T.C. Gümülcine Başkonsolosu Osman İlhan Şener Gümülcine Metropolit Naibi (Dimetoka Metropoliti) Damaskinos’u makamında ziyaret ederek yaklaşık bir saat görüştü.“Halklarımız beraber ve barış içinde yaşamak istiyor.”T.C. Gümülcine Başkonsolosu Osman İlhan Şener Gümülcine Metropolit Naibi (Dimetoka Metropoliti) Damaskinos’u makamında ziyaret ederek yaklaşık bir saat görüştü. Basına açık yapılan görüşmede Başkonsolos Osman İlhan Şener Metroplit Damaskinos nezdinde bölgede yaşayan Hıristiyan aleminin bayramlarını kutladı ve iyi seneler diledi. Ziyarette Damaskinos’un “Her zaman Türk Başkonsolosluğu ile ilişki içinde olmayı istedim.” Sözleri damgasını vurdu. Konuşmalar öncesinde Başkonsolos Şener Metroplit Damaskinos’a cam bir vazo hediye etti. Ziyarette Gümülcine Metropolit Naibi Damaskinos ile Başkonsolos Osman İlhan Şener arasında özetle şu diyaloglar yaşandı: T.C. Gümülcine Başkonsolosu Osman İlhan Şener: “Hükümetimiz son zamanlarda çok ciddi adımlar attı. Geçmişte bazı haksızlıklar olmuştur. Hataları kabul etmek bir erdemdir. Hükümetimiz, Kutsal Sinod Meclisi üyelerine Türk vatandaşlığı verdi. Yetimhane binası ile vakıf malları iade edilmeye başlandı. Üç yıldır Sümela Manastırı’nda ayin yapılmaktadır. Ekümeniklik konusundaki tutum değişikliğini herhalde biliyorlardır. Sayın Başbakanımız dönemin Başbakanı Papandreou ile Hilton otelinde görüştüler. Bir gazeteci sayın başbakanımıza bir soru sordu; ekümenik ifadesi sizi rahatsız ediyor mu? Cevabı şu olmuştu sayın Başbakanın; etmez. Ecdadımızı rahatsız etmeyen bizi de rahatsız etmez. Biz bu konuyu tamamen Ortodoks Hıristiyan dünyasının iç sorunu olarak görüyoruz. Laik bir devlet olarak “Patrikhane ekümenik değildir de demiyoruz, ekümeniktir de diyemeyiz” diyoruz. Venedik Komisyonu da Türkiye’nin bu tutumunu övüyor. Biz, Türkiye’de “Rum Azınlığın şu sorunum var” dediği her şeyi alıp kabul ediyoruz. Azınlığın dini özgürlükler konusuna adımlarımızı hiçbir karşılık beklemeden atıyoruz. Çünkü Azınlık ve insan haklarında karşılık olmaz. Bizim attığımız adımlar vatandaşlarımıza yönelik sorumluluğumuzdur. Adımlarımızın örnek alınmasını istiyoruz. Buradaki soydaşlarımızın da dini özgürlükler konusunda bazı sorunları var. Bu sorunların çözümü konusunda olumlu katkıda bulunacağınıza inanmaktayım. Yunanistan çok zor bir dönemden geçmektedir. Umut ediyor ve dua ediyoruz ki Yunanistan yetişmiş insan gücüyle, dinamizmle bu sorunları aşacak ve daha güçlü çıkacaktır. Biz 1999 depreminden sonra Yunanlı dostlarımızın gösterdiği yardımı unutamıyoruz ve bildiğiniz gibi İç Savaş sırasında da buraya vapurlarla yardım göndermişti Türkiye. Bütün dinler komşular arasında dayanışmayı emreder; tüm peygamberlerin emirleri de bu yöndedir. İnşallah Yunanistan da bu ekonomik krizden daha güçlü çıkar. Burası çok kültürlü bir bölge. Azınlık var, çoğunluk var, ama uzun yıllara dayanan bir hoşgörü ve barış içinde yaşama ortamı var. Zaten dünyaya demokrasi sözcüğünü getirmiş bir ülkeden de başka şey beklenemezdi. Bu barış içinde yaşama ortamını din adamlarının da desteklediğini görmekteyiz. Son dönemde Azınlığı üzen bazı olaylar oldu. Bazı aşırı gruplar Müslüman-Türk köylerine gidiyorlar ve Müslüman Türkleri Türkiye’ye kovuyorlar. Biz bunların bölge dışından geldiklerini anlıyoruz. Bu konuyu Yunan polisiyle de görüştük. Azınlık ise tahriklere kapılmıyor. Biliyorlar ki bu toplumun genel kanısını yansıtmıyor. Birkaç hafta önce seçilmiş müftüler camilerde hutbe okuttular. Müslümanlara “tahriklere kapılmayın” diye çağrıda bulundular ve “burası bizim vatanımızdır, bizi buradan kimse kovamaz, biz Yunan vatandaşlarıyız” dediler. Üç gün önce Demircik – Dimarion köyünde bir cenazeye katıldım. 98 yaşında hayatını kaybetmişti. 2. Dünya Savaşı’nda Nazi İşgaline karşı savaşmış, yaralanmış ve kan dökmüştü. Azınlığa şu mesajı veriyoruz: Sizler Yunan vatandaşısınız. Sizin sorunlarınızın çözüm yeri Atina dır. Başka yerde aramayın. Bazı internet bloglarında yazılan haberlere de itibar etmeyin. Burada bizim görevimiz ve diplomat olarak benim görevim Türk-Yunan dostluğunun ilerletilmesine katkıda bulunmak. Bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim. İki hafta önce İskeçe Metropoliti’ni ziyaret ettik. Çok yararlı oldu. Kendisi çok aydın bir insan. Kendisiyle bu konuları konuştuk. Üç gün sonra sayın Metropolit’e çok ağır bir saldırı oldu. Nasıl olur da düşmanı kabul edersin diye. Ben düşman değilim, Yunanistan’ın dostuyum.” Gümülcine – Komotini Metropolit Naibi Damaskinos: “Ben de bu ziyaretten çok memnun olduğumu söylemek istiyorum. Ben de son üç yıldan bu yana Dimetoka’da metropolitlik yapmaktayım. Her zaman Türk Başkonsolosluğu ile ilişki içinde olmayı istedim. Bana bu fırsatı verdiğiniz için size çok teşekkür ediyorum; kapının açılması için. Bu sayede bir temasımız olabilir. Bu temaslarımız sayesinde bölgemizin geleceğini bina edebiliriz. Benim size söylemek istediğim, asırlardır birlikte yaşadığımızdır. Ve, daha asırlar boyu yaşayacağız. Metropolitliğim Edirne’ye çok yakın. Sık sık Edirne’ye gidiyorum. Ve, tabii ki İstanbul’a da. Bizim için İstanbul’a gitmek, Selânik’e gitmekten daha kolay. İstanbul ve Edirne’de kendimi evimde gibi hissediyorum, çünkü Edirne ve İstanbul’daki insanların mantalitesi başka halklara göre bize çok daha yakın. Bu da bizlerin asırlarca birlikte yaşadığımızdan kaynaklanmaktadır. Sizin de çok doğru olarak söylediğiniz gibi her iki taraftanda da zamanla hatalar yapıldı. Genç bir diplomatı ve pek çok konuları değiştiren Türk Hükümetini selamlıyorum, umarım bizde de pek çok şey değişir. Bizim için de en büyük hatanın ilgisizlik olduğunu söylemek istiyorum. Ben Dimetoka Metropolitliği’nde gördüğüme göre, çoğunluk olan Hıristiyan toplum, Azınlık toplumu konusunda ilgisiz kalmaktadır. Bu yüzden Müslümanların yaşadığı köyleri zaman zaman ziyaret etmeye çalışıyorum. İnsanlarla bir kahve içip bir yemek yemek istediğimi ve sizlerle birlikte olmaktan memnun olduğumu ve ayırmadığım mesajını vermek isterdim.” T.C. Gümülcine Başkonsolosu Osman İlhan Şener: “Biz bugün Hotallar- Atarni’ye gittik. Camiyi aradık ve 10 dakikada zor bulduk. Çünkü minaresi yoktu caminin. Köylü camiye bir minare yapmak istiyor. Ama izin konusunda bazı sorunların olduğunu söylediler. Nasıl ki kiliseler çan kulesiz olmazsa, camiler de minaresiz olmaz. Ben bu konuda kendilerinin de katkılarını istiyorum.” Gümülcine – Komotini Metropolit Naibi Damaskinos: “Ben sizleri resmi olarak da Dimetoka Metropolitliği’ne davet etmek istiyorum. Beraber yemek yemekten memnuniyet duyacağım.” T.C. Gümülcine Başkonsolosu Osman İlhan Şener: “Bizde sizleri Gümülcine Başkonsolosluğu’na davet ediyoruz.” Gümülcine – Komotini Metropolit Naibi Damaskinos: “Geleceğim. Önce önümüzdeki bayramları bitirelim ondan sonra. İyi ilişkiler kurduğumuz zaman bu ilişkiler bizim halklarımıza yansır, siyasilere yansır, günlük hayata yansır.” T.C. Gümülcine Başkonsolosu Osman İlhan Şener: “Halk din adamlarına büyük saygı duyar. Çünkü din adamı toplumun babasıdır.” Gümülcine – Komotini Metropolit Naibi Damaskinos: “Biz bir ömür buradayız. Diğerleri geçicidir. Biz halkın hissettiklerini hissediyoruz. Halklarımız da beraber ve barış içinde yaşamak istiyor. Edirne vilayetinden üç belediye başkanıyla çok iyi ilişkilerim var. Havza, Uzunköprü ve Enez belediye başkalarıyla görüşüyorum. Onlar benim dostlarımdır. Enez’de çok eski kilise var. Yılda iki defa görüşüyoruz ve onlarla ilişkilerim çok iyi.” T.C. Gümülcine Başkonsolosu Osman İlhan Şener: “Sayın Başbakanımız İstanbul Rumlarına dönmeleri yönünde çağrıda bulundu. Biz Azınlıkları bir zenginlik olarak görüyoruz. Ve, dönmeye başladılar bile. Atina’da çok İstanbul Rumu var. “ Gümülcine – Komotini Metropolit Naibi Damaskinos: “Ben inanıyorum ki bu konular Türkiye’nin AB’ne girmesiyle çözülecektir. AB vizyonu her iki halkın sorunlarına da çözüm getirecektir.” T.C. Gümülcine Başkonsolosu Osman İlhan Şener: “Biz 500 yıldır bir arada yaşıyoruz. İnsanlar komşularıyla kavga eder, diğerleriyle etmez. Ama yine komşusundan yardım bekler. Bizde, “komşu komşunun külüne muhtaçtır” diye bir deyim var. Osmanlı döneminde çok iyi geçim sağlamışık. Bazı sorunlar olmuş. Ama o zaman Avrupa’da da bazı sorunlar yaşanmış.” Gümülcine – Komotini Metropolit Naibi Damaskinos: “İstanbul’da, “Kardinal şapkası görmektense, Türk sarığını tercih ederiz” demişler. Bu bir tarihtir.” T.C. Gümülcine Başkonsolosu Osman İlhan Şener: “Biz iki Konstantin’e saygı duyarız. Birincisi İstanbul’u kurup dünyaya hediye eden Konstantin’e, ikincisi de kaçmayarak savaş meydanına ölen Konstantin’e saygı duyarız. Bu onun gururunu gösteriyor.” Konuşmaların sonlarına doğru da Damaskinos Dimetoka’daki Yıldırım Beyazıt Camii’nin restore edilmesi için 4-5 milyon avro kaynak sağlanmasına katkıda bulunduğunu ve bir an önce restorasyonun bitmesi gerektiğini belirtti. Damaskinos son olarak da Dimetoka’da din turizmi adı altında büyük bir konferans düzenlemeyi düşündüğünü ve buraya konuşmacı olarak Türkiye’den de bazı kişileri davet edeceğini söyledi. Osman İlhan Şener de Yunanistan’da Yanya, Trikala ve Serez’deki bazı camilerde müze olduğu gerekçesiyle ibadet yapılmasına izin verilmediğini belirtti.
(rodopruzgarı) |
1197 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |