• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/p/Yunt%C3%BCrk-Yunanistan-T%C3%BCrkleri-K%C3%BClt%C3%BCr-ve-Dayan%C4%B1%C5%9Fma-Derne%C4%9Fi-100081744846002/?_rdr
  • https://twitter.com/yun_turk
YUNTÜRK LOGO

Batı Trakya ile ilgili YÖK Tez ve Makaleler
TBMM'de Batı Trakya Oturumu
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Yunturk Twitter
Ziyaret İstatistiği
Aktif Ziyaretçi84
Bugün Toplam898
Toplam Ziyaret5396498
                        
YUNANİSTAN TÜRKLERİ KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ 

Yunanistan Televizyonu ERT´nin kapatılmasına Brüksel ve Berlin tepki göstermediği gibi destekliyor da. Bu sebepten ERT´nin karartılmasına Berlin´den herhangi bir tepkinin gelmemesi kimseleri şaşırtmadı

Yunan devlet televizyonu (EPT) ERT krizinin anatomisi

Yunanistan Televizyonu ERT´nin kapatılmasına Brüksel ve Berlin tepki göstermediği gibi destekliyor da. Bu sebepten ERT´nin karartılmasına Berlin´den herhangi bir tepkinin gelmemesi kimseleri şaşırtmadı

Görünürde son haftalarda Yunanistan´da her şey yolunda gidiyordu. Troyka´nın (IMF, Avrupa Merkez Bankası ve Avrupa Birliği) talep ettiği ev ödevlerinin sessiz sedasız yola koyulması, Avrupa Birliği ve Almanya´dan destek görmesi "normale" dönmeye başladığını düşündürüyordu. Hükümet Yunanistan´ın dünya gündeminin gerilerine düşmesini ekonomik karnesinde ki "olumlu" gelişmelere bağlıyordu. IMF´nin 5 Haziran´da yayımladığı rapor dahi sessizliği bozmaya yetmemişti (IMF yayımladığı raporda Yunanistan´a krizin daha en başında yanlış müdahale edildiğini ve yalnızca alacaklıların öncelendiğini kaydediyor). Ne var ki, 11 Haziran akşamı ERT kararınca bir anda fırtına koptu. Sis bulutlarının dağılmasının ardından kanalın kapatılmasında iktisadi gerekçelerden çok politik gerekçelerin, güç mücadelesinin yattığı anlaşılıyor.

Önce devlet televizyonu ERT karardı , ardından hükümetin küçük ortağı Demokratik Sol (Dimar) hükümetten çekildi , yaşanan mini krizden sonra 24 Haziran´da yeni hükümet kuruldu. Kabine revizyonuyla Pasok´un hükümette ki ağırlığı arttı. Pasok ve Yeni Demokrasi, Yunanistan siyasi tarihinin en köklü iki partisi, ayrıca krizin ardında ki partiler olmaları rahatlattığı kadar korkutuyor. Yeni kabineyi zorlu ek reform kararlarının beklediği, ayrıca Pasok´un lideri Venizelos´un kabinede olmaktan çok olmamayı istediği de biliniyor. Pasok´un beş yılda kaybettiği kan ve giderek ufalması, her an erken seçime gidilebilir havasının hakim olduğu Atina´da, seçim hesaplarının doğru yapılmasını gerektiriyor.

ERT´nin kapatılmasına Brüksel ve Berlin tepki göstermediği gibi destekliyor da. Bu sebepten ERT´nin karartılmasına Berlin´den herhangi bir tepkinin gelmemesi kimseleri şaşırtmadı. Almanya´nın seçimler arefesinde (Eylül 2013) , Yunanistan ile yeni bir polemiğe girmek istemediği ifade edilse de gerçekte umurunda olduğunu düşünenlerin sayısı çok az. Başbakan Samaras ERT´nin devletin sırtında kambur olduğunu ve konuya ekonomik gerekçelerle yaklaştıklarını söylüyor. Haziran sonuna kadar Troyka ile varılan anlaşma gereği iki bin memurun işine son verilmesi gerekiyordu. Tarih yaklaştıkça da kimlerin işine son verileceği tespit edilemediğinden "şeffaflığını yitiren ve olağan üstü harcamaları olan" (Hükümet Sözcüsü Simo Kedigoglu) ERT´nin tercih edildiği anlaşılıyor (iki bin altı yüz kişi çalışıyordu). Yükselen tepkileri dindirmeye çalışan hükümet Eylül´de yayına başlayacak yeni bir televizyon kanalı (NERİT) müjdesi verdi.

Ne var ki sokaklar bu müjdeye pek sevinmedi; çünki Yunanlılar için ERT, krizin ilk gününden karartıldığı saate kadar "hakikatleri" söyleyen tek televizyon kanalı idi. Yunanistan´da özel televizyon kanalları yok değil ; ancak krizle birlikte hükümetle olan girift ilişkileri sebebiyle özel kanallara şüpheyle yaklaşılıyor. Halkın nazarında ERT devlete bağlı olmakla birlikte, içinden geçtikleri zorlu sınavda, "bağımsızlığını" muhafaza edebilmiş tek televizyon kanalı. Son iddiaya göre kapatılması fikri basın bürosu müdürü George Murutis´ten geldi (Vassiliki Siuti). Televizyon kanalının hükümetten çok muhalefetten yana bir görüntü çizdiğine inanılıyor. Atina Gazeteciler Sendikası´nın siyasi yelpazenin en solunda yer alan Syriza ile yakınlığı parmakla gösteriliyor. Kaldı ki ERT´nin politize olduğu iddiası son yılların konusu değil, uzun yıllar iktidarı paylaşmış olan Yeni Demokrasi ve Pasok´un karşılıklı ileri sürdükleri eleştirilerin başında yer alıyordu. Bu durumda Eylül ayında kurulması beklenen yeni televizyon kanalının ERT´den çok farklı olmayacağını düşünmekte mümkün.

Görselliğin yaşadığımız dünyada oynadığı rol düşünüldüğünde dış dünyaya yansıttığımız görüntülerin ortaya koyduğu büyük fotoğrafa göre değerlendirildiğimiz bir gerçek. Bu çerçevede hükümetin yaymaya çalıştığı "başarı hikayeleri" televizyonda yayımlanan "sefalet hikayeleriyle" çelişiyor. Samaras´ın bu hamlesi dış dünyaya dönük olduğu kadar içpolitikayla da ilintili. Nasıl ki dış dünya yayımlanan görüntüler üzerinden Yunanistan´ın durumunu değerlendiriyorsa, Yunanlıların önemli bir bölümü de kendi durumlarını yayımlanan görüntüler üzerinden değerlendiriyorlar.

Bu durumda hiç kuşkusuz kazançlı çıkan siyasi oluşumlar da yok değil. Son seçimlerde parlayan Syriza (sol) ve Altın Şafak´ın (ırkçı-neonazi) olası bir seçimde parlamentonun aritmetiğini değiştirecekleri düşüncesi hakim. Merkezden uçlara bir kayma gözlemleniyor. Son kamuoyu yoklamaları Yunanistan´da yaşayan göçmenlere karşı sert tutumuyla gündeme gelen Altın Şafak´ın oylarının artmakta olduğunu doğruluyor (anketler, seçimlerden bir yıl sonra oylarını yüzde yüz katlayarak yüzde 13´lere yükseldiğini yansıtıyor). Oyların özellikle Yeni Demokrasi´den (Samaras) kaydığı ifade ediliyor. ERT´nin kapatılmasıyla Yeni Demokrasi´nin kan kaybetmesi bir süreliğine de olsa frenlenmiş olabilir; ancak halkın karşı karşıya kaldığı realiteleri ortadan kaldırmıyor.

Kararın sadece Yeni Demokrasi tarafından desteklenmesi hükümet içinde ki ilk rahatsızlık değil. Pasok ve Demokratik Sol karşı çıktılarsa da kapatılmasını engelleyemediler. Kararın yürürlüğe konulmasından sonra da pazarlıklar sürdü; ancak sonuçsuz kaldı. Konu Yunanistan İptal Mahkemesi´nin 18 Haziran´da kararı iptal etmesiyle yeni bir boyut kazandı. Demokratik Sol´un ERT´nin kapanmasından bir hafta sonra Hükümet´ten çekilmesi yalnızca televizyon kanalının kapatılmasına duyduğu tepkiyle sınırlı değil. Bundan bir süre önce sokaklarda giderek artan şiddet hareketlerini önlemek için Pasok´la birlikte, ırkçılığa karşı mücadele yasasında yapılmak üzere parlamentoya sundukları kanun değişikliği önergesinin Yeni Demokrasi tarafından engellenmesi Demokratik Sol´un tutum değişikliğinde büyük rol oynadı. Samaras, Altın Şafak´ın mağdurları oynamasını engellemek ve yasaların yeterli olduğunu düşünmesi sebebiyle öneriye karşı çıktığını söylese de diğer partileri ikna edemedi.

Demokratik Sol muhalefete dönerken, Pasok´un sorumlulukları arttı. Altın Şafak sokaklarda terör estirirken, Syriza iktidar yolunun açılmasını bekliyor. Erken seçime gidileceği düşüncesi açıktan ifade edilmese de, son yaşananlar, siyasi tercihlere şimdiden yansımaya başladığını gösteriyor.

Sinan Özdemir/ Dünya Bülteni - Brüksel


857 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın