bağlıdır. Siyaset kurumu halka halk için hizmet etme olmalıdır. Bu hizmetde karşılıksız ve beklentiye girmeden yapılmalıdır. O zaman toplumun dinamikleri siyasetin içinde kendine yer bulur ve bir de bakmışsınız ki kendi kendine yetebilen toplum haline gelmişsiniz.
 
Bu açıdan yanlışlığa cesaret bile gösterilemez. Cesaret bile edilemez yanlışlığa.Zaten o kadar süzgeçten geçtikten sonra yanlış olan kendine taraftar bulamaz. Topluma rağmen, toplum istemese de gibi söylemleri bulamazsınız .O kadar güzel örgütlenmiştir ki tolum, bu örgütlenmede ilk adımlarda iyi olmayanlar, kötü niyetliler elenirler. Kişiye ve akrabalık bağına bağlı olmadan tamamiyle etik kurallar üzerine inşa edilmiş olan ve hangi aşamada nelerin gerçekleştirileceği belli olan normlar üzerine inşa edilen siyasette gençlerin siyasetin içinde yer almaları yepyeni vizyon kazandıracaktır.Βu siyaset tarifi hemen hemen demokrasiye inanmış her yerde geçerlidir.
 
Gelelim bizim Batı Trakyada izlenen klasik siyaset anlayışının dar kalıplarda ve kapalı kapılar ardında yapılması yanlışlıklara hep kucak açmıştır. Bu yanlışlarda siyasetciyi bitirmiştir. Çünkü kişilerin ön planda olduğu ve toplumla paylaşılmayan her şey olumsuz sonuçlara taşımıştır.Kendini bitiren bu yaklaşım örneklerini geçmişte gördük ve yaşadık. Siyasetin başkalarının parmak işareti ile toplumun iradesini yok sayarak yapılabileceği kanısına yıllarca mahkum olduk.Üstelik bu hata azınlık çıkarları adı altında defalarca tekrarlandı.Yunan devletinden demokrasi isterken seçim dönemlerinde kendi içimizdeki demokrasiyi baltaladık.Hemde başkaları istedi diye kendimiz istedik diye değil. Üreten,yorumlayan ve yorumunun arkasında durabilen, durum değerlendirmelerinde hep isabetli olan ve Batı Trakya Türklerinin sorunlarına çözüm sunan yetişmiş insanlarımız mevcut iken görmezden gelerek başkalarının işaret ettiğine koyun sürüsü misali katılarak iş işten geçtikten sonrada feryat etmekten hala vazgeçmedik ve geçmeyede pek niyetli değiliz.
 
Toplum olarak seçtiklerimizden karşılık beklemeden hep verebilmek, sorgusuz sualsiz onların arkasına takılmak, milletvekili diye seçmen olarak sorumluluğunuzu terk ederek teslim olmak Batı Trakya Türk toplumu olarak bugün içinde bulunduğumuz aciz duruma düşürdü bizleri.Yıllardır varolan probklemlerimiz ortada ike seçtiklerimizin yanlışlıkları yüzünden bir arpa boyu yol alamadığımızı bilmemize rağmen hiç bir şey yapmadık sadece umursamamazlıktan geldik. Batı Trakya Türk seçmenleri olarak yanlış olanın karşısında ve siyaset kurumunun içinde yer almazsanız o zaman bu toplum adına gerçekten ciddi bir görevi yerine getirmiş olmazsınız.
 
Bu yüzden önümüzdeki 25 Ocak'da yapılacak olan erken genel seçimlerde sadece milletvekili seçmiş olmak için değil yoplum olarak yıllardır varolan sorunlarımızın çözümüne ve toplumun ekonomik kalkınmasına vesile olacak kişilere destek verelim. Μademki Batı Trαkya Türkleri olarak insan hak ve özgürlüklerinden söz ediyoruz,o zaman seni eleştirene ve karşı olana kin ve öfkeyle şiddetle karşılık vermek yerine daha sağduyulu olmak zorundasınız.Haklarımızı savunmak adına bunu yıllardır nasıl Yunan devletine karşı yapıyorsak, azınlık toplumu olarak korkudan bunu kendi içimizde yapamayacak durumda olmaktan kurtulamazsak nasıl hak ve özgürlüklerden söz edebiliriz.
 
KONUŞAN BİR TOPLUM OLMAK...
 
Artık kendimizi Batı Trakyada cahil bırakılmış bir toplum,kendisini yönetenleri ve temsil edenleri sorgulama hakkına sahip değildir yanlışından kurtarmalıyız.Sorgulayamayan toplum cahil, sorgulatmayanda bu azınlığı yıllardır yerinde saymasını isteyen çıkarcılardır.Batı Trakya Türkleri olarak 25 Ocak 2015 tarihinde yapılacak olan seçimlerde aday olunmaktan kaçınılmanın gerekçeleri nçok açık ve net ortadadır. Azınlık adayları arasında yıllardan beri çeşitli kanallar trafından yapılan ayrımcılık işte bu modelin ve vahim tablonun oluşmasına sebebiyet verdi. Batı Trakya şimdi bu modelin içinde kaldı, cahil kültür seviyesi düşük bir toplum,yıllardır her türlü haksızlığa maruz kalmış ve çaresizliğin içinde yaşam mücadelesine yenik düşen bir toplum,ve neyin nasıl ve neden yaşandığını sorgulama cesareti olmayanların, ve buna karşılık bazılarının müdahalelerle her seçim döneminde azınlığın kaderini tayin etmesi işte acı Batı Trakya gerçeği.Siyasetin yanlışlar içinde sergilendiği bir toplum olmak,herhalde böyle olsa gerek.
 
25 Ocak'da yapılacak olan erken genel seçimlerde azınlık milletvekili adayları arasında bilinçli bir seçim yapmak bu toplumun geleceği açısından önemlidir.Bazı aydınlarında siyasi cesareti "gösteremeyip aslında bekledikleri odaklardan cesaret alamadıkları için" aday olmaktan vazgeçmeleri ve aday olan arkadaşları aşağılamaları zamanı geldiğinde bu toplum tarafından sorgulanacaktır. Bu arada tecrübe ve bilgi birikiminden bahseden yılların siyasetçilerininde aday listelerinin kapanmasına saatler kalarak aday olmayacaklarını açıklamalarının altında "Bir önceki seçimde ben zaten söylemiştim bu benim son milletvekilliği dönemimdi" yalanı değil seçilemeyeceklerini anlamalarının gerçeği yatmaktadır.Ama bu gibi kişilerinde toplumun başından gitmesi dahi bu toplum için bir kazançtır.
 
Bu haftaki köşe yazıma son verirken yıllardır sorunların içinde yaşayan azınlık seçmenleri olarak sorunlarımıza çözüm getirecek ve azınlık toplumunu refaha kavuşturmak için çalışacak temsilcileri seçebilmeyi Allah bizlere nasip eder inşallah.
 
Saygılarımla


1480 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

- 30/08/2015
"GEÇMİŞİN MUHASEBESİNİ YAPARAK SANDIK BAŞINA GİDELİM"
“Sütten ağzı yanan, ayranı üfleyerek içer” - 14/08/2015
“Sütten ağzı yanan, ayranı üfleyerek içer”
“Sen Batı Trakya’yı bilmezsin, burada siyaset böyle yapılır! - 25/05/2015
“Sen Batı Trakya’yı bilmezsin, burada siyaset böyle yapılır!
’’O İYİ İNSANLAR O GÜZEL ATLARA BİNİP ÇEKİP GİTTİLER.DEMİRİN TUNCUNA, İNSANIN PİÇİNE KALDIK.’’ - 02/03/2015
’’O İYİ İNSANLAR O GÜZEL ATLARA BİNİP ÇEKİP GİTTİLER.DEMİRİN TUNCUNA, İNSANIN PİÇİNE KALDIK.’’
Gerçekleri kabullenmekten neden kaçıyoruz? - 14/12/2014
Bu hafta köşe yazıma içim biraz buruk olmakla birlikte birazda neşeli başlıyorum.
HASRET GİDERDİK - 09/12/2014
Bu haftaki köşe yazıma garip ama gerçek bir olayla başlamak istiyorum. Aşağıdaki olay Türkiye'de yaşanmş gerçek bir hikaye.
SAHADA OYUNCU YERİNE NASIL SEYİRCİ OLDUK! - 01/12/2014
Bu haftaki köşe yazıma Batı Trakya Türk toplumu içinde yetki ve sorumluluk sahibi olanların yanlış ve tutarsız tavırlarını dile getirmek için anlatılan eski bir hikaye ile başlamak istiyorum.
İleriyi görebilmek - 24/11/2014
“Azınlık Eğitimi” için verilen mücadele zaman zaman topallar gibi olsa da, yoluna devam ediyor izlenimi var!
Gidene bye bye, gelene hay hay - 21/11/2014
Geçtiğimiz hafta gündem yine doluydu!