Çanakkale Şehitler Abidesi önünde yapılan son düzenlemede, “Türk Bahçesi” adlı bölümde Batı Trakya Türkleri yer alamadı.Batı Trakya Türkleri "Türk Bahçesi'"nde yer alamadı!!! Çanakkale Şehitler Abidesi önünde yapılan son düzenlemede, “Türk Bahçesi” adlı bölümde Batı Trakya Türkleri yer alamadı. Osmanlı İmparatorluğu’nun her köşesinden şehit isimleri ve memleketleri yazılırken Gümülcine, İskeçe, Dimetoka ve Dedeağaç’lı şehitler yine unutuldu! Gümülcine’li Hüsmenoğlu Rüstem’in, İskeçe’li Yusufoğlu Aliriza’nın, 6. Alay’dan Dedeağaç’lı Yüzbaşı Ahmet’in, Dimetoka’lı Üsteğmen Osman Mustafa Efendi ve daha nicelerinin kemikleri ne yazık ki hala sızlamaya devam ediyor! Çanakkale şehitlerimiz 2002 yılına kadar Şehitler Abidesi önünde yer alıyordu. Ancak ne olduysa bundan sonra oldu. 2004’te bölgede yeni bir düzenleme yapıldı. Ve, Batı Trakya’nın Gümülcine, İskeçe, Dedeağaç ve Dimetoka bölgelerinden şehit düşen insanlarımızın isimleri kaldırıldı. Olayı ilk defa Rodop Rüzgârı gazetemizle Batı Trakya Türklerine, “Çanakkale Deniz Zaferi Coşkuyla Kutlandı, Ama…!” manşetiyle duyurduğumuzda büyük bir kamuoyu oluştu. Türk Azınlığı’nın Danışma Kurulu, Türkiye’deki dernekler v.d. kuruluşlar olaya büyük tepki gösterdiler. Daha sonra da yapılan yazışmalar Çanakkale Şehitleri adlı bir kitapçıkta toplandı. Bir dizi tepkiden sonra, 20-4-2006 tarihinde Şehitler Abidesi önüne gittiğimizde şöyle bir tabela ile karşılaştık: “Bu otopark halkımızın yoğun talebi üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 18 Mart 2007 tarihine kadar şehitlik olarak düzenlenecektir. Sembolik mezar taşları arasında sehven yer almayan şehitlerimizin anısına hazırlanan taşlar yeni yapılacak düzenlemede yer alacaktır.” Yukarıdaki yazının alt kısmında ise üzerlerinde ayyıldızla birlikte Mehmet Dedeağaç, Mehmet Gümülcine ve Mehmet İskeçe yazılmaktaydı. Gerçektende bölgede yeni düzenleme yapıldı ve halkın ziyaretine açıldı. Bizler, uzun zaman şehitlerimizi ziyaret etme fırsatını bulamadık. Bölgeye ancak 13 Nisan günü gidebildik. Gerçekten de büyük yenilikler yapılmış. Yollar yenilenmiş ve bir düzene sokulmuş. 2006’da yer alan müzelerin yerine Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi açılmış. Devasa bir eser. Belki de dünyada benzeri yok. Burada Çanakkale ruhunun ne olduğunu ve bir vatanın ne güç şartlar altında savunulduğunu anlıyorsunuz. Ancak madalyonun bir de öbür yüzü var. Abide önündeki yeni düzenlenen kısma “Türk Bahçesi” adı verilmiş. Gerçekten de çok anlamlı ve güzel bir isim. Yunanistan’ın diğer şehirleri olan Yanya, Drama, Girit, Midilli, Preveze, Sakız, Selânik ve Siroz isimleri eskiden var olduğu gibi “Türk Bahçesi”nde yer almış. Ancak, Gümülcine, İskeçe, Dedeağaç ve Dimetoka’dan şehitlerimizin isimleri “Türk Bahçesi”ne alınmamış, yine yok sayılmış! Bakanlık geçen sefer “sehven” (TDK karşılığı: Dalgınlık veya unutkanlık sonucunda oluşan yanlışlıkla) demişti. Ancak gelin görün ki bölgeye gittiğimizde yine büyük bir hayal kırıklığına uğradık! Üzüldük. Bambaşka duygulara kapıldık. Biz hatanın düzeltildiğini zannediyorduk ve o düşüncelerle şehitlerimizi ziyarete gitmiştik. Meğerse tarihin tekerrürden ibaret olduğu doğruymuş. Her hafta sonu yüzlerce Batı Trakya Türkü burasını ziyaret ediyor, ancak kendi şehitlerinin isimlerini göremeyince derin düşüncelere dalıyor. Bu insanlar geride gencecik eşlerini ve çocuklarını bırakıp Osmanlı, Türklük ve İslâmiyet için canlarını feda etmediler mi? Geride kalanlar yıllarca onların üzüntüsü ile yaşamadı mı? Vatanlarını sevmekten başka hiç bir düşüncesi olmayan bu vatan evlatlarına neden bu haksızlık yapılıyor? Yunanistan zaten Batı Trakya Türklerini “Türk Bahçesi”nde görmek istemiyor! Ama, Anavatan Türkiye Cumhuriyeti'nin bazı yöneticileri tarafından Türk Bahçesi”ne alınmamak, gerçekten bizlere çok ama çok acı vermektedir. Umarız bu düzenlemede “sehven” olmuştur. Umarız bir yanlışlık sözkonusudur. Eğer bu da “sehven” olmuşsa lütfen bir an önce bu hatayı düzeltiniz. Buradan Batı Trakya kökenli T.C. Sağlık Bakanı Sayın Mehmet Müezzinoğlu'na, AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu'na, Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Burhanettin Hakgüder'e da sesleniyoruz. Lütfen bu haksızlığa ortadan kaldırınız. Yoksa bu insanların kemikleri sızlamaya devam edecek. Kaynak:rodoprüzgarıdergisi |
1614 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |