• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/p/Yunt%C3%BCrk-Yunanistan-T%C3%BCrkleri-K%C3%BClt%C3%BCr-ve-Dayan%C4%B1%C5%9Fma-Derne%C4%9Fi-100081744846002/?_rdr
  • https://twitter.com/yun_turk
YUNTÜRK LOGO

Batı Trakya ile ilgili YÖK Tez ve Makaleler
TBMM'de Batı Trakya Oturumu
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.440034.5781
Euro35.959736.1038
Yunturk Twitter
Ziyaret İstatistiği
Aktif Ziyaretçi87
Bugün Toplam922
Toplam Ziyaret5396522
                        
YUNANİSTAN TÜRKLERİ KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ 

Yunan halkı ülkedeki yaygın yolsuzlukla savaşmak için yeni yollar bulurken, çeşitli internet sitelerinde insanlara rüşvet olaylarını ihbar etme olanağı tanınıyor.

Yunanistan: Halkın rüşvete karşı savaşı

Yunan halkı ülkedeki yaygın yolsuzlukla savaşmak için yeni yollar bulurken, çeşitli internet sitelerinde insanlara rüşvet olaylarını ihbar etme olanağı tanınıyor.

Yunan halkı ülkedeki yaygın yolsuzlukla savaşmak için yeni yollar bulurken, çeşitli internet sitelerinde insanlara rüşvet olaylarını ihbar etme olanağı tanınıyor.

Kristina Tremonti'nin "küçük zarf"" anlamına gelen ve geniş çaplı rüşveti tanımlamak için kullanılan "fakelaki" kavramıyla ilk tanışması, dedesini acil olarak tedavi ettirmek için güneydeki Kalamata kentinde bulunan devlet hastanesinde başvurduğu sırada olmuş.

Devlet hastanesindeki tedavinin parasız olması gerekiyormuş. "Dedem bir savaş gazisi. Ölümcül prostat kanseri teşhisi konmuştu. Bir gece aralıksız kanama geçirdi. Hemen hastaneye kaldırdık. Ve tam anlamıyla bir vurdumduymazlıkla karşılaştık. Kimse bize zaman ayırmadı, çok saygısız davrandılar, açıkcası dedemin durumuna aldırış bile etmediler" diye anlatıyor Kristina Tremonti.

Aileden rüşvet beklendiğini hissetmişler ve annesi para çantasına elini alıp da 300 euro dolayında bir parayı sağlık personelinin eline tutuşturunca, bir saat içinde ameliyat masasına sevkedilmiş dede.

Kalamata'da yaşadıkları Tremonti'yi o denli etkilemiş ki, ABD'deki bir üniversitede öğrenim görüyor olmasına rağmen, rüşvet uygulamasının Yunanistan'da ne kadar yaygın olduğunu araştırmaya azmetmiş.

'ben rüşvet verdim' sitesi

Hindistan ve Kenya'daki benzer internet sitelerinden esinlenen Kristina Tremonti, "edosafakelaki" (ben rüşvet verdim) adı altında, insanların rüşvet alıp verme olaylarını ya da rüşvetin reddedildiği vakaları, kimlik açıklamadan ihbar edebilecekleri bir site oluşturmuş.

Kristina Tremonti, "Başlangıçta insanlar yalnızca dost sohbetleri sırasında işittikleri öykülerin yayımlandığını görünce hayrete düştüler. Ama şimdi, Yunan halkı arasında vatandaşlık görevini yerine getirme duygusunun yayılmakta olduğuna inanıyorum" diyor.

Bir aydan biraz fazla bir süre içinde, sosyal paylaşım sitelerindeki bilgi alışverişi sayesinde, internet sitesinde, birbirinden farklı 1000 rüşvet ihbarı yer almış.

"İnsanlar bıkkınlık, öfke içinde. Aldatıldıklarını, kullanıldıklarını düşünüyorlar. Kendilerini güçsüz bırakan bir düzen tarafından tehdit edildiklerini düşünüyorlar" diyor Tremonti.

Yunanistan'ın yaşadığı mali krizin boyutları ve halk üzerindeki etkisi de öfke duygusunu artırıyor. Yunanların dörtte birinden fazlası işsiz. Daha önce hayatın gereklerinden biri olarak kabul edilip ses çıkartılmayan görece ufak çaptaki rüşvetlerin altından kalkamaz halde birçokları.

İnternet sitesinde dehşet verici bilgiler yayımlanıyor. Sitede anlatılanların yüzde 60'ı kamu sağlığı hizmetleriyle ilişkili. Yüzde 15'i ehliyet almak için verilen rüşvetleri konu alıyor. Yüzde 4'ü de imar izni alınmasıyla bağlantılı rüşvetler. Sitedeki yazılar bölge bölge sınıflandırılmış; dolayısıyla rüşvet olaylarının üzerine gitmek isterlerse, yetkililere, birçok ipucu sunuluyor.

Bir şahıs şunları yazmış:

"Babam kanser hastası, pankreasından ameliyat olması gerekiyordu. Cerrah, dolaylı yoldan para istedi, ameliyattan önce masasına 500 euro bıraktım.

Yüzündeki ifadeden bu miktarı yeterli bulmadığı anlaşılıyordu. Annem 'daha fazla verelim' diye ısrar etti.

Başka birşey daha var belirtmek istediğim. Hastanenin tam karşısında gayet pahalı evler bulunduğu farketti babam.

Hemşire babama bunların doktorlara ait olduğunu ve 'rüşvet evleri' diye anıldıklarını söylemiş."

Yolsuzlukta birinci

Yunanistan'da ekonomi kötüleştikçe yolsuzluk olaylarıyla ilgili kaygılar da artıyor. Geçen ay Uluslararası Şeffaflık Örgütü, Yunanistan'daki yolsuzluk olaylarının daha da kötüleştiğini ortaya koymuştu. Yunanistan 80. sıradan 94. sıraya gerileyerek insanların yolsuzluğu algılayışı bakımından 'Avrupa'da yolsuzluğun en fazla görüldüğü ülke' durumuna düşmüştü.

Ülkede en fazla kaygı yaratan noktalardan biri vergi sistemindeki yolsuzluklar. Yunanistan'da vergi kaçırma çok yaygın. Avrupa Komisyonu da hükümetin bu alanda ilerleme kaydetmesini istiyor.

Son dönemde yaşanan skandallardan biri, Yunanistan hükümetinin 'Lagarde Listesi' diye anılan rapordaki, İsviçre bankalarında hesap sahibi 2000 Yunan vatandaşıyla ilgili hiçbir soruşturma yapmaması konusunda patlak vermişti.

Ancak edosafakelaki gibi internet sitelerinde pek az vergi kaçırma olaylarına yer veriliyor. Sitede anlatılanların sadece yüzde 3'ü vergiyle ilişkili. Sitenin kurucusu, vergi denetmenlerine rüşvet verilmesi olaylarına ancak bir kimse vergi kaçırmak istediğinde rastlandığını, bu durumda da rüşvet veren kişinin, kimliğini açıklamaksızın bile yaptığını duyurmak istemeyeceğini düşünüyor.

Geçen yıl Yunanistan Maliye Bakanlığı'ndaki bilişim sistemleri genel sekreterliği görevinden istifa eden Diomidis Spinellis, yolsuzluğa bulaşan vergi denetmenleri ve devlet hazinesine borçlu olunan vergilerin toplanmasının ne denli zor olduğu hakkında yaptığı açıklamalarla büyük yankı uyandırmıştı.

Daha sonra üniversiteye dönerek, Atina Üniversitesi Ekonomi ve İşletme Fakültesi'nde bilgisayar bilimi dersleri vermeye başlayan Spinellis de, yolsuzluk olaylarının ihbar edilebileceği bir internet sitesi kurdu.

'En savunmasız kesimler şantaja maruz kalıyor'

Diomidis Spinellis, "Yaşanan deneyimleri paylaşmak, bunun kabul edilebilir birşey olmadığı görüşünü yaygınlaştırmak ve bununla mücadele etmek istediğimizi ortaya koymak önemli" diyor ve işin acı tarafının, yolsuzluğun, toplum içindeki, en savunmasız, en bilgisiz, kamu hizmetlerine ulaşım yollarının farkında olmayan, eğitimsiz, vergi hukukundan bihaber kesimleri hedef alması olduğunu, bu insanların aslında kendilerine hizmet vermesi gereken kişilerin şantajlarına maruz bırakıldığını vurguluyor.

Bununla birlikte Spinellis, yolsuzluk olaylarını ortaya koyan internet sitelerinin bir değişim yaratması konusunda da umutlu ve köklü değişimin sadece vergi toplama işlemlerinde ve kamu hizmetlerinde tepeden tırnağa bir reforma gidilmesiyle mümkün olabileceğine inanıyor.

"Olayları sadece duyurmak yetmiyor. Yolsuzluk planlarının çoğunun arkasında muhasebecilerin bulunduğunu gösteren kanıtlar var elimizde ama, yolsuzluğa karışan vergi denetmenleriyle ilişkilerini bozmamak için başlarından geçen olayları bildirme konusunda isteksizler" diyor Spinellis.

Vergi denetmenlerini temsil eden sendikadan iki yetkiliye, edosafakelaki sitesinde, vergi kaçakçılığı olaylarıyla ilgili bazı yazıları gösteriyoruz.

Vallia Christakopoulo, söz konusu siteye işaret ederek "Peki bütün bu insanlar niye veriyor bu parayı? Niye polise gitmiyorlar? Belki saklamak istedikleri birşey vardır." diyor.

Vergi denetmenlerinin vergi kaçırma olaylarını örtbas etmek için rüşvet aldığı haberlerinin doğru olup olmadığını sorunca, Christakopoulo bunun olduğunu, ama sadece ufak bir azınlığın buna karıştığını söylüyor.

'Yolsuzluk, yabani ot gibidir'

İnternette edosafakelaki sitesini kuran Kristina Tremonti, Yunanistan'da rüşvete karşı geniş bir kamuoyu yaratılmasının büyük bir değişim sağlayacağı inancında.

"Yolsuzluğu kökleyip atmak, sosyal ve ekonomik iyileşme olanağı yaratacaktır. Bunu ne kadar vurgulasam az. Ülkemizi daha verimli hale hale getirmek için yabani otları söküp atmamız gerek; yolsuzluk da bir yabani ottur" diyor...

Tremonti, bunun halk tarafından uygulanabilecek en basit tasarruf önlemi olduğunu belirterek, artık seçimle işbaşına geçen yetkililerden önderlik bekleyemeyeceğini hisseden Yunan halkının "değişime hazır olduğunu" söylüyor.

 

(BBC)



712 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın