Yunanistan’da ekonomik kriz ırkçılığı kışkırtıyor…

GELİR DÜŞÜNCE FAŞİZM BÜYÜR…

Yunanistan’da ekonomik kriz ırkçılığı kışkırtıyor…

Demokrasi tok toplumların rejimidir. Bir toplum tok iken demokrat olur ve sadece tok ise demokrat olur. Eğer bir toplum aç kalırsa demokrasi ile ilgilenmez.

Çünkü o zaman o toplum için gereken haklar, özgürlükler, kurallar ve sorumluluklar değildir, ekmektir. Bu çok acıklı bir süreçtir ve sonu nadiren iyi gelir;

Yunanistan bir korku tüneline girdi…

Yunanistan zaten hiçbir zaman farklılıkların uyumunun görüldüğü bir ülke olmayı başaramadı.

Atina genellikle komşu ülkeleriyle dostluk ilişkisi kurmakta başarılı olmadı. Kim ne derse desin, nasıl yorumlarsa yorumlasın, Yunanistan bütün Avrupa’da iki din devletinden birisi.

Diğeri de Vatikan. Yine itiraz edenler muhakkak olur, ama Yunanistan ırka dayalı resmi politikaları olan tek Avrupa devleti.

Dolayısıyla Yunanistan zaten uyum, ahenk, harmoni ve saire gibi sözcükler için bir hayli zor bir ülkeydi, her zaman.

Ama şimdi şartlar daha da kötü. Halk giderek fakirleşiyor. Devlet ise zaten iflas etti.

Sistem Avrupa’nın “düzenli olarak eski borçları silip, yeni borç vermesi” sayesinde yürüyor. Bütün rakamlar çok kötü. Yunanistan’da işsizlik artmaya devam ediyor. Yunanistan’da ekonomi küçülmeye devam ediyor. Yunanistan’da üretim düşmeye devam ediyor. Yunanistan’da borçlar da artmaya devam ediyor. Ülkede sosyal tansiyon da çok yüksek… Herkes mutsuz, herkes öfkeli ve herkes tepkili...

Sıra dışı dönemlerde sıra dışı fikirler ve partiler daha çok teveccüh görür. Normal olmayan şartlarda normal olmayan insanlar, gruplar, topluluklar takdir edilir. Bir de elbette kolektif bilinçaltı kendisini gösterir.

Toplumda gizlenen, saklanan, maskelenen hastalıklar -tıpkı cerahat gibi- ortaya çıkmaya başlar.

Toplumlar nadiren kendi kabahatini kabul eder. Suçlu ve sorumlu daima bir başkasıdır.

Bazen komşu aile bazen de komşu ülke suçludur, yerine göre. Bir suçlu seçilir ve o suçludan topluca nefret edilir. Ona tepki de gösterilir.

Bazı ülkelerde ise “suçlu” veya “kabahatli” özellikle zayıf olanlardan seçilir.

Örneğin azınlıklardan, yabancılardan ve göçmenlerden…

Her nedense borca batıp iflas eden Yunanistan’da “suçlu” o borca neden olanlar arasından seçilmedi.

O borcu alanlar Afrikalı göçmenlermiş gibi, o parayı batıranlar Batı Trakya’daki ve adalardaki Türk azınlıkmış gibi, onlar hedef oldu.

Hatta Türkiye’nin bu krizden sorumlu olduğunu da iddia edenler oldu.

Çünkü Yunanistan’ın aşırı yüksek askeri harcamaları ve silah ithalatı Türkiye’nin yüzündenmiş.

Belki de bu iddiayı dile getirenler hala Türkiye ve Yunanistan’ın -her ikisinin de- NATO üyesi olduğunu bilmiyordur…

Velhasıl Yunanistan’da ırkçı saldırılarda son yıllarda ciddi bir artış yaşanıyor. Özellikle yabancıları ve göçmenleri hedef alan saldırıların sayısı artıyor. Yunanistan’da ten rengi ve kıyafet bir kişiyi kolaylıkla hedef haline getirebilir.

Bunu düşünenler sadece Yunanistan’da yaşayan, ama Yunan asıllı veya Ortodoks kökenli olmayanlar değil.

Aynı zamanda “Human Rights Watch” ve “Amnesty International” gibi uluslararası sahada saygın sivil toplum kuruluşları da aynı endişeye sahipler.

Polisin 6.700 göçmeni gözaltına almasının ve 1.500 göçmeni tutuklamasının bunda etkili olduğu kesin. Kamu Güvenliği ve Vatandaşı Koruma Bakanı Nikos Dendias, ırkçı saldırılarla mücadele için Yunan polisi içinde özel bir birim oluşturulmasını öngören bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarıldığını açıkladı.

Ama bu yöntemle kurbanlar ırkçılardan korunabilir. Fakat diğer kurbanları Yunan polisinden kim koruyacak?

Yunanistan’da vuku bulan ırkçı saldırıların ve polis tarafından yapılan gayri insani, kötü niyetli ve ırkçı motivasyonlu taciz ve saldırıların çoğunluğunun kayıtlara geçmediği belirtiliyor.

O nedenle hâlihazırda ürkütücü olan rakamlar gerçeğin küçük bir parçası. Yunanistan’da devlet mensupları arasında “Altın Şafak” gibi örgütlerin giderek daha popüler olduğu ve aşırı sağ siyasi görüşün giderek yayıldığı biliniyor.

Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler de Yunanistan’da yaşanan faşizm türbülansını kaygı ile izliyor.

Galiba Yunanistan’da yolun sonunda olan veya iflas eden devlet kasasından daha fazlası. Belki iflas eden devlet kasası Berlin’den, Brüksel’den yapılan bol sıfırlı online havaleler ile yeniden dolar, ama Yunanistan’da iflas eden toplum vicdanı -bolca sıfır tarafından yönetilen ülkede- bir daha telafi olmaz.

(diplomatikgozlem)

Yorumlar