Türkiye'nin bir zamanlar korkulu rüyası olan "yüksek işsizlik oranları" şimdilerde Avrupa Birliği'nin (AB) en keskin mücadele alanı oldu.Avrupa'da "İş" Çığrından Çıktı Türkiye'nin bir zamanlar korkulu rüyası olan "yüksek işsizlik oranları" şimdilerde Avrupa Birliği'nin (AB) en keskin mücadele alanı oldu. Zira AB liderleri, bölge için yapısal bir sorun haline gelen işsizlikle mücadele etmek, istihdam yaratmak adına gerek proje üretmek gerekse küresel ölçekli çok önemli projeleri kendi bölgesinden geçirmek konusunda yoğun çabalar sarf ediyor. Türkiye geçmişte yüksek işsizlik oranları nedeniyle Avrupa'ya işçi gönderirken, aradan geçen yıllarda durum tersine dönmeye başladı. Verilere göre, mart ayı itibariyle 28 üyeli AB'de işsizlik oranı yüzde 10,9'la tarihi seviyelere çıkarken, Türkiye'de yüzde 10,1 seviyesinde bulunuyor. 17 üyeli Avro Bölgesi'nde ise bu oran yüzde 12,1. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2012 sonu itibariyle yüzde 9,2 olan işsizlik oranının Avrupa İstatistik Kurumu (Eurostat) hesaplamalarına göre de yüzde 8,1 olduğu görülüyor. Yani Türkiye hem TÜİK verileriyle hem de AB tanımlı işsizlikte 15 AB ülkesini geride bırakıyor. Son 5 yılını kamu borcu ve bütçe açığı sorunlarıyla geçiren Avrupa Birliği, tüm çabalara rağmen ekonomik krizin etkilerinden kurtulamadı. Birliğin tüm bu yapısal sorunlar arasında en önemli mücadele alanlarından birini de yüksek işsizlik oluşturuyor. Krizin odağındaki Yunanistan, İspanya, Portekiz, İrlanda ve İtalya'da yüksek işsizlik oranları dikkatlerden kaçmazken, Birliğin köşe taşları Fransa ve İngiltere'de de durum çok farklı değil. Birliğe çok kısa sürede "kriterleri yerine getirerek" üye olan Hırvatistan'da da işsizlik oranı yüzde 16,6 ile Birliğin ortalamasını yukarı çekiyor. -En yüksek işsizlik, Birliği bugünkü noktaya getiren Yunanistan'da Ülkeler bazında bakıldığında en yüksek işsizlik oranı mart ayı itibariyle yüzde 26,8'le Yunanistan'da görülüyor. İşsizlik oranı, İspanya'da yüzde 26,6, Portekiz'de yüzde 17,6, Güney Kıbrıs Rum kesiminde yüzde 15,1, İrlanda'da yüzde 13,6, Avrupa'nın başat ekonomilerinden Fransa'da yüzde 10,4, İtalya'da yüzde 11,9 düzeyinde bulunuyor. AB'de mart, nisan ve mayıs aylarında işsizlik yüzde 10,9 oranında gerçekleşirken, Avro Bölgesi'nde mart ve mayıs aylarında yüzde 12,1 oldu. Avro kullanan 17 ülkenin ortalama işsizliği nisanda yüzde 12 seviyesine gerilemişti. AB'de en düşük işsizlik oranı ise yüzde 4,9'la Avusturya'da görülüyor. Birliğin en büyük ekonomisi Almanya'da da işsizlik oranı yüzde 5,4'te kalıyor. -İş, Avrupalı gençlerin rüyası haline geldi Kriz döneminde Avrupa'nın karşı karşıya kaldığı en büyük problemlerden biri de genç işsizlik. AB'de genç işsizlerin oranı ortalama yüzde 23'ken, Hırvatistan'ın da Birliğe dahil olmasıyla bu rakam yüzde 23,2'ye tırmandı. Krizin odağındaki ülkelerde genç işsizlik rekorları kırılırken, mart ayında bu oranın en yüksek olduğu ülke yüzde 59,2 ile Yunanistan oldu. İspanya, yüzde 56,5'le bu ülkeyi takip ederken, Birliğin yeni üyesi Hırvatistan'da ise yüzde 52,1 olarak gerçekleşti. TÜİK verilerine göre aynı dönemde Türkiye'nin genç işsizlik oranı ise yüzde 18,7. -AB tanımlı işsizlik TÜİK verilerinden 1-1,5 puan daha az Türkiye'de işsizlik oranı mart ayı itibariyle yüzde 10,1, geçen yıl sonunda yüzde 9,2 olan işsizlik oranının hesaplama yöntemi nedeniyle Eurostat verilerinde 1-1,5 puan daha düşük olduğu görülüyor. 2012 sonu itibariyle Türkiye'de AB tanımlı işsizlik yüzde 8,1. Bu durumda Türkiye yüzde 10,1'le hem 28 üyeli AB ortalamasından hem de Birliğe üye 15 ülkeden daha düşük işsizlik oranına sahip bulunuyor. -"Avrupa'da yapısal sorunlar henüz çözülemedi" Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Ekonomi Direktörü Erdal Tanas Karagöl, AB'deki genç işsizliğe bakıldığında gittikçe arttığını ve bazı ülkelerde rakamın yüzde 50-60'Lara dayandığını hatırlatarak, "Türkiye'ye baktığımızda ülkedeki ekonomik büyüme genç işsizliği düşük tutuyor. Yüzde 18-19 seviyelerindeki rakam yüzde 60'Lara göre oldukça iyi bir düzeyde" dedi. AB'nin yapısal anlamdaki birçok sorununu hala çözemediğini kaydeden Karagöl, mevcut durumun parasal gelişmeyle devam ettiğini, geçici çarelerin de problemlere tam manasıyla çözüm getiremediğini dile getirdi. Karagöl, ekonomik problemlerin sosyal yaşamı da etkilediğini vurgulayarak, "İşsizlik, kötü ekonominin bir sonucu olarak görülüyor ancak ileride işsizliğin de bazı sonuçları olabilir. İşsizlik AB ülkelerini ürküten rakamlara ulaştığında oralarda sosyal patlama olabilir. Avrupa'da insanlar bireysel yaşadığı için bu tür patlamalar engellenemeyebilir" değerlendirmesinde bulundu. - Anadolu Ajansı |
1009 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |