Yorgo KIRBAKİAtina’nın ‘İnci’si: Zonar’s -Yorgo KIRBAKİ makalesi- ‘İstanbul’un pastanesi’ İnci’nin kapanmasını tartışırken ‘Atina’nın pastanesi’ Zonar’s’ın hikâyesini hatırlamakta fayda var. İki meşhur isim, bir gün aynı kaderi paylaşabilir mi? Atina’nın göbeğinde, Panepistimiu Caddesi’nin, kuyumcularıyla ünlü Vukurestiu Sokağı’nın köşesindedir ‘Zonar’s’. Adını, Trakya’dan ABD’ye göçen ve o gurbet ellerde çikolata fabrikası kuran ama memleket hasreti ağır basınca ülkesine dönen kurucusu Karolos Zonaras’tan alır. Açılışı yapıldığında, takvimler 15 Ağustos 1940’ı gösteriyordu. Meryem Ana yortusuydu ve aynı gün birkaç saat önce, Yunan denizaltısı Elli, Nazi bombardımanı sonucu batırılmıştı. 2. Dünya Savaşı ve sonrasında Atina’nın en nezih pastanesiydi Zonar’s. Tam 60 yıl sanatçıların, siyasetçilerin, jet sosyetenin buluşma yeriydi. Ünü o kadar yayılmıştı ki daha Yunan halkının ismini bile bilmediği Coca-Cola ABD’den fıçılarla gemilere yüklenir ve Yunanistan’da sadece Zonar’s’ta bulunabilirdi. Sophia Loren, Antony Quinn gibi sinema ilahları, Jorge Luis Borges gibi kalemler Atina’ya geldiklerinde kahvelerini Zonar’s’ta yudumlarlar, birbirinden lezzetli pastaları, tatlıları afiyetle yerlerdi. Viyana’daki cafe’lerle kıyaslanabilecek tek mekândı Atina’da. Duvarları ayna ve ahşap kaplı, tavanları görkemli dev avizelerle süslü, spesiyalitesiyse Chicago dondurma...
AYNI YERİNDE TEKRAR AÇILMIŞTI Ne aşklar doğdu ne aşklar bitti Zonar’s’ta. Onca büyük iş anlaşmaları sağlandı, onca siyasi kararlar alındı. Neoklasik bina Yunan Ordu Yardımlaşma Kurumu’na (MTS) ait. 2001’de kira bedelinde anlaşmazlık çıkınca kapansa da sevenlerinin gönlünde hep açık kaldı. Sanatçısı, siyasetçisi, entelektüeli “Pastanemizi geri istiyoruz” diye günlerce, haftalarca, aylarca, yıllarca bağırdı. Ve Zonar’s 6 yıl kapalı kaldıktan sonra 2007’de aynı yerinde yeniden açıldı. Eskiyi hatırlatıyor ama yenilikler de var. Yeni kahve türleri, yeni tatlıları süslüyor tezgâhı ama ‘Chicago dondurma’sının lezzeti hep aynı. Atina için Zonar’s ne demekse, İstanbul için de ‘İnci Pastanesi’ odur. İnci’nin 68 yıl sonra kapandığını öğrendiğimde kurucusu rahmetli Luka Bey ile sohbetimi hatırladım: -Luka Bey, Atina’da şube açsan... -Niye? Ben buradan memnunum. -İşi büyütürsün. -Yok evladım. Ben bu tatlıları Atina’da yapamam. -Profiterol hazır olduğunda, çalışanları dışarı çıkarıp, sır tuttuğun son bir lezzet kattığın doğru mu? -Kim bilir... Luka Bey’den sonra Musa Bey de İnci’nin adını ve tadını zirvede tuttu. Yakında Beyoğlu’nda Mis Sokak’ta açılacak. Ona da şükür ama ben İnci’yi yine de Pera’da, eski yerinde görmek isterim. Eğer Zonar’s gibi İnci de sevenlerinin kalbinde yaşatılır, hep hatırlanır, gündemde kalırsa bir gün mutlaka aynı adresine dönecektir. Zonar’s’a başka bir isim verilecekse bu ‘Atina’nın pastanesi’dir. Tıpkı ‘İnci’nin diğer adının ‘İstanbul’un pastanesi’ olması gerektiği gibi...
(Hürriyet) |
1085 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |