Eski bakanlardan, gazeteci ve yazar Yorgo Romeos'un Yunanistan'da yayımlanan ''Kredi ve iflasların Yunanistanı'' başlıklı kitabına göre, Yunanistan'ın 187 yıllık tarihi yabancı ülkelerden aldığı krediler ve iflaslarla dolu.Yunanistan tarihi boyunca 4 kez iflas etti.
Eski bakanlardan, gazeteci ve yazar Yorgo Romeos'un
Yunanistan'da yayımlanan ''Kredi ve iflasların Yunanistanı'' başlıklı kitabına
göre, Yunanistan'ın 187 yıllık tarihi yabancı ülkelerden aldığı krediler ve
iflaslarla dolu.
Borç krizinin Yunan devletinin temellerinde her zaman ''fitili yavaş yavaş
yanan bir bomba'' olduğunu belirten Romeos kitabında, tarihin tekerrür ettiğini
ve ondan ders alınması gerektiğini ifade ediyor.
Yunanistan'ın, dünyada mali açığını kapatmak veya kalkınma ile ilgili
altyapılarını finanse etmek için sürekli iç veya dış borçlanmaya başvuran tek
ülke olmadığını kaydeden Romeos, ancak 4 kez iflas edip onlarca yıl
uluslararası ekonomik kontrol altında bulunan çok da fazla ülke olmadığına
işaret ediyor.
Romeos'un kitabında verdiği bilgilere göre, Yunanistan ilk borcunu 1824-1825
yılları arasında aldı ancak paranın dağıtımı konusunda dönemin siyasetçileri
arasındaki anlaşmazlık ülkeyi 1827'deki ilk iflasa sürükledi. İkinci iflası
Yunanistan'a kral olarak getirilen Bavyera Prensi Otto döneminde, üçüncü iflası
ise Başbakan Harilaos Trikupis döneminde yaşayan Yunanistan, 1932'de Başbakan
Elefterios Venizelos döneminde dördüncü kez iflas etti.
Yunanlılar, 1821'de Osmanlı İmparatorluğu'na karşı ayaklandıktan sonra 21 şubat
1824'te Londra'da 800 bin altın liralık bir kredi anlaşması imzaladı ancak uzun
bir zaman sonra ve taksitler halinde ellerine sadece 298 bin 700 lira geçti.
Bağımsızlık mücadelesi devam ederken Yunanistan 7 Şubat 1825'te tekrar
İngiltere ile 2 milyon liralık kredi anlaşması imzaladı. Ancak ele geçen para
sadece 1 milyon 100 bin lira oldu, geri kalan 529 bin lira bir önceki krediye,
faizlere ve Yunan arabuluculara gitti.
Bu iki krediyi alan Yunanistan, ABD'ye 156 bin lira tutarında iki buharlı
firkateyn siparişini verdi ancak uzun zaman sonra sadece bir gemi geldi.
''Ellada/Yunanistan'' adlı gemi ise artık bir kısmı bağımsız olan Yunanistan'ın
ilk devlet başkanı İoannis Kapodistrias'ın reformlarına karşı gelen Deniz
kuvvetleri Komutanı Amiral Andreas Miaulis tarafından 1 Ağustos 1831 tarihinde
Poros adası limanında ateşe verildi.
Bu arada İngiltere'ye 6 geminin inşası için 123 bin lira verildi ancak sonunda
13 aylık bir gecikme ile 1826'da ''Karteria/Sabır'' adında tek bir gemi geldi.
''Akatamahitos/Yenilmez'' adlı gemi Times nehrinde yandı, ''Epihirisi/Harekat''
adlı gemi ise denize açıldığında kazanları patladı. Geriye kalan 3 ufak gemiden
sadece ''Ermis'' makinesi bozuk bir şekilde ülkeye varabildi.
Bu iki kredi faydalı ve yetenekli bir biçimde yönetilmediği için 1823-1825
yılları arasındaki Yunan iç savaşında, dönemin liderlerinden Yorgos Kunduriotis
ve ailesi suçlandı.
Bu arada borç taksitlerini ödeyemediği için Yunanistan tarihinde ilk iflasını
1827'de yaşadı.
Ocak 1828'de Mora yarımadasında bulunan Nafplion kentine Rusya'dan gelen
Ioannis Kapodistrias ise ekonomik durumun ciddiyetini biliyordu ancak kendisi
Rus taraftarı olduğu için, İngiltere ve Fransa, Yunanistan'a kredi vermeyi
reddetti.
Sonunda Kapodistrias önderliğinde bazı Yunan kökenliler ve Yunan sempatizanları
tarafından 50 bin Fransız Frangı ile bir bütçe oluşturuldu.
Kapodistrias reformlara ilk olarak hükümetten başladı, 7 bakanlık ve 185
başkatipten oluşan merkezi yönetimde bakanlıkları iptal ederek başkatip yerine
1 genel sekreter ve 11 memur atadı. Hükümettekilerin çalışma saatlerini uzattı.
Kapodistrias, ilk günden beri tam bir ekonomik program uyguladı, yeni vergilere
gitmedi, ancak vergi kaçaklığı da yüzde 80 civarında oldu.
Savunma, altyapı ve eğitim harcamalarının yanında bağımsız Yunanistan
topraklarına gelen Yunan göçmenlerin bakımı için masraflar artınca yeni kredi
almaktan başka bir çözüm yolu kalmadı.
Daha sonra dönemin büyük güçleri 13 şubat 1832'de Bavyera Prensi Otto'yu
Yunanistan'ın başına kral olarak getirdi ve ülkeye 60 milyon frank tutarında
bir kredi sağladı. Bu paranın bundan daha önce alınan borçların ödenmesine
giden 33 milyonu hiçbir zaman Yunanistan'a gelmedi.
Böylece Yunanistan 1843'te ikinci kez iflas etti.
Beyler maalesef iflas ettik
Yunanistan 1879-1893 tarihleri arasında toplam 643 milyon altın frank
karşılığında 9 kez borçlandı. Ancak bu paranın da sadece 463 milyonu ele geçti.
Bu 9 borçtan 8'i Başbakan Harilaos Trikupis tarafından alındı. 1875-1894
yılları arasında 7 kez başbakan seçilen Trikupis'in aldığı kredileri yeterince
değerlendirdiği kaydediliyor.
Çağdaş devletin kurulması için çok sayıda reformu yerine getiren Trikupis,
eğitime çok büyük önem verdi, çağdaş yerleşim birimleri kurudu, 907
kilometrelik tren rayı ve 1446 kilometrelik yol inşa etti. Bunun yanı sıra
yatırımlar ve ithalat artı, ekonomi ise büyük bir ivme kazandı.
Korint kanalının çalışmalarını tamamlayan Trikupis'in, Mora'yı anakara ile
bağlayan Rio-Andirio köprüsü projesi ise Kostas Simitis'in başbakanlığı
döneminde 2004 yılında gerçekleşti ve köprüye ''Harilaos Trikupis'' adı
verildi.
Yatırımlar ve ithalatta artış kaydedilen Trikupis döneminde deniz kuvvetlerine
de ''Hidra'', ''Spetses'' ve ''Psara'' adlı 3 modern gemi alındı.
Harcamalar sonunda Yunanistan 1893 yılı sonunda yeniden iflas ederken, Trikupis
mecliste yaptığı konuşmada söylediği ''Beyler, maalesef iflas ettik''
sözleriyle anılıyor.
Ekonominin denetimi ilk kez
uluslararası komitede
1897'deki Türk-Yunan savaşı da Yunanistan'ın yenilgisi ile sonuçlanınca dönemin
başbakanı Theodoros Diliyannis, dönemin büyük güçleri olan Almanya, Fransa,
İngiltere, İtalya, Avusturya ve Rusya'dan arabulucu olarak Osmanlı devleti ile
barış anlaşmasını sağlamaları ve yeni kredi talebinde bulundu.
Yunanistan o dönemde askeri ve ekonomik açıdan dağıldığı için müzakere gücüne
sahip değildi bu yüzden kredinin bütün şartlarını kabul etti. Bu arabulucu
güçler, Atina'da kredinin gidişatını izleyen bir uluslararası komitenin
oluşturulması şartını da koydular. Böylece tuz, petrol, kibrit gibi ürünlerin
tekeli komiteye geçti. Ayrıca komite vergi, gelirleri, memurların işe alınması
veya işlerine son verilmesi konularında söz sahibi oldu.
Alınan 170 milyon franklık kredi ise bütçe açığını kapatmak için kullanıldı.
Komite ülkenin mali reformlarının gerçekleştirilmesi ve kalkınma alanında
önemli gelişmelerin sağlanması yönünde büyük katkıda bulundu.
Dünya ekonomik buhranı olarak bilinen 1929'daki küresel mali krizde Yunanistan,
durumu iyi olmasına rağmen aldığı borçlardan dolayı Milletler Cemiyeti'nin
denetiminde olduğu için krizden olumsuz etkilendi.
Nisan 1932'de dördüncü kez Yunanistan kreditörlerine karşı borç taksitlerini
ödeyemediği için Başbakan Elefterios Venizelos tüm ödemeleri durdurduğunu
açıkladı.
Yunanistan 2. Dünya savaşından sonra ABD'nin Marshall planı çerçevesinde
kademeli olarak yaklaşık 300 milyon dolar yardım aldı. Bundan sonra ülke ekonomisi
sanayi, tarım ve endüstri alanlarında kalkınmaya başladı.
1960'lı yıllarda ülkenin başına gelen Konstantinos Karamanlis, Avrupa
ülkeleriyle Avrupa Ekonomik Topluluğu AET'ye üyelik temaslarını başlattığında
gündeme savaş öncesi krediler de geldi. Ancak Karamanlis Amerikalı ve diğer
kreditörlerle bu kredilerin ileri bir tarihte ödenmesi konusunda anlaşma
sağladı.
Yine de 1965'te başlayan büyük bir ekonomik ve siyasi krizden sonra Yunanistan
21 Nisan 1967'de 7 yıl sürecek olan ''Albaylar Cuntası'' yönetimine girdi ve o
dönemde AET fonları da durduruldu.
Yunanistan'ın ekonomisinin yine çok kötü bir devre yaşadığı dönemde Başbakan
Konstantinos Karamanlis tarafından 6 Eylül 1974'te İngiltere,Amerika ve Kanada
bankalarından oluşan bir konsorsiyumdan 100 milyon dolarlık kredi sağlandı.
Bunun yanı sıra aynı yılın aralık ayında AET fonları çerçevesinde de
Yunanistan'a 56 milyon dolar verildi.
Nihayet 1 Ocak 1981'de AET'ye tam üye olan Yunanistan o tarihten bu yana
sürekli AB fonlarından yararlandı ancak bütçe açıkları da devam etti.
(tümhaber)
|