Yunanistan’ın krizden kurtulma şansı her geçen gün daha da azalıyor.

YUNANİSTAN KRİZİ AŞAMIYOR

Yunanistan’ın krizden kurtulma şansı her geçen gün daha da azalıyor. Uluslararası Para Fonu, Avrupa Merkez Bankası ve Avrupa Birliği Komisyonu el ele verdi, Yunanistan’ı umutsuzca yukarıya çekmeye çalışıyor, ama umutlar tükeniyor…

Yunanistan krizle üç yıldır mücadele ediyor. Ama Atina geçen zaman boyunca sanki sadece akıntıya karşı kürek çekti. Uluslararası Para Fonu, Avrupa Merkez Bankası ve Avrupa Birliği Komisyonu bir araya geldi, Yunanistan’ı kurtaramıyor. Atina açık bir biçimde mali yardım karşılığında söz verdiği ekonomi programını uygulayamıyor.

Söz konusu üçlü -ya da Troyka- Yunanistan’ı kurtaramayabilir. Atina üç yıldır çok sert tasarruf tedbirleri ve benzeri ekonomik reformlar uyguluyor. Ama söz konusu adımlar sadece Yunan ekonomisinin daralmasına yol açtı. Memur ve emekli maaşlarının düşürülmesi de, devlet memurlarının primlerinin iptali de sorunu çözmedi. Elektrik, akaryakıt, araç ve emlaka getirilen ağır ek vergiler de bir gelişme sağlamadı. Devletin kamu harcamalarını mümkün olan en alt düzeye çekmesi de sonuç vermedi. .

Uygulanan politika sonucunda işsizlik görülmemiş biçiminde arttı. Krizden ve tedbirlerden önce %10’un altında olan işsizlik kısa sürede %25 seviyesine yaklaştı. Üstelik Atina için sırada yeni “toplu işten çıkarmalar” ve “özelleştirmeler” var. Yunanistan önümüzdeki iki yılda en az 150.000 kamu personelinin daha işine son verecek.

Yunanistan’ın içine düştüğü durumdan kurtulması artık neredeyse imkansız. Çünkü sadece devlet değil, özel sektör de çok zor bir durumda. Sadece 2011 yılı içerisinde Yunanistan’da en az 60.000 işletmenin kapısına kilit vuruldu. Krizin daha da derinleşeceği öngörüsünde bulunan herkes parasını yurt dışına kaçırıyor. Son üç yılda Yunanistan’dan kaçan sermayenin büyüklüğü 85 milyar EUR civarında tahmin ediliyor. Bu paranın Yunanistan’a bir daha asla dönmeyeceğini ileri sürmek, mantıksızlık sayılmaz.

Yunanistan kamu borcunu azaltabilmek için çok büyük bir özelleştirme hamlesine imza atacak. Atina’nın elindeki büyük-küçük pek çok taşınmazı satışa çıkarıp özelleştirmesi bekleniyor. Bu kapsamda Yunanistan irili ufaklı 23 liman ve marinanın acilen özelleştirilmesine karar verdi. Yunanistan, ülkedeki büyük 12 limanın özelleştirilmesi ihalesini ayrı süreçte gerçekleştirecek.

Başbakan Andonis Samaras bu adımıyla halkı ve sendikaları karşısına aldı, ama öncelikle Troyka’ya karşı sorumlu olan Andonis Samaras halkı ve ekonomiyi rahatlatmaktan önce, Troyka’nın taleplerini karşılamak zorunda.

Atina mümkün olan ve fiyatı olan her şeyi satarak sadece biraz zaman kazanacak. Belki biraz da faizlerde ve anaparada küçük azalmalar sağlayacak. Fakat sorun çözülmeyecek, aksine ağırlaştırılarak uzatılacak.

Çok büyük bir olasılıkla ABD’li ünlü yatırımcı Wilbur Ross bu nedenle “Yunanistan’ın durumunun göründüğünden daha kötü olduğunu” söyledi. Ross’un değerlendirmesinden Yunanistan’ın Avro bölgesinde ve hatta belki de Avrupa Birliği’nde uzun süre kalmayacağı sonucuna varılıyor. Belki de Ross’un “Yunanistan´ın Avro bölgesinden ayrılmasının kötü bir şey olmadığını” söylemesi somut bir nedene dayanıyor. Ross’un “Yunanistan’ın şimdi para birliğinden ayrılmasının bir yıl öncesine nazaran daha az olumsuzluğa neden olacağını” söyleme ihtiyacı duyması da…

Bazı rakamlar otopsi gibi. Yunanistan 2009 yılında krizin girdabına kapıldı. Atina’nın o yılda 298 milyar EUR kamu borcu vardı. Bu borç Yunanistan’ın gayri safi yurt içi üretimini %126,8’ine denk geliyordu. Troyka Yunanistan’ın yardımına koştu ve toplamda 292 milyar EUR mali kaynak aktardılar. Bunun yanı sıra Yunanistan ekonomisini ayakta ve canlı tutmak için borçları yeniden yapılandırıldı ve 107 milyar EUR borcu silindi.

Şimdi Yunanistan’ın borcu 300 milyar EUR civarında; Gayri safi yurt içi üretiminin %170’i seviyesinde. Ayrıca hedef Yunanistan borcunun gayri safi yurt içi üretimine oranını 2020 yılına kadar %120 seviyesine, yani 2009 yılındaki, her şeyin başladığı senedeki düzeye çekmek! Bu rakamlara bakınca Ross’un değerlendirmesi -yani Atina’da işlerin dışarıdan göründüğünden çok daha kötü olduğu- kesin!

Son tahlilde Yunanistan’ın 100 milyar EUR civarında borcu silindikten sonra, 300 milyar EUR civarında borcu var ve ödeyemiyor. Şu ana kadar krizden çıkması için Yunanistan’a aktarılan mali kaynakların toplamının 300 milyar EUR civarında olduğu iddia ediliyor. Yunanistan Avro bölgesinden de çıksa, Avrupa Birliği’nden de çıksa, kendi para birimini kurup, onu devalüe de etse, bu borcu ödeyemez. Yunanistan adalarını da, adalardaki zeytin ağaçlarını da, keçileri de satsa, bu borç bitmez. Herkes kendi arasında anlaşıp, Yunanistan’ın elindeki her şeyi alıp, kalanı da “traşlasa”, zaten ondan sonra Yunanistan’da ekonomi hayatı için herhangi bir şey kalmamış olacak…

Yunanistan o şartlarda yeni bir düzen de kuramaz, sağlıklı bir sisteme de eklemlenemez. Zaten Yunanistan bugün de bundan çok daha iyi bir noktada değil. Financial Times gazetesinin haberine göre Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Francis Hollande ile tasarruf tedbirlerinin ve reformların iki yıl uzatılmasını talep ediyor. Adonis Samaras’ın teklifi, “iki yıl yerine dört yıl program uygulanması, kurtarma kredisinin 2016’dan değil 2020’den itibaren ödenmesi ve bütçe açığının %2,5 yerine %1,5 olması”…

Belki de Adonis Samaras bu teklifi “hayır” cevabını almak için ve müzakere amacıyla yapıyordur. Bunu bugün itibariyle bilmek mümkün değil. Ama Troyka’nın çok tahammüllü olmadığını herkes biliyor.

Yunanistan ekonomisi 2012 yılının ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre %6,2 küçüldü. Yunanistan ekonomisi 2012 yılının birinci çeyreğinde de geçen yılın aynı dönemine göre %6,5 küçülmüştü. Yunanistan’ın 2012 yılının tamamında %7 küçülmesi bekleniyor. Yunanistan geçtiğimiz yıl da %6,9 küçülmüştü. Bu tablo “kurtulmak üzere olan bir ülkenin” tablosu değil…

Yunanistan için kurtulmaya hayallerini bir yana bırakıp hayatın gerçekleriyle yüzleşmenin zamanı geldi. Bu kriz Yunanistan için bir dizi peş peşe patlayacak krizin birincisi gibi görünüyor. Yunanistan’ın Avro bölgesinde kalma şansı yok. O nedenle sağlıklı bir geçiş sürecinin ve sonrasında istikrarı sağlamak için uygun kuralların ve şartların hazırlanması lazım, vakit kaybetmeden…

http://www.diplomatikgozlem.com/TR/belge/1-9171/yunanistan-krizi-asamiyor.html

Yorumlar